"في المطهر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Purgatory'
        
    • Araf'ta
        
    Ayrıca şu an burada olup Purgatory'de ölmememin de nedeni. Open Subtitles وهو أيضًا السبب في خروجي بدلًا من التعفن في المطهر
    Purgatory'de ruhlardan eski olan şeyler vardı ve sen onları da içine çektin. Open Subtitles هناك أشياء أقدم من الأرواح في المطهر, لقد احتويتهم بالداخل, كذلك.
    Purgatory'de ruhlardan daha eski olan seyler var ve sen onlari da içine çektin. Open Subtitles هناك أشياء أقدم من الأرواح في المطهر ولقد قمت بامتصاصهم أيضاً
    Bu arada ben Araf'ta mı olacağım yoksa cehennem de mi? Open Subtitles بينما أنا في المطهر أم أن هذا هو الجحيم؟
    Saatlerce onu Araf'ta kapana kısılmış görmeye dayanamadı. Open Subtitles لم يستطع الوقوف لرؤيتها حبيسة في المطهر لمجرد ساعة
    Beklenildiği üzere, örneklerin Araf'ta iblisler olduğunu kesin olarak kanıtlamadı ve tabii ki hortlakların varlığını da kanıtlamıyor. Open Subtitles كما توقعت عيناتك ليست دليل قاطع على وجود شياطين في المطهر وتأكد كما الجحيم
    Purgatory'de geçen onca yıldan sonra açlıkla uğraşmak değil ama doğru bir yolda gitmek zor oluyor. Open Subtitles كان من الصعب الإلتزام بالصف هنا بعد كل تلك السنوات في المطهر ولا أضطر للتعامل مع الجوع
    Purgatory'de geçen onca yıldan sonra açlıkla uğraşmak değil ama doğru bir yolda gitmek zor oluyor. Open Subtitles كان من الصعب الإلتزام بالصف هنا بعد كل تلك السنوات في المطهر ولا أضطر للتعامل مع الجوع
    Leviathanlar kontrolden çıkarsa onları Purgatory'e gönderirsin. Open Subtitles إن خرج اللفاياثان عن السيطرة، احجزهم في المطهر
    Babamın onları Purgatory'e kapatmasının bir nedeni vardı. Open Subtitles هذا هو سبب إحتجاز أبينا لهم في المطهر
    Purgatory'de olan Purgatory'de kalır. Open Subtitles ما يحدث في المطهر يبقى في المطهر
    Leviathanlardan sonra kardeşin Purgatory'de sıkıştı kaldı. Open Subtitles "بعد أمر الـ "ليفايثان "عندما كان أخاك حبيسًا في "المطهر
    Kardeşin Purgatory'de tutsakken sen bir kız ve köpeği ile birlikteydin. Open Subtitles عندما كان أخاك حبيسًا في "المطهر" كنت أنت هنا مع فتاة و كلب
    Sen Purgatory'deyken ben tüm taşların altına bakmalıydım. Open Subtitles عندما كنت في "المطهر" كان علي تجربة كل شيئ
    Onca zaman Araf'ta kaybolmuştun benim için. Open Subtitles كل ذلك الوقت كنت قد اضعتك في المطهر
    Öyle ya; doğru dualar, doğru paralar karşılığında Araf'ta 1.900.202 yıl ve 27 gün daha az geçirmek. Open Subtitles الصلوات الصحيحة، العملات الصحيحة، وتحصل على 1,900,202 سنة و27 يوم أقل في المطهر! لا تعض اليد التي تُطعمك يا (مارتن)!
    Araf'ta kısılıp kaldın. Open Subtitles حبُستِ في المطهر
    Araf'ta bir sürü tuhaf, doğal olmayan şey gördün, bu yüzden açık fikirli olduğunu umuyorum. Open Subtitles لقد رأيت الكثير من أشياء غريبة في (المطهر)؟ أشياء غير طبيعية اتمنى ان يكون عقلك منفتح
    Ya da Araf'ta 500 yıla. Open Subtitles وإما، 500 سنة في المطهر!
    Araf'ta sonsuza kadar hapsolursunuz. Open Subtitles حبس في (المطهر) الى الابد.
    Araf'ta sonsuza dek tutsak kalırsınız. Open Subtitles حبس في (المطهر) الى الابد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more