Fas'ta bir otel almak istedim ama bu çok eşcinselce! | Open Subtitles | كنت أرغب بشراء فندق في المغرب لكن هذا شاذ جداً |
James, Fas'ta, hayvanları böyle öldürüp ağırlık olarak kullanmak kabul edilemez bir şeymiş. | Open Subtitles | جيمس، هذا غير مقبول في المغرب أن تقتل الحيوانات لتقم بميزان السيارة لذلك |
Bir arkadaşım ve eski meslektaşım, Hisham Almiraat, Fas'ta altı diğer aktivistle birlikte devlet güvenliğini tehdit etmekten cezalandırıldı. | TED | صديق وزميل سابق لي هشام الميرات قد اُتهمَ بتهديد أمن الدولة مع ست نشطاء آخرين في المغرب. |
Haritanın açıklayıcı bilgileri Volubilis'te, Fas'taki Romalıların... | Open Subtitles | دون مفاتيح الشفرة المطلوبة لحلها مفاتيح شفرة الخريطة توجد في فولوبيليس قرب الأطلال الرومانية في المغرب |
Dün akşam Morocco'dayken hissettim. | Open Subtitles | شعرت بالأمر يوم أمس عندما كنت في المغرب. |
Burası geçen yıl yüksek rakımdan atlayışlar için çalışırken Fas'ta Atlas Dağları. | TED | هذه في المغرب السنة الماضية .. في جبال أطلس اثناء استعداداتي للقفزة المرتفعة |
Fas'ta parlak logolu ürünlerin arasında büyümüş, hani pazar yerinde orijinalerinin taklidinin satıldığı ürünler. | TED | نشأ في المغرب بين الشعارات المشرقة للسلع، كما تعلمون، يتم بيع الأصول المزيفة في الأسواق. |
Bizim orada, Fas'ta, aile her zaman bir arada. | Open Subtitles | بالنسبة لنا في المغرب, افرادالعائلةدائمايجتمعون. |
Hayır, göğüs uçlarım delik ve Fas'ta evim var çünkü ben John Wayne'im. | Open Subtitles | لا,انا املك حلمات مثقوبة ومنزل في المغرب لأنني جون واين. |
Geçen ay Fas'ta, donanma ataşesini öldüren bombayla aynı kimyasal izi taşıyor. | Open Subtitles | إنها نفس المادة الكيميائية التي قتلت الضابط البحري في "المغرب" الشهر الماضي |
Fransa'da doğmuşum ve Fas'ta büyüdüm. | Open Subtitles | فأنت تعلم أنني ولدت في فرنسا وترعرعت في المغرب |
Fas'ta balayı. Güneşin altında harika olur. | Open Subtitles | سأقضي شهر العسل في المغرب وأستمتع بضوء الشمس |
Fas'ta bir kampın bombalanması bu Zirve'yi suya düşürür, bombacıların istediği de tam olarak bu. | Open Subtitles | تفجير مخيم في المغرب سيدمر هذه القمة و آمالها نهائياً و هذا بالضبط ما يريده منا المفجرون أن نفعله |
Fas'ta bir kamp bombalamak... bu kesinlikle bombacilarin istedigi birsey. | Open Subtitles | تفجير معسكر في المغرب من الممكين سوف يقضي على أمال هذه القمة وهذا بالضبط ما يريد الأرهابيين أن نفعله |
3 gün içinde 50 milyona ihtiyacım var, Fas'ta. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى 50 مليون دولار نقدا في ثلاثة أيام, في المغرب. |
3 gün içinde paranın Fas'ta olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنا في حاجة إلى المال خلال ثلاثة أيام في المغرب |
Fas'ta sana neden yalan söylediğimi bilmek istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تريد أن تعرف لماذا كذبت عليك في المغرب ؟ |
- Fas'taki askeri birlikler faşistlerin tarafını tutuyor. | Open Subtitles | القوات في المغرب يقفون الى جانب الفاشية. |
Fas'taki soygunda senin payını çaldı ve seni balayında bırakıp gitti. | Open Subtitles | انها سرقت حصتك في المغرب وتركتك في شهر العسل |
Sushi dışında Morocco'daki bir gece gibiydi. | Open Subtitles | ياصاح, هذا كان مثل ليلة في "المغرب", باستثناء أنه كان هناك "سوتشي". |
Oradan da trenle, arabayla ya da yaya olarak Afrika kıyılarından, Fas'ın Casablanca şehrine. | Open Subtitles | ثم بالقطار أو السيارة أو مشياً، عبر شمال أفريقيا، إلى الدار البيضاء في المغرب الفرنسية |
Babam onu Fas'tan doğru tanıyor ve kendisi Araplara göre delinin teki. | Open Subtitles | تعرّف عليها والدي في المغرب وقد كانت مفتونة للغاية بالعرب. |