dünyada çaba göstermeye değecek ne olduğunu söyler misin bana? | Open Subtitles | ما في العالم من المرجح أن تظهر هنا يستحق جهد؟ |
dünyada sadece bir kaç kişi yaşadıkları her şeyi hatırlayabilir. Ben onlardan biriyim. | Open Subtitles | فقط قلّة من الناس في العالم من يمتلكون القدرة على تذكّر كل شيء |
dünyada şu ana kadar yapılmış en büyük fuar. | TED | انها المعرض الأكبر في العالم من أي وقت مضى. |
dünyadaki en ünlü mültecinin bugün size konuşamıyor oluşu büyük bir trajedidir. | TED | وإنها لمأساة حقيقية ألا يتمكن أشهر لاجئ في العالم من التحدث إليكم اليوم. |
dünyadaki her şey insanlar avantaj sağlamadan satılır. | Open Subtitles | تباع المخدرات في أي مكان في العالم من دون أن يستفيد الناس |
Şu piramit hacim bakımından dünyanın en büyük yapılarından biri. | Open Subtitles | هذا الهرم أحد أكبر الهياكل في العالم من حيث الحجم. |
Sizle bir proje paylaşmak istiyorum çünkü bence bu iki-lik etrafımızdaki dünyada kendini bulabilir. | TED | أود مشاركتكم مشروع، لأني أعتقد أن الثنائية يمكن أن تجد نفسها في العالم من حولنا. |
Sonraki birkaç yüzyıl boyunca tavuklar, ticaretle, fetihle, sömürge ile insanlar dünyada nereye giderse gitsin eşlik ettiler. | TED | وفي القرون التي تليه، رافق الدجاج البشر أينما ذهبوا، وانتشرت في العالم من خلال التجارة، والغزو، والاستعمار. |
Oyunbaz ruh hali temelde araştırmacıdır, çevremizdeki dünyada yeni olanaklar aramaktır. | TED | الحالة الذهنية المرحة هي استكشافية على نحو أساسي، السعي إلي احتمالات جديدة في العالم من حولنا. |
dünyada sekiz, bilemedin on kişi o atışı yapabilir. | Open Subtitles | ربما 8 او 10 رجال في العالم من يستطيع الاصابه من هذه المسافه |
Burada politikacılar, üstlerindeki dünyada ölenleri ve ölümü temsil ediyor. | Open Subtitles | بالأسفل هنا، كان السياسيون سيمثلون الموتى والمحتضرين في العالم من فوقهم |
dünyada güzel dalgalardan daha fazla beton var. | Open Subtitles | حسنا، هناك خرسانة أكثر في العالم من إجازات الأمواج الجيدة. |
dünyada bir şansın yokken... olduğunu düşünmekten daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | ولبس هناك شيء أسؤ في العالم من الأعتقاد بأن لك فرصه بينما ليس هناك شيء |
Çin, bugün dünyadaki en yüksek Budist nüfusuna sahiptir. | Open Subtitles | الصين عندها العددالأكبر في العالم من السكان البوذيين. |
Ama 44'lük Magnumun dünyadaki en güçlü tabanca olduğunu düşünürsek kafanı tamamen uçurur. | Open Subtitles | لكن كما ترى هذا مسدس 44 ماغنوم أنه أقوى مسدس في العالم من شأنه أنه سيفجر رأسك |
Leonard benim dünyadaki en iyi arkadaşım. Eminim ki Leonard bilmiyordu. | Open Subtitles | لينورد أفضل صديق لي في العالم من المؤكد أنه لم يكن يعلم |
Kadın yada erkek çıldırmak için gidilecek dünyadaki en güzel yerdir. | Open Subtitles | هو أفضل مكان في العالم من أجل للحصول على هذه النزوة على الرجال والنساء. |
"dünyadaki herkes içinden yemeğe konuk olarak kimi seçerdin?" | Open Subtitles | باختيار اي شخص في العالم, من تختاره ليكون ضيفك علي العشاء |
Avrupa'ya baktığınızda ise dünyanın en önemli ittifakı transatlantik ilişkiler olmuştur. | TED | حسناً، لننظر إلى أوروبا، إلى أهم حليف لنا في العالم من بين حلفائنا عبر الأطلسي. |
Ekonomi mi? Şu anda satın alma gücü paritesi şartlarında, dünyanın beşinci büyük ekonomisine sahibiz. | TED | هل هو الاقتصاد ؟ نحن لدينا الآن، خامس أضخم اقتصاد في العالم من حيث تعادل القوة الشرائية. |
Aynı zamanda 2000 hektarlık bir sığır çiftliği ve dünyanın en büyük antika altıpatlar koleksiyonu var. | Open Subtitles | إنه يملك أيضاً 5000 فدان من مزرعه للماشيه و أكبر مجموعه في العالم من التحف الرمايه السته |