"في حصة" - Translation from Arabic to Turkish

    • dersinde
        
    • sınıfına
        
    • sınıfında
        
    • sınıfındayım
        
    • dersine
        
    Beden dersinde Koç Rosallis, dahili telefon... sisteminden rap söylemene izin verirdi. Open Subtitles ما زلت أذكر عندما كانت تظهر موهبتك و تتدفق في حصة الرياضة
    Hey, Daphne aşçılık dersinde saatimin kolumda olup olmadığını hatırlıyor musun? Open Subtitles اهلا، دافني، هل تذكين ان كانت ساعتي معي في حصة الطبخ؟
    3. sınıf Matematik dersinde, sınıfın arkasında dikiliyordum. Dikiliyordum çünkü zırh oturmama izin vermiyordu. TED في حصة الرياضيات الثالثة، كنت أقف في الجزء الخلفي للفصل، وأقف في الجزء الخلفي للفصل لأنّ الدرع لم يسمح لي بالجلوس.
    Matematik sınıfına yeni bir kalem açacağı aldık. Open Subtitles حصلت على براية اقلام جديدة في حصة الرياضيات
    Kızlarını tenis sınıfına bırakıp golf oynamaya gidiyorlar. Open Subtitles يتركون البنت في حصة تنس، ثم يذهبون للعب الغولف.
    Oyuncak kimliklerinizi akıl hastanesinin el işi sınıfında mı yaptınız? Open Subtitles أتصنعون هذه الشارات الزائفة في حصة المهن في مشفى المجانين؟
    Ben Matthews'in seçmeli sosyoloji sınıfındayım ve birkaç dersi ektim. Open Subtitles أنا في حصة العلوم الإجتماعية التي يدرسها (ماتيوز) و قد غبت عدة حصص
    Sanırım bugün için sörf dersine yazılmıştınız ve geç kalıyorsunuz. Open Subtitles اعتقد انك سجلتِ في حصة ركوب الامواج اليوم ويبدو كأنك قد تأخرتِ
    İngilizce dersinde yanında otururdu. Open Subtitles أجل , انه الوحيد الذي كان يجلس بجانبك في حصة الانجليزي
    O mu? O benim çocuğun resim dersinde yaptığı bir şey. Open Subtitles هذا مجرد عمل فني قام به ولدي في حصة الفن
    İngilizce dersinde, Bayan Brook'ın kitabında mı okudun bunu? Open Subtitles هل ستفعل ما كنت تفعله في حصة اللغة الانكليزية ؟
    İngilizce dersinde, Bayan Brook'ın kitabında mı okudun bunu? Open Subtitles هل ستفعل ما كنت تفعله في حصة اللغة الانكليزية ؟
    Bu kutuyu atölye dersinde ona ben yapmıştım. Open Subtitles أنا صنعت هذا الصندوق له في حصة الأعمال اليدوية
    Peki, yüzüğümü seramik dersinde kaybediyorum. Open Subtitles حسنا،أنّي فقدت خاتم خطبتي في حصة السيراميك
    Ben de bizi "Babaannem ve ben" sınıfına kaydettim. Open Subtitles لحد أنني قمت بالتسجيل في حصة "جدتي وأنا"
    Ekonomi sınıfında bacak mesafesi businesstaki kadar. TED المقاعد في حصة الاقتصاد هي مثلها في صف تجارة الأعمال.
    Hatırlıyorum da, senin yaşlarındayken üniversitede ki ilk yılım da İngiliz Edebiyatı sınıfında ki yakışıklı bir erkeğe ciddi ciddi abayı yakmıştım. Open Subtitles اذكر بداية عمري كمبتدأه في الكلية كان لدي صدمة قوية مع احدى الشباب الوسيمين في حصة الادب الانجليزي
    Ben senin ingilizce sınıfındayım. Open Subtitles أنا معك في حصة الأنجليزي.
    İngilizce dersine tökezleyerek giren kitapları, kalemleri etrafa saçılan sakar çocuğa söylendiğinde artık hem kırıcıdır hem sözlü ironi vardır. çünkü söylediğiniz şey söylemek istediğinizin tersidir. TED و تقال للطفل الأخرق الذي يتعثر في حصة الإنكليزية، ويوقع كتبه ومقلمة أقلامه في جميع أنحاء الغرفة، فإن هذا يعتبر الآن قاسيا و سخرية لفظية، لأن ماقلته ليس ماتعنيه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more