"في حالة صدمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şokta
        
    • Şoktasın
        
    • şoktayız
        
    • şoktayım
        
    • Şok geçiriyor
        
    • şoka
        
    • Şok olmuştum
        
    • hala bu şokun etkisi altında
        
    - Yani konuşamıyor? - Uyanık ama sessiz. Muhtemelen şokta. Open Subtitles مستفيقة ولكن صامتة، على الأغلب في حالة صدمة.
    Eşi hemen şurada, sakinleştirici verdik. - Hala şokta. Open Subtitles لكنها تحت تأثير المخدر لا تزال في حالة صدمة.
    Bir süre şokta kalacak, değil mi? Open Subtitles سيكون في حالة صدمة لبعض الوقت، أليس كذلك؟
    Elka, bak. Şoktasın biliyoruz. Open Subtitles الكا، والاستماع، وأنا أعلم أنك في حالة صدمة.
    Hepimiz şoktayız. Senin nasıl hissettiğini hayal bile edemiyorum. Open Subtitles نحن في حالة صدمة, أتصور الآن كيف هي أوضاعكم
    Sanırım şoktayım şu an. Hissizleşmiş gibiyim affedersiniz. Open Subtitles أظنّ أنني في حالة صدمة أشعر وكأنني خدرة، أوَتعرفين؟
    Şok geçiriyor. Battaniye getirin, lütfen. Open Subtitles إنها في حالة صدمة تلزمني بطانية، من فضلك
    Matthew Vincent ile bu videoyu gördüğümüzde şoka uğradık. TED حينما شاهدت أنا وماثيو فنسنت الفيديو، كنا في حالة صدمة.
    Sana biraz zaman tanıyayım diye düşünmüştüm ama öyle Şok olmuştum ki asıl senin bana zaman tanımanı istemişim. Open Subtitles 19,137 ترى، اعتقدت أنني أريد لإعطائك الفضاء، ولكن الآن أعتقد أنني كنت في حالة صدمة كاملة وأراد أن تعطيني الفضاء. أنا آسف
    Lane, herkes hala bu şokun etkisi altında, tamam mı? Open Subtitles ‫ "لين" الجميع في حالة صدمة
    O zaman şokta olduğunu düşündüm. Open Subtitles ثم فكرت أنها كانت في حالة صدمة.
    ...sabahın erken saatinde bir adam ve oğlunun nedensiz ve korkunç bir saldırıda öldürüldüğü olaydan sonra yöre halkı şokta. Open Subtitles إنّ السكان المحليّون هنا في حالة صدمة... بعد وقوع حادث في وقت سابق من هذا المساء. عندما كان رجلاً وولدّه مقتولين.
    Efendim, denedim... ama şokta olduğu için onunla konuğamadım. Open Subtitles ...يا سيدي، حاولت ولكن كانت في حالة صدمة لذلك لم أتمكن من التحدث إليها
    Besbelli, çocuk şokta. Open Subtitles من الواضح أن الصبي في حالة صدمة
    Var. Ama şu an şokta. Hiçbir şey hatırlamadığını söylüyor. Open Subtitles -نعم لكنه في حالة صدمة الآن يقول إنه لا يتذكر أي شيء
    Biraz şokta olabilirsin. - Henry, battaniye getirir misin lütfen? Open Subtitles -ربما أنت في حالة صدمة هنري أعطني البطانية لوسمحت
    Şu an Şoktasın. Bunu konuşmak zorunda değiliz. Open Subtitles انتي في حالة صدمة, لا يجب علينا الحديث حول الأمر
    Vücut ısın çok düşmüş ve şu anda Şoktasın. Open Subtitles حرارة جسمك منخفضة بشدة وأنت في حالة صدمة.
    Hepimiz şoktayız. Open Subtitles كلنا في حالة صدمة.
    Yani, o kadar büyük bir şoktayım ki. Open Subtitles أعني أنني بالفعل في حالة صدمة
    Annesi Şok geçiriyor. Open Subtitles والدته في حالة صدمة.
    şoka uğramış hâllerinde kurabildikleri tek bağlantı tecavüzlerini evlilik olarak tanımlamaktı. TED الاتصال الوحيد الذي يمكنهن القيام به في حالة صدمة هو تعريف اغتصابهن على أنه زواج.
    Şok olmuştum, dedim ki:... Open Subtitles وأنا في حالة صدمة وأنا أقول :
    Lane, herkes hala bu şokun etkisi altında, tamam mı? Open Subtitles ‫ "لين" الجميع في حالة صدمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more