- Balkonda olacağım. - Büyük, iri bir orağı vardı. | Open Subtitles | ـ أنا سأكون فوق في الشرفة ـ كان عنده خطّاف ضخم كبير |
Bayan Tate düşerken, komşular sizin Balkonda olduğunuzu söylüyorlar. | Open Subtitles | الجيران قالوا إنك كنت موجوداً في الشرفة عندما سقطت آنسة تيت .. |
Neden Balkonda olduğu hakkında hiçbir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل ليدك أي فكرة عن سبب تواجدها في الشرفة |
Sonradan, George'u terasta, mutfak bahçesine bakarken buldum. | TED | بعد ذلك، وجد جورج جالساً في الشرفة المطلة على حديقة المطبخ |
Sen ve ben verandada oturup, gece yarılarına kadar içecektik hani? | Open Subtitles | وأنا وأنت نجلس في الشرفة ونشرب حتى وقت متأخر؟ |
cocugumuz bir sabah uyanip, arka Verandaya yuruyup beni koskerlik yaparken bulsun istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط لطفلنا أن يستيقظ في الصباح ويمشي للخارج في الشرفة الخلفية ويجدني أسن أطراف القطع الخشبية |
Üstünü değiştirirken, fermuarı çekme kısmı gelene kadar Balkonda bekletirdi beni. | Open Subtitles | أينما تغير ملابسها, كانت تجعلني أنتظر في الشرفة حتى يأتي وقت إغلاق السحاب |
Nişanlandıktan sonra şurada şarap içtiğini gözümün önüne getirebiliyorum ya da annenin vefatından sonra sakince Balkonda oturduğunu. | Open Subtitles | أعني ، أستطيع رأيتكِ هناك تحتسين النبيذ بعد إرتباطك أو جالسةً بهدوء في الشرفة بعد موت أمّك |
Evet Balkonda, direğin arkasında ve konser neredeyse biter ama sahte bilet olayı yüzünden ne kadar üzgün olduğumu bilmenizi isterim. | Open Subtitles | اجل انها في الشرفة وبجانب العمود ..الحفل يكاد ينتهي ولكن اردتك ان تعلمي |
Tüm aile Balkonda oturuyoruz kutup ışıklarına bakıyoruz. | Open Subtitles | كل العائلة .. كنا سنجلس في الشرفة و ننظر لاضواء الشفق الشمالي في السماء |
Balkonda iki adam var. | Open Subtitles | اثنين من الرجال في الشرفة اثنين من الرجال في الشرفة |
Balkonda yatan bu hasta kadın bizim varlığımızdan habersiz. | Open Subtitles | تلك المرأة في الشرفة غير مدركة بوجودنا |
Balkonda insanlar var. | Open Subtitles | هناك أشخاص في الشرفة.. أشخاص مسلحون |
- Balkonda. - Herkes sakin olsun. | Open Subtitles | ـ فوق في الشرفة ـ يلتزم كلّ شخص الهدوء |
Balkonda büyük bir dikkatle kongreyi dinliyordum kongredekilerde çok dikkatli dinliyorlardı. | Open Subtitles | كنت في الشرفة أستمع للخطاب" وأدهشني الإنتباه المركّز التام من أعضاء الكونجرس "جورج إيلسي" مساعد للرئيس ترومان |
Dün terasta söylediklerini düşünüyordum. | Open Subtitles | ما قلته لي في الشرفة البارحة اعدت التفكير فيه |
Iki ceset, terasta bir olu beden cinayet susu veriliyor... | Open Subtitles | قتيلين، جثة واحده في الشرفة تنظيف مسرح الجريمة. |
Eğer o kadar yükseğe tırmanacak kadar cesaretin varsa ben de terasta uyuyabilmek için bir yol bulacağım. | Open Subtitles | إذا كنت شجاعاً بما فيه الكفاية ...... لتسلق هذا الارتفاع سأجد طريقة لأنام في الشرفة |
Sal'la verandada oturup, oğullarımı tarlada çalışırlarken izleyeceğim. | Open Subtitles | أجلس في الشرفة مع سال وأراقب الأطفال في الحقول |
Sal'la verandada oturup, oğullarımı tarlada çalışırlarken izleyeceğim. | Open Subtitles | أجلس في الشرفة مع سال وأراقب الأطفال في الحقول |
O gazeteyi babası her gece özel olarak Verandaya bırakıyor. | Open Subtitles | أنها نسخة خاصة يضعها أبوها في الشرفة |