Ya da senin özel olarak Yemen somonu balıkçılık projesine derhal geçerli olmak üzere atandığını belirten bu kağıdı imzalarsın. | Open Subtitles | او تستطيع ان توقع هذا الخطاب مشيراً الى انك سعيد لتكون معنا, حصري لمشروع اصطياد السلمون في اليمن بشكل سريع |
Yemen'deki duruma fazla tepki veriyor olabileceğinize dair bir endişe var. | Open Subtitles | هناك قلق بأن تكوني مبالغة في ردة فعلك للحالة في اليمن |
Söylemeden edemeyeceğim, Yemen'deki sığınaktan biraz daha farklı bir yer. | Open Subtitles | عليّ أن أقول هذا يختلف كثيرًا عن وكرنا في اليمن |
Washington'da Amerika Birleşik Devletleri başkanı oval ofisinde oturuyor El Kaide'yi Yemen'de vurup vurmama konusunu değerlendiriyor. | TED | في واشنطن، رئيس الولايات المتحدة يجلس في المكتب البيضاوي، يقيّم أن يقوم أم لا بضرب القاعدة في اليمن. |
Sizinle Yemen'de bugün olan biteni gösteren birkaç görüntüyü paylaşmak istiyorum. | TED | واريد ان اشارككم جميعاً بصور عن بعض الامور التي تحدث اليوم في اليمن |
Yemen ve Suriye'deki yakın zamandaki çatışmalarda PTBlerin kullanıldığı rapor edildi. | TED | وقد بينت تقارير عن استخدام القنابل العنقودية مؤخراً في الصراعات الجارية في اليمن وسوريا. |
Bu yüzden ben de Yemen'de yapabileceğim, orada yaşananların altını çizecek bir proje fikri aramaya başladım. | TED | وهكذا أخذتُ أفكّر في مشروع يمكِنني تنفيذه في اليمن ليساعد في تسليط الضوء على ما يجري هناك. |
General Perry'nin bölüğüne Yemen'deki Amerikan elçiliği göstericiler tarafından kuşatılmış durumda. | Open Subtitles | هذا يأتى مباشرة من خلال قسم الجنرال بيري السفارة الأمريكية في اليمن مُحاطة من قبل حشد من المتظاهرين |
Bu kasetler Yemen'deki yüksek cehalet oranından dolayı dini ve siyasi propaganda için kullanılıyor, bu doğru mu? | Open Subtitles | هذا الشريط يستعل لأغراض دينية ودعاية سياسية بسبب نسبة الأمية العالية في اليمن هل ذلك صحيح؟ |
Yemen'de terörizm suçundan hapisteyiz. | Open Subtitles | نحن في سجن للارهاب في اليمن لا يوجد اي خطط للخروج |
Yemen'e, Pakistan'a ve Rusya'ya gitmiş. Farklı pasaportlar kullanmış. | Open Subtitles | وجدناه في اليمن وباكستان وروسيا وكلها بجوازات مزورة |
Yemen'e, Pakistan'a ve Rusya'ya gitmiş. Farklı pasaportlar kullanmış. | Open Subtitles | وجدناه في اليمن وباكستان وروسيا وكلها بجوازات مزورة |
Sonuç olarak Yemen'in coğrafi şartları bu projeyi imkansız hale getiriyor. | Open Subtitles | نحن نعتقد ان الاوضاع في اليمن تجعل من هذا المشروع غير نافع |
Şimdi de bana Yemen'in sıcak bir yer olmadığını söyleyeceksiniz, değil mi? | Open Subtitles | و الان ، تريدين ان تخبريني انه الجو ليس حار في اليمن ، اليس كذلك ؟ |
Çünkü Yemen, Çin ve Pakistan'da olanları biliyordu. | Open Subtitles | لأنه علم أنني ساتبعه في اليمن في الصين ، في باكستان |
Çünkü Yemen, Çin ve Pakistan'da olanları biliyordu. | Open Subtitles | سأخبرك لأنه علم أنني ساتبعه في اليمن في الصين ، في باكستان |
Yemen'de tek bir bilgi kaynağımız bile yok. | Open Subtitles | ليس هو القضية هنا ليس لدينا موظف واحد في اليمن |
Kesinlikle bir presinsin Yemen'deki plajı harika bir tatil yeri gibi gelebilir tabii eski güzellik kraliçeleri ve "Hayatın Gerçekleri"'ndeki Blair ile birlikte aynı hareme düşene kadar. | Open Subtitles | اعني بالتأكيد بعض أمراء قصور الشاطئ في اليمن تبدو كأنها الذهاب في عطلة فائقة الجمال حتى تصبحين في الحريم |
Fakat Yemen'de savaş yoktu en azından resmi bir savaş yoktu. | Open Subtitles | لكن في اليمن ليست هناك حرب، على الأقل ليس رسميًا. |
Afganistan'daki yükselişleriyle belirleyici güç olmaları, Yemen'deki gizli operasyonları ...bu yazdıklarım sanki görünmez bir bubi tuzağının teline basmışım gibi hissettirdi. | Open Subtitles | صعودهم لقيادة القوات في أفغانستان، هجماتهم الخفية في اليمن. شعرت وكأنني قطعت سلك تفجير غير مرئي. |