"في المنطقة الخضراء" - Translation from Arabic to Turkish

• Yeşil Bölgede
• Yeşil Bölge

Sen Yeşil Bölgede yaşamıyorsun o yüzden...
أنتِ لا تعيشين في المنطقة الخضراء, أذن.. ؟

- Yeşil Bölgede biri onu ve kocasını vurmuş.
أطلقَ أحدُهم النّار عليها وزوجها. في المنطقة الخضراء.

Yeteneklerinizi Yeşil Bölgede kullanmayı düşünün.
أعتبر بأنك تضع مهاراتك قيد الأستعمال في المنطقة الخضراء

Bu sabah, intihar bombacısı Yeşil Bölge'nin kapılarından birini patlattı.
شخص أنتحاري فجر أحد البوابات في المنطقة الخضراء هذا الصباح

Yeşil Bölge'deki kadın ve çocukları öldürmekten daha fazlasını yaptı.
لقد فعل أكثر من قتل النساء والأطفال في المنطقة الخضراء

Yeşil Bölge'deki iyonlanmış alanlar yüzünden gerçek hava durumu sonuçlarına ulaşamıyoruz.
لا يمكننا الحصول على حالة الطقس بدقة قراءات في المنطقة الخضراء بسبب حقول المؤينة.

Yeşil Bölgede senden habersiz kimse tuvalete gitmez.
لا أحد في المنطقة الخضراء يفعل شيئاً ما دون أن يكون لك علماً بذلك

Kızımı, Yeşil Bölgede ki kızkardeşimin evine götüreceğim.
سوف أصطحب أبنتي إلى منزل أختي في المنطقة الخضراء

Büyük pirinç için Yeşil Bölgede çalışan şef demetiyle geri döndü.
ومجموعة من الطهاة عائدين من العمل في "المنطقة الخضراء."

Sanat bilginizden faydalanıp bay Burgess'ın eşinin yanına geçene kadar Yeşil Bölge'de bir dizi önemsiz işte çalışmışsınız.
لقد شغلتي عدة وظائف وضيعة في المنطقة الخضراء إلى أن أستغليتي مهارتكِ في الفنون

Gracie'nin eğitimine neden Hudson ile birlikte Yeşil Bölge'de devam edemediğini anlayamıyorum?
لم أفهم لماذا لا تستطيع غرايسي أن تـُـكمل فروضها المدرسية مع هودسون في المنطقة الخضراء

Teyzen ve kuzeninle birlikte Yeşil Bölge'de biraz daha fazla zaman geçirmeye ne dersin?
ما رأيكِ حول قضاء بعض من الوقت في المنطقة الخضراء مع عمتـُـكِ وأبن عمتـُـكِ؟

Burası Yeşil Bölge. Buraya öylece dalamazsın.
نحن في المنطقة الخضراء, لا تستطيع الدخول عنوة هكذا

Eşin, bayan Kenner'ı Yeşil Bölge'de ne sıklıkla ziyaret ediyor?
كــم مرة زارت زوجتـُـك السيدة كينر في المنطقة الخضراء