"في السفينة" - Traduction Arabe en Turc

    • gemide
        
    • Gemiye
        
    • gemi
        
    • geminin
        
    "gemide yaşam" sırasında masum insanlara, bizim insanlarımıza Z'lerin yaptığı şey bu. Open Subtitles هذا ما يفعله الزائرون بالمقيمين في السفينة. إنّهم أناسٌ أبرياء، إنهم قومنا.
    gemide yaşam programı ile ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة.
    gemide beni bekleyen bir sürü zor görev olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أن هناك الكثير من الأعمال المستعجلة تنتظرني في السفينة
    Eğer ana Gemiye bir virüs yerleştirirsek ona bağlı gemilerin işlevlerini durdururuz. Open Subtitles اذا زرعنا فيروسا في السفينة الأم ستنتقل العدوى الى السفن الصغيرة الأخرى
    Maalesef gemi kendi kendine havaya uçtu. Open Subtitles ولكن كان هناك جهاز تدمير ذاتي في السفينة.
    geminin müfettişi sizsiniz. Gemiye hoş geldiniz. Open Subtitles أنت مراجعة الترجمة في السفينة ، مرحباً بك
    Kalbimden hep benim olduğum gemide olduğuna ve tüm bu maceralar boyunca hep yanımda olduğuna inandım. Open Subtitles ذلك الشيء بقي في قلبي دائماً وكان يشعرني بأنك معي في السفينة وتخوض المغامرات معي في البحر خلال السنين
    Kaptan, güneş battığında bu gemide patlamak üzere ayarlanmış biyolojik bir bomba olduğuna inanıyorum. Open Subtitles قبطان لدي تأكيد بأن في السفينة قنبلة واحتمال انها بيولوجية
    O gemide başka bir mesaj daha vardı, biyolojik babamdan. Open Subtitles كانت هناك رسالة أخرى في السفينة من أبي الحقيقي
    gemide çalışan biri, bana çok yardım etmişti Open Subtitles قابلت هذا الشاب في النادي وهو يعمل في السفينة
    gemide uyuya kaldığım onca seneden sonra, hepsi bulanıkmış gibi geliyor. Open Subtitles إنها خافتة بسبب كل سنوات النوم تلك في السفينة
    Bu gemide cinayet işleyecek kadar değerli ne olabilir ki? Open Subtitles أعني ما الشيئ القيّم الموجود في السفينة الذي قد يقتل أحدهم من أجله؟
    Güven bana. Bu kızla gemide 4 gün geçirdim, biraz şey... Open Subtitles لقد قضيت للتو أربع أيام في السفينة مع تلك المرأة
    gemide yaşayacak son grup yarın geliyor. Open Subtitles ستصلُ آخرُ مجموعةٍ من المُقيمين في السفينة غداً.
    gemide Yaşam Programı'yla ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duygum. Open Subtitles سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة.
    Eğer gemide hasarlı ama kapatılmamış bölümler varsa sorunumuz onlar olabilir. Open Subtitles لكن ان كان هناك بعض المناطق المتضررة في السفينة غير محكمة الاغلاق
    Bildigimiz kadariyla Melek hala gemide. Open Subtitles التمثال على حد علمنا مازال محبوس في السفينة
    Albay, görünüşe göre gemide hasarsız bir bölge daha var. Open Subtitles أيُها الكُولونيل, يبدو أنهُ يُوجد هُناك مَنطقة غير مُتضررة في السفينة.
    Ana Gemiye bir virüs yerleştirebilirsek, virüs aşağıdaki diğer gemilere yayılır. Open Subtitles اذا زرعنا فيروسا في السفينة الأم ستنتقل العدوى الى السفن الصغيرة الأخرى
    Anlamıyorum. Bu virüsü ana Gemiye nasıl yerleştireceğiz? Open Subtitles كيف بالضبط يمكننا ادخال الفيروس في السفينة الأم ؟
    Bu virüsü ana Gemiye tam olarak nasıl yerleştireceğiz? Open Subtitles كيف بالضبط يمكننا ادخال الفيروس في السفينة الأم ؟
    O'Neill, bu göstergeler gemi içinde sıfır hava olduğunu gösteriyor. Open Subtitles هذة القراءات تشير أن الضغط منعدم في السفينة
    geminin tüm kontrolünü ve yüksek savunma fosilini de ölü istiyorum. Open Subtitles أريد تحكُّم كامل في السفينة و أريد هذا الحارس الأعلى المتحجِّر ميِّتاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus