"في حياته" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayatı boyunca
        
    • hayatındaki
        
    • hayatında bir
        
    • hayatının en
        
    • hayatta
        
    • Onun hayatında
        
    • kendi
        
    Ama en önemlisi, yetişkinlik hayatı boyunca ilk defa mutlu. Open Subtitles الأهم من ذلك أنه ولأول مرة في حياته يبدو سعيداً
    Her yeni vampirin hayatı boyunca en az bir kere gitmesi gerektiği yere... Open Subtitles مكان يتعيّن على كلّ مصّاص دماء حديث التحوُّل زيارته ولو لمرّة في حياته
    DiNozzo. - Telefon kayıtları, banka hesapları hayatındaki herkes araştırılacak. Open Subtitles سأتعقب إتّصالات هاتفه، حساباته البنكية وأي شخص قابله في حياته
    hayatında bir şeyleri mahvetmiş ve sanırım yine aynı şeyi yapıyor. Open Subtitles ،لقد اقترف جرماً ما في حياته وأعتقد أنّه سيفعل ذلك مجدّداً
    hayatının en önemli savaşına çok az bir zaman kaldı. Open Subtitles لأهم معركة في حياته الأكاذيب على بعد لحظات من هُنا
    'O hayatı boyunca Tekme'yi aradı ve Tekme bir gün onu buldu.' Open Subtitles كل الإثارة التي أرادها في حياته أتت له في يوم من الأيام
    hayatı boyunca insanın neler başarabileceği hakkında beklentiler hiç bu kadar yüksek olmamıştı. TED فلم تكن التوقعات لما يمكن للانسان تحقيقه في حياته مرتفعة الى هذا الحد يوما
    Bir insan hayatı boyunca 4,000 kez orgazm olur. Open Subtitles متوسط النشوة التي يحصل عليها الأنسان هي 4000 مرة في حياته
    O, hayatı boyunca çok çalıştı. Ben değil. Open Subtitles لا بد وأنه حقاً يعمل بجد في حياته وأنا في الواقع لست كذلك
    Yani bir domuz hayatı boyunca 100 tane seks partneri edinebilir. Open Subtitles الخنزير ممكن يعمل عشروميت علاقة في حياته
    Önemli olan babanın hayatı boyunca hiçbir sey çalmamış olması. Open Subtitles الشيء المهم هو أن أبوك لم يسرق أي شيء في حياته
    Bir adamın ölümü hayatındaki en özel şeydir. Open Subtitles لهذا السبب أو لأي سبب آخر موت الإنسان تقريباً هو الأكثر سراً في حياته
    - Hiçbir zaman. hayatındaki tek kızın ben olduğumu söyler her zaman. Open Subtitles أبداإنه يقول اني دائما المرأة الوحيدة في حياته
    Onun hayatındaki öbür kadınları sevmiyorsun. Open Subtitles أنتم فقط لا تحبون وجود نساء أخرى في حياته
    Aradığımız onun oğlu, hayatında bir sineği bile incitmemiş bir oğlan. Open Subtitles من نبحث عنه يكون إبنها شاب لم يؤذي حشرة في حياته
    Biliyor musun, hayatında bir kez olsun kendi seçimini yapmamıştır. Open Subtitles اعتقد انه لم يتخذ مره واحده في حياته اختياره الخاص به
    Sartre bir zamanlar kendisiyle yapılan bir röportajda hayatında bir gün bile umutsuzluğa kapılmadığını söylemişti. Open Subtitles سارتر في مقابلة له قال بأنه لم ينتابه الشعور باليأس أبدا في حياته, ولا حتى ليوم
    Karısını kaybeden bir adama hayatının en kötü dönemini nasıl sorarsın? Open Subtitles كيف يمكنني سؤال رجل فقد زوجته عن اصعب فترة في حياته
    Her zaman ulusal yarışmayı kazanmanın hayatının en büyük başarısı olduğunu söylerdi. Open Subtitles فين كان دائماً يقول بأن الفوز بالناشينولز كان أفضل إنجاز في حياته
    Evet, hayatta o saygıdeğer bir adamdı . Büyük bir adam. Open Subtitles نعم، لقد كان في حياته رجل غير عادي ذو عقل عظيم
    Hayatımı Onun hayatında kurdum, Çiftlik Evi'nde. Open Subtitles أنشأت جزور جديدة لنفسي في حياته في المزرعة
    Bu her insanın bu platforma gelmesi ve bunu kendi yöntemleriyle benimsemesi ve hayatlarinda bir öneme sahip olması. TED إنه عن كل شخص يدخل هذا البرنامج و يتبناه على طريقته ، و يصبح أمر مهم في حياته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more