"في النهر" - Translation from Arabic to Turkish

    • nehre
        
    • nehirde
        
    • nehrin
        
    • suya
        
    • Nehirdeki
        
    • Nehri'
        
    • nehirden
        
    • River'da
        
    • gölde
        
    • nehrinde
        
    • bir nehire
        
    Pekâlâ, anne ve babam nehre düşen bu mankeni ben sanacaklar. Open Subtitles حين يرى والدي هذه الدمية تسقط في النهر ، سيظنونها أنا
    Şimdi bana yakut terlikleri verirsin yada köpeğin nehre uçar. Open Subtitles الآن, أعطيني هذا الخف الياقوتي, وإلا سألقي بالكلب في النهر.
    Basit, temel görünene kadar nehre taşlar dökerek suyu engelleriz. Open Subtitles ببساطةٍ، نلقي بالحصى في النهر حتّى يظهر الركام فوق الماء
    nehirde üzerine bir kütük düştü ve onu kolundan sıkıştırdı. Open Subtitles سقطت عليه مرّة قطعة شجر و ثبتت ذراعه في النهر
    Üç gün sonra nehrin doğusunda parasız ve elbisesiz bir şekilde bulundu. Open Subtitles هو وجد بدون مال ولا ملابس في النهر الشرقي بعد ثلاثة أيام.
    Onu nehre attım. Babam çok kızdı. Open Subtitles رميته في النهر هذا ما جعل أبي غاضباً جداً
    Az kalsın nehre küreksiz girecektim. Open Subtitles لا أستطيع الذهاب بعيداً في النهر بدونه ، صحيح
    Böylece birini iş üzerinde kullanmak zorunda kalırsam izleri silip nehre atabilirim. Open Subtitles حتى إذا إضطررتُ لإستخدام واحدة في العملية أستطيع أن أمسح البصمات من عليها و ألقي بها في النهر
    Başka bir şehre tayin isteyin ve de bu silahı nehre atayım. Open Subtitles انتقل إلى مدينة أخرى وسأقوم برمي هذا المسدس في النهر
    Annesi için ağlıyor... onu korumak için nehre atlayıp boğulan aptal annesi için. Open Subtitles انتظرنا لها للخروج مع والدتها. حاولت امرأة غبية للدفاع عنها، سقطت في النهر وغرق.
    Adamın biri içkiyi fazla kaçırıyor, yoldan çıkıyor ve nehre düşüyor. Open Subtitles .الرجل قد أحتسى العديد من الجعة لقد أنحرف عن الطريق و سقطت في النهر
    nehirde kıyıya çıkmasına yardım edebilecek bir takım kıvrımlar var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنه هناك إنحناءات في النهر هنا ,حيث قد تكون أوصلتها للبر
    nehirde boğulan tüm o insanları kurtardı. Bu parka adını o yüzden verdiler. Open Subtitles أنقذ كل شعبه من الغرق في النهر ومن أجل هذا سمِّي المتزه بإسمه
    O nehirde ancak çok sık bir yağmurdan sonra yüzülebilir ve çok güçlü bir şaman tarafından korunmakta. TED أترى، يمكنك السباحة في النهر بعد هطول الأمطار الغزيرة جداً، وهو محميٌ من قبل قوة الشامان،
    Kafasındaki delikten bir sürü şeytan fırlayıp nehrin akıntısına karıştı. Open Subtitles وطارت حفنة شياطين من الحفرة في رأسه وسقطت في النهر
    Kimse birisini 40,000 liret için suya atar mı? Open Subtitles أي شخص هذا الذي يلقي بكِ في النهر من أجل 40,000 ليرة؟
    Tepkilerinize bakarsak Nehirdeki son birkaç saniyeniz pek de rahat değilmiş. Open Subtitles بالنظر إلى تفاعلاتك , لابد أن لحظاتت في النهر كانت صعبة
    Benim 40. yaş günümde Rus Nehri'ne bir kanoyla açılıp mantar kızartmıştık. Open Subtitles في عيد ميلادي الأربعين، قمنا بتناول الفطر داخل زورق في النهر الروسي.
    Özellikle bu alana bakarsanız, nehirden tamamen ayrılan bir tür düğüm olduğunu fark etmenizi istiyorum. TED إذا ما نظرتم إلى هذه المنطقة بالتحديد، أريد منكم ملاحظة أن هناك نوع من الحلقة في النهر التي قطعت تمامًا.
    Doktor, sık sık geceleri East River'da çıplak yüzer misiniz? Open Subtitles إذاً، كتور، هل في كثير من الأحيان تسبح عاريا في النهر الشرقي في الليل؟
    Hava güzel ve sıcaktı bu nedenle de zayıf menümü, gölde bol bol bulunan deniz alası ile zenginleştirmek istemiştim. Open Subtitles الطقس كان جميلاً و حاراً فقررت أن أغني وجبتي بسمك السلمون البني الوفير في النهر
    Onun ve oğlu Frankie'nin cesetleri dün East nehrinde su üstüne çıktı. Open Subtitles جثته ظهرت في النهر الشرقي أمس ، و جثة ابنه فرانكي
    Onu bir çuvala koyup, çuvalı bir nehire atıp nehiri de uzaya fırlatmak istiyorum. Open Subtitles ..أود أن أضع هذا الصغير النذل في كيس .. ومن ثم ارمي ذلك الكيس في النهر وأوجه ذلك النهر إلى الفضاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more