Tamam, ben son Noel partimizde yazdığım bir şarkıyı söyleyeceğim. Umarım hoşunuza gider. | Open Subtitles | حسنا سوف أقوم بإنشاد أغنية غنيتها في العيد المجيد الماضي أتمنى أن تعجبكم |
Noel hüznünü aşmayı başarmış olan birini. | Open Subtitles | شخص قد يكون تعلم طريقةً ما ليتغلب على الاحزان في العيد |
Eskiden Noel'de hüzünlenirdim. Ama bunu aşmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد كنت دائما ما اكتئب في العيد ولكني وجدت طريقة لاتغلب على هذا الاكتئاب |
Evet, mavi bir yakut sanırım. Burç taşıydı galiba. Sanırım ilk kez geçen sene yılbaşında taktı ve sonra hiç çıkarmadı. | Open Subtitles | أجل، حجر الزبرجد، حسب ما أظن لقد كان حجر ميلادها حصلت عليه في العيد بالعام الماضي ولم تخلعه مطلقاً |
Herkes biliyor ki Delma'nın aşçılığı bir şeye benzemiyor ve basının da gelmesiyle, İlk Şölen'de ikinci sınıf yemeğe yer yok. | Open Subtitles | الكل يعرف ان طهو ديلما دون المستوي ومع قدوم الصحافة , فلا مجال لمطبخ من الدرجة الثانية في العيد الأول |
Haydi. Birkaçımız Noel'i onun evinde geçirdi. | Open Subtitles | هيا ذكريني , لقد قضينا بضعة ايام في منزلها في العيد |
Haydi. Birkaçımız Noel'i onun evinde geçirdi. | Open Subtitles | هيا ذكريني , لقد قضينا بضعة ايام في منزلها في العيد |
Biliyorum bu çok anlamlı değil, ama Noel'de bize gelmeni çok isteriz. | Open Subtitles | أعرف بأن الأمر لا يستدعي ولكن تسعدنا زيارتك لنا في العيد |
Buddy Hall'un Noel dileği, evinin sadece kilometrelerce öteden görünecek kadar aydınlık olması değil, uzaydan da görülmesi. | Open Subtitles | امنية بادي هال في العيد ان يجعل منزله ساطعاً ليكون ظاهراً من اميال بعيدة بل من الفضاء |
Noel'de ne istersin, ufaklık? | Open Subtitles | ما الذي ترغب به في العيد, أيها الولد الصغير؟ |
Ama lordum, bu benim size geçen sene Noel verdiğim düello tabancaları. | Open Subtitles | ولكن سيدي, أنا اعطيتك هذه المسدسات في العيد المسيحي السابق |
Geçen Noel'de morali bozuktu ve sen sebebini bilmemene rağmen sırf onu neşelendirmek için sekiz saat harcayıp tüm evi Noel ışıklarıyla süslemiştin. | Open Subtitles | في العيد , عندما كانت منزعجة و انت لم تعرف لماذا ؟ و قضيت ثماني ساعات تضع اضواء العيد في الشقة , فقط لتجعلها تهتف ؟ |
Noel için yeni bir amfi ve dokuma halı istiyorum. | Open Subtitles | عوضا عن مكرات جديدة في العيد افضل سجادة بسيطة |
Bir dahaki Noel'e ne hediye alacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ماذا ستكون هديّة أحدهم في العيد القادم. |
Sana Noel'de karaoke makinası almıştı. | Open Subtitles | وقد أشترى لكِ آلة لموسيقى الكاريوكي في العيد |
Bir gün evi temizliyordum ve dolabında ona Noel'de hediye ettiğin iç çamaşırını buldum. | Open Subtitles | يوماً ما كنت أنظف المنزل وفي خزانته عثرت على ملابسه الداخلية التي أعطيتيها له في العيد |
- Her zaman Noel primi alıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ دوماً ما نحصلُ على علاواتٍ في العيد |
Ben dokuzumdayken yılbaşında, hediye olarak ne almıştım biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ماذا حصلت في العيد عندما كنت بالتاسعة؟ |
Bunu sana yılbaşında vermiştim. | Open Subtitles | اعطيتك ذلك في العيد |
Bayanlar ve baylar, İlk Şölen'e hoşgeldiniz. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي مرحبا بكم في العيد الأول |