Bayılma olayı, Pasifik yaz saatine göre tam sabah 11'de gerçekleşti. | Open Subtitles | حدث الإغماء في تمام الساعة الـ11 ليلاً بالتوقيت الصباحي للمحيط الهادي |
Yemek için kısa bir mola alıyoruz ve Saat tam 18:00'de şahitlerle başlıyoruz. | Open Subtitles | 1700 سنأخذ استراحة قصيرة لتناول العشاء ، ونبدأ المرافعة في تمام الساعة : |
James Foley, 9 Eylül 2001 günü Saat 12:24'te zehirli iğne ile öldü. | Open Subtitles | ـ جايمس فولي مات بالإبرة القاتلة ـ في تمام الساعه 12: 24 صباحاً |
Bunlar benim ellerim. Her sabah 4'te kalkıp | TED | هاتان هما يداي , أستيقظ في تمام الرابعة فجراً |
Evet, millet Saat tam 7:30'da bu misafirperver yerden ayrılmış olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا يا اصحاب سوف نغادر هذه المجموعة المضيافة في تمام السابعة والنصف |
Pekala, Booth Ford Tiyatrosu'na tam olarak Saat 10:00'da girdi, değil mi? | Open Subtitles | حتى بوث يسير في مسرح فورد في تمام الساعة 10: 00، هاه؟ |
8 numaralı mumu da yaklaşık olarak Saat 8'de kullandın. | Open Subtitles | ومن ثم اشعلت شمعتك رقم 8 في تمام الثامنة صباحا |
Benimle, akşam 11'de posta kutunun yanında buluş. Neden onla buluşmak zorundayım? | Open Subtitles | قابلني عند صندوق البريد في تمام 11 لماذا تطلب هذا مني ؟ |
Benimle, akşam 11'de posta kutunun yanında buluş. Neden onla buluşmak zorundayım? | Open Subtitles | قابلني عند صندوق البريد في تمام 11 لماذا تطلب هذا مني ؟ |
E süper. Eski Ahit'e de bakarız. Saat 5:00'de ağılda buluşalım. | Open Subtitles | رائع، سنتلو العهد القديم، لقائنا لدى الحظيرة في تمام الـ 5. |
Bu yılın 3 Nisanında, tam olarak Almanya zamanı ile 20:00'de, 76 ülkede aynı aynda belgeleri yayınladık. | TED | وفي 3 إبريل من هذا العام، في تمام الساعة الثامنة مساءً بتوقيت ألمانيا، نشرنا وفي وقتٍ واحد في 76 دولة. |
Saat 1:00'de demir alıyoruz. Kaptanı gördüm. | Open Subtitles | الرحلة في تمام الساعة الواحدة رأيت الكابتن |
- Sabah 4'te kalkabilir misin? | Open Subtitles | أيمكن لكم أن تكونوا مستيقظين في تمام الساعة الرابعة صباحاً |
- Coudray, hepimizi saat- - 4'te uyandır. - Bu bey hariç. | Open Subtitles | كودريه , أيقظنا جميعاً في الغد في تمام الساعة الرابعة باستثناء هذا السيد |
Kütüphane 5:00'te kapanır, istisna olmadan. | Open Subtitles | المكتبة تغلق في تمام الخامسة، لا إستثناءات |
Ve sabah Saat 6'da buraya gelip seni lanet havaalanına götüreceğim. | Open Subtitles | وسأكون هنا في تمام السادسة صباحاً لأقلكَ يا إلى المطار اللعين |
Saat 09:00'da o sırtın ardındaki her şey tozdan başka bir şey olmayacak. | Open Subtitles | في تمام التاسعة, أي شيء خلف تلك القمة الجبلية, سوف يصبح مجرد رماد |
Cuma akşamı Saat dokuz için terasta bir masa istiyorum. | Open Subtitles | أستمع, أريد مائدة على التراث يوم الجمعه في تمام التاسعة |
Herkes dinlesin. İyi bir yer kapabilmeniz için, 11'e kadar orada olmalısınız. | Open Subtitles | إسمعو يجب أن تكونو هناك في تمام الساعة الحادية عشرة |