"في خط" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir çizgide
        
    • hattında
        
    • bir hatta
        
    • sıra halinde
        
    • sırada
        
    • çizgisinde patlatıldı
        
    • bir çizgi
        
    • ön cephede
        
    • sıra hâlinde
        
    Ama eğer düz bir çizgide koşabilseydin, daha iyisini de yapabilirdin. Open Subtitles ولكن كنت قد فعلت أفضل إذا قمت بتشغيل في خط مستقيم.
    Kağıdı düz bir çizgide kesmiyorum sizin anlayacağınız. TED لم أصل إلى تقطيع الورق بالسير في خط مستقيم
    Hücum hattında büyük sorunumuz var, koç. Open Subtitles لدينا مشكلة كبيرة في خط الهجوم أيها المدرب
    İnanın bana, bunların hiçbiri tek bir hatta üretilmiyor. TED وصدقوني، لا شئ يحدث من هذا يحدث في خط مستقيم.
    Ellerini birbirine tutuştumuş ve uzun bir sıra halinde dans ettiriyor. Open Subtitles يريدهم أن يتشابكوا بالأيادي و يخطوا بالرقص في خط طويل
    Senin tanıdığın Walter kardeşi öldüğünden beri ön sırada her telefona bakıyor, herkesle, her şeyle ilgileniyor bir gözü açık uyuyor. Open Subtitles ...والتر الذي تعرفه ما زال في خط الدفاع ...الأول منذ توفي أخوك دائماً حاضر لنداء الواجب يرعى كل الشؤون، وكل الأشخاص
    İki patlama aygıtı Boston Maratonu'nun bitiş çizgisinde patlatıldı. Open Subtitles أنفجار عبوتين ناسفتين في خط نهاية سباق ماراثون (بوسطون)
    Ancak düz bir çizgide sabit hızda kamerayı hareket ettirseniz, bundan kurtulabileceğinizi bulduk. TED وجدنا أنه لو حركتم الكاميرا بسرعة ثابتة في خط مستقيم، ستستطيعون فعلاً أن تصنعوا شيئاً رائعاً.
    Top muhtemelen istenen hedefe doğru düz bir çizgide giderken, kuş kesinlikle böyle yapmaz. TED ستسير الكرة في خط مستقيم، ربما نحو الهدف المقصود، ولكن الطير لن يفعل ذلك بالتأكيد.
    Ama 20.den sonra düz bir çizgide düşmeden yürüyebiliyor. TED ولكن الآن بعد الجيل العشرين تمكن من السير في خط مستقيم دون السقوط.
    Geçmiş kendi geleceğini temsil eder, düz bir çizgide ilerler yine de tam bir çember oluşturarak sonlanır. Open Subtitles الماضي يمثّل مستقبله يتقدّم في خط مستقيم لكنه ينتهي بدائرة كاملة
    Şimdi tam olmaları gereken yerdeler ama bu sefer de ateş hattında kaldılar. Open Subtitles الآن هم في المكان الذي يحتاجون الوجود به، لكنه يضعهم مباشرة في خط النار.
    Birkaç yıl önce Kanadalıların petrol boru hattında çalışmıştın değil mi? Open Subtitles عملت في خط انابيب كندا قبل يضع سنوات أليس كذلك؟
    - Bucs'ta hücum hattında oynadım. Open Subtitles لعبت في خط الهجوم لفريق قراصنة خليج تامبا
    Sonuna varana kadar düz bir hatta ilerleyeceğim. Open Subtitles أنا أتحرك في خط مستقيم إلي أن أصل إلي النهاية
    Düz bir hatta sürüyorsanız bir boyutta seyahat ediyorsunuzdur. Open Subtitles , قم بالقياده في خط مستقيم فى هذه الحاله أنت فعلياً تنتقل في بعد واحد
    Tek sıra halinde. Koridoru takip edin. Dışarıya. Open Subtitles من هنا أيها القوم في خط مستقيم إلى آخر الرواق
    Buradan arkadaşlar. Tek sıra halinde. Open Subtitles ثم اخرجوا إلى الميدان من هنا في خط مستقيم
    Anne, baba, sırada beklemenize gerek yoktu. Sizin kitaplarınızı sonra imzalarım. Open Subtitles أمي ، أبي ، لستم مضطرين للانتظار في خط الانتظار ، سأوقع على كتبكم لاحقاً
    İki patlayıcı aygıt Boston Maratonu'nun bitiş çizgisinde patlatıldı. Open Subtitles أنفجار عبوتين ناسفتين في خط نهاية سباق ماراثون (بوسطون)
    Hiçbiri düz bir çizgi üzerinde olmayan herhangi dört yıldız, dört kenarlı bir şekil oluşturacaktır. TED أي أربع نجمات حيث لا تقع ثلاثة منها في خط مستقيم ستشكل شكلاً رباعياً.
    Ve ön cephede bulunan insanlara bakmamız gerektiğini biliyoruz. TED ونعلمُ أنه علينا الاهتمام بمن هم في خط المواجهة.
    Sonra bilyeleri aşağıdan tekrar getirip hologramı her bir bilyenin tam pozisyon ve açısına yönlendirebiliriz, tıpkı düzeneğin üst kısmında tek sıra hâlinde ortaya çıkışları gibi. TED نجلب بعدها كرات الرخام من القاع، ثم نأخذ صورًا ثلاثية الأبعاد بشكل مباشر لكل كرة رخام في الموقع والزاوية الصحيحة، كظهورهم في خط عند أعلى المصفوفة المبعثِرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more