Aslen dil üzerine düşünecek olursak dil herhalde 150 bin yıldır varlığını sürdürmekte, hiç olmazsa 80 bin yıldır ve dil konuşmadan ortaya çıktı. İnsanlar önce konuştu. | TED | أساسياً ، إذا فكرنا في اللغة اللغة موجودة منذ ربما 150,000 سنة أو 80,000 سنة على الأقل و نشأ أولاً الكلام ، تحدث الناس |
Psikologlar kadınların dil ve dil bilgisinde erkeklerden daha iyi olduğunu söyler. | TED | أي عالم نفس سيخبركم أن النساء هن الأفضل في اللغة والقواعد من الرجال. |
Şu İngilizce dilinin bir garip yoksulluğudur, ve hakikaten birçok dilin de öyle, bir çocuğun, doğum gününde yağmur yağdığında hissettiklerini tanımlarken de, bir kişinin intihar etmeden bir dakika önce hissettiklerini tanımlarken de aynı sözcüğü kullanıyor olmamız, depresyon. | TED | إنه لعوز غريب في اللغة الانجليزية، و في الكثير من اللغات الأخرى حقاً، أننا نستخدم الكلمة نفسها، الاكتئاب، لوصف شعور صبي عندما تمطر في عيد ميلاده، و لوصف شعور الشخص قبل إقدامه على الانتحار مباشرة. |
Kabaca özetlersek, kuralcılar, bir dilin istikrarlı kurallar takip etmesi gerektiğini düşünürken, betimleyiciler, değişim ve adaptasyonu dilin doğal ve gerekli bir parçası olarak görürler. | TED | وهما بشكل مبسط يعتقد المنهج المعياري أنه يجب أن تتبع اللغة قواعد محددة أما الوصفي فيرى أن التعدد والتكيف طبيعي وضروري في اللغة |
İngilizce'deki en ünlü yanlış aktarımdır ve sen de bu hataya düştün. | Open Subtitles | انها أخطأ في الاقتباس الأكثر شهرة في اللغة الإنجليزية، وفعلت ذلك فقط. |
Bu noktada tam bir yazı sistemi için gerekli olan, sözel dildeki bütün kelimeleri temsil eden yeterli karakter yok. | TED | لا توجد في هذه المرحلة شخصيات بما فيه الكفاية لتقوم بتمثيل جميع الكلمات في اللغة المنطوقة، الأمر الذي يعتبر شرطا لنظام كتابة متكاملٍ. |
Tay dilinde, bir şey yapmayı vadettiğinde sözünün önüne tangjai eklersin, böylece kalbin eyleminin içinde olur. | TED | في اللغة التايلندية، عندما تكون ملتزماً بفعل شيء ما، تضع تانك جاي في الأمام، لذا سيكون قلبك في أدائك. |
Bu dil, temel iletişimin ötesine bile uzanıyor olabilir. | TED | هذا الأسلوب في اللغة قد يتجاوز حدود التواصل البسيط. |
Çocuklarımız, şu dünyada ikinci bir dil olmadan nasıl rekabet edecek? | Open Subtitles | كيف يمكن لاطفالنا المنافسة في الاقتصاد العالمي بدون طلاقة في اللغة المكتسبة؟ |
Arapça daha kaligrafik bir dil ve bağlantı önemli. Belirli bir kelimeyi ifade etmesi için harfler genelde birleştirilir. | TED | فاللغة العربية تعتمد كثيرًا على الخط والاتصال أمر مهم في اللغة العربية، التي تعتمد على ربط الحروف للتعبير بوضوح عن كلمة ما. |
O dile özgü sesleri taklit ederek işe koyulan poliglotlarla da tanıştım, ilk önce o dilin en sık kullanılan 500 kelimesini öğrenenlerle de ve tabii her zaman öncelikle dil bilgisi çalışarak başlayanlarla. | TED | ومن ثم قابلت متعددي اللغات الذين يبدؤون بتقليد أصوات اللغة، وآخرون يتعلمون أكثر 500 كلمة منتشرة في اللغة التي يتعلمونها، وغيرهم من يبدؤون بتعلم القواعد. |
Diğer taraftan, son araştırmalar gösteriyor ki yetişkinlikte ikinci dil öğrenen insanlar, ikinci dillerini konuşarak problemlerle yüzleştiklerinde, kendi dillerini konuşurken olduklarından daha az duygusal önyargı ve daha mantıklı bir yaklaşım gösteriyorlar. | TED | بالمقابل، أظهرت الأبحاث الأخيرة أنّ الناس الذين تعلّموا لغةً ثانيةً في سن الرشد يظهرون تحيزاً عاطفيّاً أقل ونهجاً أكثر عقلانيّةً عندما يواجهون مشاكل في اللغة الثانية أكثر مقارنةً بلغتهم الأم |
Bir süre sahneyi, açıkça bir miktar farkındalık kıvılcımına sahip olan uzak kuzenlerimiz Neandarteller ile paylaştık. Ancak, ister beynimizin hacminin artması, dilin gelişimi veya bazı evrimsel katalizörler yoluyla olsun - hayatta kalma mücadelesi verirken kısa sürede Neandertal'i terkettik. | TED | لزمن ما لقد تشاركنا مرحلة من أبناء عمومتنا، الإنسان البدائي الذي كان له بريق واضح من الوعي لكن سواء أكان عن طريق زيادة في حجم الدماغ أو تطور في اللغة أو تطور مادة كيميائية أخرى محفزة فلقد تركنا البدائية تتوق للنجاة بسرعة |
Neredeyse İngilizce dilindeki tüm kelimeler fiile dönüştürülebilir. | TED | تقريبًا أي كلمة في اللغة الإنجليزية من الممكن أن تكون فعل. |
Kirayı ödeyebilmek için İngilizce dersleri vermem gerek. | Open Subtitles | سأعطي دورس في اللغة الإنجليزية كي أدفع الإيجار |
Sonra bu çocuklarda gitgide bir değerlendirmeden diğerine, dildeki işlemlerinde ve yazıdaki işlemlerinde anormal bir nöroloji kaydettik. | TED | ثم هؤلاء الأطفال وعلى نحو متزايد تقييما بعد تقييم ، في عملياتهم في اللغة ، وعملياتهم في القراءة -- نسجل ذلك الإختلال الطبيعي. |
Sonraları resim yazıların daha stilize hâle geldiğini görüyoruz, öyle ki neredeyse tanınmaz hâle geliyorlar ve aynı zamanda daha fazla sembolün dildeki diğer kayıp kelimeleri temsil etmesi için icat edildiğini görmeye başlıyoruz -- zamirler, zarflar, sıfatlar gibi. | TED | بدأنا في وقت لاحق فقط برؤية هذه الصور تأخذ شكلا نسقيا إلى أن أصبحت لا يمكن التعرف عليها تقريبا وعندها بدأنا أيضا أن نرى أنه تم اختراع مزيد من الرموز لتمثل كل تلك الكلمات الأخرى المفقودة في اللغة - أشياء مثل الضمائر، الأحوال، الصفات. |
Biliyor musun, İrlanda dilinde, "siyah adam"a "fear gorm" denir. | Open Subtitles | في اللغة الآيرلندية كلمة رجل أسود هي فير غورم |
Bugün Beşeri İlimler dersinde, hocamız Bayan Wittenberg İngilizce dilinde beni en çok korkutan o iki kelimeyi söyledi. | Open Subtitles | اليوم في حصـه العلوم الانسانيه معلمتنا الآنسة ويتنبرج قالت اكثر كلمتين اكرههما في اللغة الانجليزيه |