"في الشتاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • kışın
        
    • Kışları
        
    • kış
        
    • kışı
        
    • kışta
        
    Az çelik kullandığımız için çok daha fazla güneş alıyorduk bu da kışın ısınmak için daha az ısı gereksinimi duyacağımız anlamına geliyordu. TED وهذا يعني دخول ضوء شمس اكثر وهذا يعني انه لايجب ان نستخدم وسائل التدفئة بصورة كبيرة في الشتاء .. بسبب دخول ضوء الشمس
    Diğer alanlarda kar yağışı oluyor veya kışın yeniden buz kazanımı oluyor. TED بينما مناطق أخرى تشهد هطول ثلج أو تكسب الجليد مجدداً في الشتاء
    kışın güneye için ve havalar ısındığında kuzeye uçmak için?" TED ان تسافر الي الجنوب في الشتاء والي الشمال في الدفء
    Tek bildiğim, Kışları odamın çok soğuk... yazları da çok sıcak olduğu ve bu yüzden uyuyamadığım. Open Subtitles .. أنا أعرف أن غرفتي كانت باردة جداً في الشتاء و حارة جداً في الصيف لم أكن أستطيع النوم
    Çok şaşırdı çünkü çıngıraklı yılanlar kışın kış uykusuna yatarlar. Open Subtitles خصوصا لأن هذه الأفاعي الجرسية مل إلى السبت في الشتاء.
    Eskiden babamla burada oturup kuşların kışı geçirmek için güneye göç edişlerini izlerdik. Open Subtitles والدي و أنا أعتدنا الجلوس و مشاهدة الطيور تطير إلى الجنوب في الشتاء
    Oda ısıtıcıları bizi kışın ısıtırlar ama çok tehlikeli de olabilirler. Open Subtitles الأفران الكهربائية تبقينا دافئين في الشتاء لكن يمكن أن يكونوا خطرين
    Geniş yapraklı ağaçlar, dondan zarar gördükleri için kışın yaprak döker. Open Subtitles الأوراق العريضة يجب أن تسقط في الشتاء لتضررها من الصقيع. حيثأنهميختفون،
    Haftalık 18 şilin ve kışın ateş günlük 8 pens. Open Subtitles 18شيلينغ في الأسبوع و النار 8بنسات في الشتاء في اليوم
    Haftada 1 sterlin ve kışın ateş günlük 10 pens. Open Subtitles باوند في الأسبوع و النار 10بنسات في الشتاء في اليوم
    Yazın güzel oluyor ama kışın soğuk. Odaların da kilidi yok. Open Subtitles إنه مناسب في الصيف، لكنه بارد في الشتاء وليس لغُرَفهِ أقفال
    Ve bu fikir aklıma kışın geldiğinden, planlamak ve temel olarak yap-bozun parçalarını oluşturacak farklı yerleri bulmak için birkaç ay olduğunu biliyordum. TED وبمجرد أن خطرت لي هذه الفكرة في الشتاء أدركت أن أمامي عدة أشهر للتخطيط لإيجاد الأماكن المختلفة لتجميع قطع اللغز
    Belki Kışları güneye uçabilirdim. Open Subtitles ربما أستطيع الطيران إلى الجنوب في الشتاء.
    Ve Kışları oda sıcaklığını 20ºC'de tutarsak 17 yıl içinde ithal petrole olan bağımlılığımızdan kurtuluruz. Open Subtitles لو حافظنا على درجة حرارة 20 مئوية في الشتاء سنكتفي ذاتيا من النفط الاجنبي بعد سبعة عشر عاما
    Seyyahların zor Kışları öyle atlattığını söylemiştin bana. Open Subtitles لقد أخبرتني بأن هذه طريقة الحجاج للنجاة في الشتاء القارص
    Ondan sonra, tüm kızlar kapanacak ve kış için şişmanlayacak. Open Subtitles بعد هذا ، كل الفتيات سيتحشمون و سيسمنون في الشتاء
    O günden sonra, Tüm ağaçlar kış boyunca yapraklarını kaybetmişler, Open Subtitles فمنذ ذلك اليوم ، كلّ شجرة تفقد أوراقها في الشتاء
    kış olup kar yağdığında bu iki kardeş, şatoda yaşıyorlarmış gibi davranırlarmış. Open Subtitles في الشتاء, عندما يتساقط الثلج تتظاهر الأختان بأنهن يعشن في قلعة ضخمة.
    Ne zaman kışı düşünsem, dere kenarında duran beyaz, yorgun tilki gözümün önünde canlanır. Open Subtitles عندما أفكر في الشتاء فانني أرى أمامي ثعلبا متعبا يقف عند الجدول
    İnsanlar ödemeyemeyince zam yapar, en kötü kışta dahi su ve elektriği kapatır. Open Subtitles يرفع الأسعار حينما لا يستطيع أحدهم الدفع ويقطعها عنهم حتى في الشتاء القارص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more