"في المستقبل القريب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakın gelecekte
        
    • bir gelecekte
        
    • Yakın zamanda
        
    • yakın gelecekteki
        
    • Çok yakın bir
        
    • yakın gelecek için
        
    Bence yakın gelecekte, su petrol veya altından daha değerli olacak. Open Subtitles أعتقد في المستقبل القريب الماء سيكون أغلى من النفط أو الذهب
    Ve ben bugün sizinle teknolojinin şu anda nerede olduğunu ve yakın gelecekte nereye gidebileceğini paylaşacağım. TED سأشاركك اليوم مكانة هذه التقنيّة، وإلى أين قد تتجه في المستقبل القريب.
    Hatta büyük olasılıkla, yakın gelecekte çok garip meyve sinekleri göreceğiz. TED في الواقع، هناك فرصة جيدة لأن نرى موجة من ذباب الفاكهة الغريب جداً في المستقبل القريب.
    Aslında, çok yakın bir gelecekte zannediyorum ki yalnızca yazdıklarımız değil, her hareketimiz kaydolacak. TED في الواقع, اعتقد أنه في المستقبل القريب, أنه ليس فقط ما نكتبه سيسجل, وإنما كل شيء نفعله سيسجل.
    Yakın zamanda, ABD hapishane sistemi bir kırılma noktasına geldi. Open Subtitles في المستقبل القريب , وصل نظام السجون في الولايات المتحدة الأمريكية لمرحلة خطيرة
    ArGe ve inovasyon çaılşmaları için merdivenin en alt basamağında Hindistan'a dış kaynak kullandırdığınızda, yakın gelecekteki belli bir aşamada bir sorunla yüzleşmek zorunda kalacaksınız: Merdivenin bir sonraki adımında şirketiniz içinden insanlar gelecek mi? TED والآن ما يحدث عندما تقوم بتصدير الدرجة السفلى من السلم إلى الهند للابتكار ولمهام البحوث والتطوير ففي لحظة ما في المستقبل القريب سوف تواجهك مشكلة، وهي من أين سيأتي الأشخاص من داخل شركتك للدرجة التالية من السلم؟
    Şu gerçeğin farkına vardım: yakın gelecekte bir uzay gemisi kullanmam pek mümkün değildi. TED تعلمت بأن الحقيقة كانت أنني لن أقوم بقيادة مركبة فضائية في المستقبل القريب.
    Umarım yakın gelecekte bunu kanıtlayabiliriz. TED وآمل في المستقبل القريب سيكون بإمكاننا التأكيد على هذا.
    Ve bende tıp alanı ve kanser konusunda teknolojinin geniş alanda kullanılacağına, bunun ileriye doğru gitmemizde yardımcı olacağına inanan birisi olarak, çok yakın gelecekte bu hastalara yardımcı olabileceğimizi düşünüyorum. TED و أنا من أشد المؤمنين في أن مجال الطب وبالأخص السرطان سيصبح منصة واسعة للتقنيات التي من شانها المساعدة في المضي قدماً و التي آمل ان تساعد المرضى في المستقبل القريب
    yakın gelecekte şirket ağları yıldızlara, elektronlara ve galaksideki ışık akışına ulaştı. Open Subtitles في المستقبل القريب, شبكات متحده توصلت الى ان النجوم والالكترون الوضوء يتدفقوا في كافة انحاء الكون
    Sayın Başkan, Uranyum elementi çok yakın gelecekte yeni ve önemli bir enerji kaynağına dönüşebilir. Open Subtitles سيّدي، عنصر اليورانيوم قد يتحوّل إلى مصدر جديد وهامّ للطاقة في المستقبل القريب.
    yakın gelecekte kıyamet getirecek bir olay olacak mı? Open Subtitles هل سيكون هناك حدث مُدمر في المستقبل القريب ؟ قلق الإنسان من الفناء , هو السبب في
    Yani, yakın gelecekte ödemek isterseniz şimdiden kazıya başlamanızı tavsiye ederim. Open Subtitles لذا أن أردت أن تتلقى راتبك في وقت ما في المستقبل القريب, أقرتح ان تبدأ في البحث
    yakın gelecekte haberlere ciyaklayan birilerinin olmayacağı kesin diyebiliriz. Open Subtitles بوسعنا القول بأنه لن يكون هناك أي نقد مكتوب في المستقبل القريب
    Mesela yakın gelecekte seks... - Anlaşıldı... Open Subtitles وبالمناسبة, هذا هو الجنس في المستقبل القريب, وأنا لا أكذب في هذا
    Yakın bir gelecekte, robotların da böyle bir durumda bize katılacaklarını hayal etmek zor değil. TED و في تلك الحالة نستطيع بسهولة تخيل الروبوتات بيننا في المستقبل القريب
    Yakın bir gelecekte tekrar ziyaretinizi bekleyebilir miyim? Open Subtitles افترض أني أتطلع لزيارة أخرى في المستقبل القريب ؟
    Yakın zamanda sahneye... dönme planınız var mı? Open Subtitles اتسال اذا كانت لديك خطط للعوده للمسرح في المستقبل القريب
    yakın gelecekteki bağımsızlığımızı ve itibarımızı tehdit eden teknolojinin büyük kısmı verilerimizi ve dikkatimizi toplayıp reklamcı ve benzerlerine satan şirketler tarafından geliştiriliyor: Facebook, Google, Amazon, Alibaba, Tencent. TED معظم التكنولوجيا التي تهدد حريتنا وكرامتنا في المستقبل القريب يجري تطويرها من قبل شركات تعمل في مجال التقاط وبيع بياناتنا وانتباهنا لأصحاب الإعلانات وغيرهم: "فيسبوك"، "جوجل"، "أمازون"، "علي بابا"، "تينسنت".
    Sen de, ben de biliyoruz. En azından yakın gelecek için. Open Subtitles أنت تعرف ذلك و أنا أعرف ذلك على الأقل , هذه هي الحال في المستقبل القريب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more