"في المكان نفسه" - Translation from Arabic to Turkish

    • aynı yerde
        
    Ben de mücevheri aynı yerde saklamış olabileceğini düşündüm. Open Subtitles لذلك خمنت أنه ربما خبأ المجوهرات في المكان نفسه
    Bunlardan hiç biri olmaması lazım, aynı yerde değil, Open Subtitles لا شيئ من هذا يجب ان يوجد ليس في المكان نفسه
    Yani bence ama aynı yerde. although different places mentally, I think. Open Subtitles أقصد أن كل واحد يتسكّع ولكن في المكان نفسه على الرغم أنّنا ذهنياً في مكانين مختلفين على ما أظن
    Çünkü aynı yerde daha önce de noel hediyesini çalmak için aynı şeyi yapmıştık. Open Subtitles لأن حقيبة ظهر كيني كانت في المكان نفسه حيث نجري تبضعنا لعيد الميلاد
    Şehrin altında 500 kilometrelik tünel var. Asla aynı yerde iki kez parti vermiyoruz. Open Subtitles هنالك 300 ميل من الأنفاق تحت المدينه ونحن لا نقيم حفلتين في المكان نفسه
    Ayrıca aynı yerde... yıpranmış saç milleri de buldum. Open Subtitles وجدتُ أيضاً بعض الشعيرات المتضررة في المكان نفسه
    aynı yerde uzun süre kaldığım olmamıştır hiç. Open Subtitles في الواقع لم أمكث في المكان نفسه لمدّة طويلة قطّ.
    - Aynı dövmeden aynı yerde bende de var. Open Subtitles إنّ لديّ نفس الوشم في المكان نفسه بالضبط.
    Sürekli aynı zamanda, aynı yerde karşılaşmak. Open Subtitles دائماً ما نظهر في المكان نفسه بالضبط وفي نفس الوقت بالضبط.
    Haftalar sonra bile aynı yerde kalmışlar. Open Subtitles اسبوع بعد اسبوع بعد اسبوع انهم في المكان نفسه
    Siz gelene kadar iki senedir aynı yerde duruyordu. Open Subtitles سواك، فإنه كان موجوداً في المكان نفسه منذ سنتين
    Sol kolunda aynı yerde başka bir dövme vardı. Open Subtitles كان هناك وشم مختلف في المكان نفسه على ذراعه الأيسر
    aynı yerde çok uzun süre kalmayın. Open Subtitles لا تبق في المكان نفسه لوقتٍ طويل
    Yani sana söylesem de söylemesem de kendimi aynı yerde buluyorum. Open Subtitles لذلك في كلا الحالتين سواء أخبرتك أم لا، سينتهي بي الأمـــــر في النهاية في المكان نفسه بالضبط...
    aynı yerde var olamazlar. Open Subtitles إنهما غير موجودين في المكان نفسه
    aynı yerde iki ayrı parça. Open Subtitles هذان جزءان مختلفان في المكان نفسه
    Fakat niye Cooley ile aynı yerde? Eğer bu Cooley ise... Open Subtitles لكن وجودها مع (كولي) في المكان نفسه في حال كان هذا (كولي)
    Şimdi, gel de şu tümörlere bak. Georgia Byrd, Bay Smith, ve benimki. Hepimizde olsa bile aynı... yerde olmasının mümkünü yok. Open Subtitles انظر إلى هذه الأورام هذه لـ (جورجيا بيرت) و لي و كما ترى من المستحيل أن يكونوا في المكان نفسه
    Babacığınla aynı yerde. Bilinmeyen yerde. Open Subtitles في المكان نفسه الذي يتواجد{\pos(192,230)} فيه والدك، الموقع مجهول
    Ama aynı yerde. Open Subtitles في المكان نفسه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more