İyimser bir tahminle bugün dünyada 27 milyon insan köle durumunda. | TED | يخبرنا تقدير متحفظ أن هناك أكثر من 27 مليون شخص مستعبدين في العالم اليوم. |
bugün dünyada 2.5 milyarın üzerinde insanın su ve hijyen hizmetlerine tam manada ulaşımı yok. | TED | ما يفوق 2.5 مليارا من الناس في العالم اليوم لا يحصلون بشكل لائق على الماء والصرف الصحي. |
bugün dünyada bir milyar insanın dört mevsime uygun yollara erişimi yok. | TED | يوجد في العالم اليوم مليار شخص لا تتوفر له طرق صالحة للاستخدام في الفصول المختلفة. |
Çin bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahip. | Open Subtitles | الصين هي واحدة من أسرع المناطق نموا للاقتصاد في العالم اليوم |
bugün dünyadaki kargaşaların çoğunu onların ajanları körüklüyor. | Open Subtitles | إن معظم الإضطرابات السائدة في العالم اليوم.. تتم بتحريض من عملائهم. |
Bu devirde çocuk yetiştirmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | ويجب أن يكون من الصعب تربية الاطفال في العالم اليوم |
Ulusal Gözcü gazetesinde, günümüz dünyasının yeterince sefalet çektiğine inanırız. | Open Subtitles | نحن في (ناشنال فوايور) نحس أن هناك بؤسا كافيا في العالم اليوم |
bugün dünyada 7,3 milyar insan yaşıyor. 2050 ye kadar bu sayı 9,6 milyar olacak. | TED | يوجد في العالم اليوم 7.3 بليون نسمة؛ ستصبح 9.6 بليون في سنة 2050. |
Ve bugün dünyada büyük bir performans farkı olduğunu görüyoruz. | TED | ووجدنا تنوّعا في الأداء في العالم اليوم. |
Bugün, dünyada 33 milyon insan... ...HIV virüsüyle yaşıyor. | TED | هناك 33 مليون شخص حاملا للفيروس في العالم اليوم. |
Bence Amerika'yı bugün dünyada tek süper güç kılan şey rekabetçi güdülerdir. | Open Subtitles | اعتقد ان الدافع التنافسي هو المفتاح الضروري الذى جعل أمريكا القوة العظمى الوحيدة الباقية في العالم اليوم. |
Bence Amerika'yı bugün dünyada tek süper güç kılan şey rekabetçi güdülerdir. | Open Subtitles | اعتقد ان الدافع التنافسي هو المفتاح الضروري الذى جعل أمريكا القوة العظمى الوحيدة الباقية في العالم اليوم. |
Onlarin çalismalarinin sonucu olarak bugün dünyada daha az kötülük var. | Open Subtitles | نتيجة لجهودهم. هناك أقلّ شر قليلا في العالم اليوم. |
bugün dünyada büyük yapısal sorunlarımız var bunların çözümü için kitle katılımlarından ve bireyler arasındaki işbirliğinden büyük faydalar sağlanabilir yeni gücün oyuncuları bunların nasıl yaratılacağını çok iyi billiyorlar. | TED | لدينا في العالم اليوم مشكلات هيكلية رئيسية يمكن أن تستفيد بشكل هائل من أنواع المشاركة الكبيرة وتنسيق الأقران التي يعرف لاعبو القوة الحديثة كيف يولدونها بشكل جيد جدًا. |
bugün dünyada bunların hepsi oluyor. | TED | كل هذا يحدث في العالم اليوم. |
[Geliştirilebilecek küresel müdahaleler nelerdir?] bugün dünyada önemli bir sorun, gelişmekte olan ülkelerdeki salgınlara göz atmamız ve durdurmamızdır. | TED | [كيف يمكن تعزيز الاستجابة العالمية؟] تعد المشكلة الأساسية في العالم اليوم أننا ننظر إلى انتشار الوباء في الدول النامية كشيء نحتاج إلى السفر لإيقافه. |
bugün dünyanın en iyi golfçülerinden biri. | Open Subtitles | أحد أعظم لاعبين الغولف في العالم اليوم. |
Ama bugün dünyanın en büyük 9. toptancısı Aldi ve sadece 1400 ürün sunuyor-- sadece bir çeşit salça var. | TED | لكن تاسع اكبر بائع تجزئة تاسع اكبر معرض تجزئة في العالم اليوم هو "الدي" , وهو يعرض فقط 1،400 منتجا نوع واحد من معجون الطماطم المعلبة |
O zaman bugün dünyadaki en güzel kadını görebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى أجمل امرأة في العالم اليوم |
Peki ya sana bugün dünyadaki tek dostuma ihanet ettiğimi onu aptal yerine koyduğumu ve 35 yıllık kariyerini riske attığımı söylesem? | Open Subtitles | ماذالوقلتلكبأننيخنت... أعزّ صديق في العالم اليوم... لعبتعليهلأنّهمعتوه... |
Bu devirde üzücü bir gerçek var ki, yerel kanun güçleri acil bir durumda evlere umulduğu kadar çabuk gidemiyor. | Open Subtitles | في العالم اليوم, وهذا محزن بالحقيقة... معظم القانون المحلي... لايبدوا إنه يستجيب لحالات الطوارى... |
Ulusal Gözcü gazetesinde, günümüz dünyasının yeterince sefalet çektiğine inanırız. | Open Subtitles | نحن في (ناشنال فوايور) نحس أن هناك بؤسا كافيا في العالم اليوم |