Ben de genellikle ilk randevuda bunu yapmam. | Open Subtitles | لستُ معتاداً على فعل ذلك في الموعد الأول أيضاً |
Bilirsiniz, bazıları ilk randevuda teklif eder. | Open Subtitles | كما تعلم ، بعض الرجال . يتقدمون في الموعد الأول |
İlk randevuda yapılacak her şeyi söyledim galiba. | Open Subtitles | أظنني مررتُ على كل شيء يمكن أن أقوم به، في الموعد الأول |
Dokuzuncu kuralın, bir kıza ilk buluşmada kilosunu sormamak olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لأني على ما أذكر أن قانون 9 هو أن لا تسأل الفتاة عن وزنها في الموعد الأول |
Gerçekten bütün baskıyı alır. Özelliklede ilk buluşmada. | Open Subtitles | ذلك يرفع عني الضغوطات، ولا سيما في الموعد الأول |
Yavaş ol bakalım, ergen delikanlı. Ben ilk buluşmalarda vermem. | Open Subtitles | اهدأ, يا المدرسة الساحرة أنا لا افعلها في الموعد الأول |
İlk randevuda sevişmeyi kesmelisin artık. | Open Subtitles | توّقف عن التمادي في الموعد الأول. |
Etraf ahmak heriflerden geçilmiyor. Bu yüzden kitapta, ilk randevuda asla yatmaman gerektiği yazıyor. | Open Subtitles | ستتفاجئ بكم المغفلين الموجودين بالخارج ، لذلك "يقول الكتاب "لا تنامي مع رجل في الموعد الأول |
Asla ilk randevuda. | Open Subtitles | أبداً ما أخسر في الموعد الأول. |
İşin özü şu ki bir adamın ilk randevuda şişeye işemeni istemesini komik bulmuyorsan sana göre değilim demektir. | Open Subtitles | خلاصة الحديث هي إن لم تعتقدي أن الشخص الذي طلب منك أن تتبولي في قنينة في الموعد الأول أنه ظريف اذاً انا لست الشخص المناسب لكِ |
İlk randevuda duble vermem. | Open Subtitles | - انا لا أعمل أضعاف في الموعد الأول |
Hayır, ilk randevuda yemek olmaz. | Open Subtitles | لا عشاء في الموعد الأول. |
sadece Prue kesinlikle ilk randevuda seks yapacak birine benzemiyor. | Open Subtitles | إن ( برو ) لا تحب فعل هذا في الموعد الأول |
Söylemiştim, ilk buluşmada olmaz diye. | Open Subtitles | حسناً, لقد أخبرتك, لا أفعل ذلك في الموعد الأول |
Hey, ilk buluşmada öpüşemem bayan. | Open Subtitles | أنا لا أقبل في الموعد الأول سيدتي |
-Bari ilk buluşmada yatma onunla. | Open Subtitles | فقط لا تنامي معه في الموعد الأول لا |
İlk buluşmada çok eğlenceliyimdir. | Open Subtitles | أجل، أنا مليئة بالمرح في الموعد الأول. |
Bana ilk buluşmada söylenmesi gereken bir şeymiş gibi geldi. Değil mi ama? | Open Subtitles | يبدو كشيء لابد من ذكره في الموعد الأول. |
Genelde ilk buluşmalarda müzik falan konuşurdum ama garip olacak dedin, yapalım bakalım. | Open Subtitles | عادتاً في الموعد الأول أتحدث عن الموسيقى و هذه الأمور لكنك وعدتني بالغرابة لذا لنتحدث عن هذا |