Birkaç gün içinde, bir süvari birliğinin San Miguel'e uğrayıp gideceğini duydum. | Open Subtitles | في ايام قليلة سمعت انه ستمر فرقة خيالة من هنا |
Yıllarca ona sadık oldum, ama o, birkaç gün içinde küçük bir Maya yangın musluğunu işe alıp benden iyi bir mevkiye atadı. | Open Subtitles | وبعدها في ايام وظفت فتاه قصيرة من قبيلة المايا وقامت بترقيتها فوقي |
Hava koşulları bozuluyor ve birkaç gün içinde bir soğuk hava cephesi kaderlerini belirleyebilir. | Open Subtitles | مع تدهور حالة الطقس فان جبهة برد قاسية قد تقرر مصيرها في ايام |
Birkaç gün içinde beni isteyecekler. | Open Subtitles | في ايام قليله, حتى لو يريدونني. |
Eski, sert günlerde ektiğiniz tohumların açması bu. | TED | أنه إلازدهار من البذور التي زرعتموها في ايام سابقة، اكثر شِّدة. |
Yağmurlu günlerde müzik dinlemeyi severdik. | Open Subtitles | أحببنا الاستماع الى الموسيقى في ايام المطر. |
Birkaç gün içinde bize para verecekti. | Open Subtitles | لقد كانت ستعطينا المال في ايام قليله |
Ama birkaç gün içinde iyileşecektir. | Open Subtitles | ولكنها ستكون بخير في ايام قليلة |
Birkaç gün içinde bunu Dünya ile tanıştıracağız. | Open Subtitles | في ايام قليلة سنقدمه للعالم |
Böyle günlerde mi? Evet seviyorum. | Open Subtitles | في ايام كهذه اجل احبه |
Özellikle böyle günlerde. | Open Subtitles | خصوصا في ايام مثل تلك |