"في حفل" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir partide
        
    • töreninde
        
    • akşam
        
    • konserinde
        
    • 'nin
        
    • balosunda
        
    • partisi için
        
    • 'ın
        
    • partisine
        
    • etkinliğinde
        
    • Academy'de
        
    • bir partideydim
        
    • Festivali'nde
        
    Noel arifesinde bir partide eşimin ailesi ile de ıslık çaldım. TED و صفرت أيضا في حفل الكريسماس . مع عائلة زوجتي -أصهاري-.
    bir partide teğmenin biri, bir kızın kıçını çimdikler. Open Subtitles في حفل ما، قرص ضابط إحدي الفتيات في مؤخرتها.
    Ve geçen sene, onun anma töreninde konuştum ve ona bu hayatında iyi dileklerde bulundum. TED في العام الماضي القيت كلمة في حفل تابينه و تمنيت له التوفيق في هذه الحياة.
    Ben ise, sadece çiftlerin olduğu bir akşam yemeğinde takılmıştım. Open Subtitles بالنسبة لي فقد علقت في حفل عشاء مخصص للثنائيين فقط
    Dün akşam Tom Petty'in konserinde bayıldım ve öylece burada kalmışım. Open Subtitles لقد فقدت الوعي في حفل المطرب توم بيتي البارحة و بقيت
    Yarın Winifred Teyze'nin barbeküsünde olacak ve seninle tanışmak istiyor. Open Subtitles سيتواجد في حفل شواء العمة وينيفرد غداً و يريد مقابلتك
    Bu Jefferson balosunda benim vals yaptığım Catherine Durant değil. Open Subtitles هذه ليست كاثرين دورانت التي رقصت معها في حفل جيفرسون.
    İşinin ehli biri olduğun için Amanda'nın partisi için Coal'ın şefinden başka yemek yapabilecek biri aklıma gelmedi. Open Subtitles منذ أن كنت طفله وأنا ذكيه فكرت, من هو الأفضل ليكون الطباخ في حفل أماندا من طباخ كول المفضل السابق؟
    bir partide teğmenin teki kızın kıçını çimdikler. Open Subtitles في حفل ما، قرص ضابط إحدي الفتيات في مؤخرتها.
    bir partide sarhoş olup kızların kıçına vuruyordu. Open Subtitles يتسكع في حفل كرة السلة ويصفع مؤخرات البنات الاغبياء
    Sonra bir gece bir partide bir adam geldi ve işte şöyle yatıyor, böyle yatıyor diye anlatmaya başladı. Open Subtitles لكن ذات ليلة كنا في حفل و جاء ذلك الشخص و بدأ يقول لقد ضاجعت من و من
    O Harvard Üniversitesinde bir ödül töreninde bunu açıkladı. Open Subtitles وأعلن عن مشروعه في حفل لتوزيع الجوائز بجامعة هارفارد
    Edgar'ın askerleri taç giyme töreninde görev almaları için elf şarkıcılarını topluyor. Open Subtitles جنود إدجار يأخذون مغنيين من الاقزام حتى يغنون في حفل التتويج.
    Bu, Oscar töreninde aynı elbiseyi giymek gibi olur. Tamam. Open Subtitles سيبدو كارتداء نفس البذلة في حفل الأوسكار
    Grateful Dead'in 1988'de yağmur ormanlarındaki yardım konserinde idim. TED وإذن كنت في حفل خيري لصالح الغابات المطيرة نظمته قريتفل ديد في 1988.
    Emma Pillsburry'nin düğününde onun gelinliğinin tıpatıp aynısını giydiğin zaman gibi. Open Subtitles كتلك المرة عندما أرتديتي الفستان نفسه لايما بيلسبري في حفل زفافها
    Annemle babam mezuniyet balosunda kral ve kraliçe seçilmiş. Open Subtitles هي وأبي كانوا الملك والملكة في حفل التخرج
    Sıradan bir kitap partisi için neden bu kadar süslü giyindiniz ki? Open Subtitles لم ارتديت بهذه الفخامه في حفل كتاب عادي؟
    Haftaya seni Akademi ödülleri'nde görmek için sabırsızlanıyordum fakat Dorothy Kilgallen'ın köşesinde katılmayacağını okudum. Open Subtitles كنت أتطلع لرؤيتكِ الأسبوع القادم في حفل الأكاديمية لكن قرأت مقال دورثي كيلجالين أنكِ لن تحضري؟
    Bizi utandıracak tek şey Meredith'in aşırılık budalası partisine gelmemen olur. Open Subtitles الطريقه الوحيده لاحراجنا اذا لم تسيري معنا في حفل ميرديث المتطرف المثير للسخريه.
    Bu gece yapılacak bağış etkinliğinde bir konuşma yapmam gerekiyor. Open Subtitles يجب أن ألقي خطاباً الليل في حفل جمع التبرعات
    Bir kaç ay önce bu adamları Academy'de görmüştüm. Open Subtitles رأيتُ هؤلاء الشبان في حفل الأوسكار قبل بضعة أشهر
    Bir keresinde bir partideydim ve Liddy elini bir mumun üzerine koydu ve öylece tuttu ta ki eli yanana kadar elini öylece alevin üzerinde tuttu. Open Subtitles -كنت في حفل ذات مرة ثم وضع ليدي يده فوق شمعة مشتعلة و أبقاها في ذلك الوضع لمدة طويلة ترك يده فوق النار حتى إحترق لحمه
    Long Beach Barbekü Festivali'nde şimdiye kadar sevdiğin tek kızın ben olduğumu söylemiştin. Open Subtitles في حفل الشواء أخبرتني بأنّني الفتاة الوحيدة التي تُحبّها من كلّ قلبك هذا صحيح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more