"في حالة سيئة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kötü durumda
        
    • kötü bir durumdaydı
        
    • durumu kötü
        
    • kötü bir durumda
        
    • kötü durumdaydı
        
    • kötü bir durumdayım
        
    Yerel patalojistler kalıntıların epey kötü durumda olduğunu söylüyor. Open Subtitles قال أحد الأخصائيين المحللين في علم الأمراض بأن البقايا في حالة سيئة جداً
    Carter kötü durumda hemen bir tıbbi ekip lazım. Open Subtitles انظروا ، كارتر في حالة سيئة. ونحن بحاجة إلى فريق طبي هنا على الفور.
    Gerçekten kötü durumda. Lütfen. O benim en iyi arkadaşım. Open Subtitles انه في حالة سيئة, أرجوكِ .انه أعز أصدقائى, أرجوكِ
    kötü bir durumdaydı. Ona yardımcı olabilirdim. Open Subtitles لقد كانت في حالة سيئة كان من الممكن أن أساعدها
    - durumu kötü. - Kaldıramaz mısınız? Open Subtitles ـ إنه في حالة سيئة ـ ألا يمكن إزاحتها من فوقه؟
    Şimdiye kadar anlaşılmıştır ki bu kitap çok kötü bir durumda. TED ينبغي أن أذكّركم بأنّه الآن في حالة سيئة.
    Çok kötü durumdaydı ama nişanlın yaşamak istiyordu. Open Subtitles لقد كان في حالة سيئة لكن خطيبك كان يريد أن يعيش رأيت ذلك في عينيه
    Açıkçası uzun zamandır kötü bir durumdayım. Open Subtitles في الحقيقة لقد كنت في حالة سيئة منذ وقتٍ طويل
    En iyi oldukları zaman. Ama sorun, sevildiğini hissetmek için kötü durumda olmak zorunda olman. Open Subtitles , لكن المشكلة هي لكي تشعري بالحب عليكِ أن تكوني في حالة سيئة
    Her ne kadar arkadaşlarımı kötü durumda görmeyi sevsem de, ki bu kendimi üstün hissettiriyor, artık eğlenceli gelmiyor. Open Subtitles أحب رؤية اصدقائي في حالة سيئة لأن ذلك يشعرني بالتفوق
    Ülkenin kötü durumda olduğunu duyup duruyordum. Open Subtitles كنت لا أنفكُّ أسمع أن هذه البلاد كانت في حالة سيئة للغاية
    Pomeranyası gerçekten kötü durumda. Open Subtitles يا كلب صغير طويل الشعر لها، وقالت انها في حالة سيئة حقا.
    Evet, Manheim bayağı kötü durumda olduklarını söyledi. Open Subtitles أجل,مانهيم قال أنهم كانوا في حالة سيئة للغاية
    Böyle bir fırtına sonrasında kötü durumda olan pek çok kişi olduğunu bilmiyor musun? Open Subtitles ثمة العديد من الأشخاص في حالة سيئة جداً بعد العاصفة، ألا تعرف؟
    Onunla tanıştığımda çok kötü bir durumdaydı. Open Subtitles كانت في حالة سيئة عندما التقيت بها
    Ailesi çok kötü bir durumdaydı. Open Subtitles كانت عائلته في حالة سيئة للغاية
    O zaman daha çocuk sayılırdı ve oldukça kötü bir durumdaydı. Open Subtitles لقد كان طفل في حالة سيئة.
    Ülkenin durumu kötü ve geniş çerçevede bu durumun da bunda parmağı var. Open Subtitles هذه البلاد في حالة سيئة ويجب ان تعمل , في جزء كبير منه , كما اعتقد
    Bu adamın durumu kötü, tamam mı? Open Subtitles اصغوا, هذا الرجل في حالة سيئة جدًا, اتّفقنا؟
    Cidden, eğer ortada Çoğalıcılar ve galaksideki her bir insanı yoketme planları olmasaydı, muhtemelen şu an çok kötü bir durumda olurdum. Open Subtitles بجدية, لو لم يحدث للمضاعفين وخطتهمِ للقضاء على كل انسان في المجرة, سأكون في حالة سيئة جدا في الوقت الحالي.
    Ben de, bu insanların bana e-posta göndermelerinin ve bu kadar kötü bir durumda olmalarının nedeni bu diye düşündüm. TED ففكرت : لهذا هؤلاء الناس يراسلونني ، و لهذا هم في حالة سيئة كهذه .
    kötü durumdaydı ama savaştı. Open Subtitles لقد كان في حالة سيئة لكنه قاوم ذلك
    Ben şu an kötü bir durumdayım, tamam mı? Open Subtitles أنا في حالة سيئة الآن، إتفقنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more