"في رأسها" - Translation from Arabic to Turkish

    • kafasına bir
        
    • Kafasında bir
        
    • başından
        
    • Kafasındaki
        
    • aklında
        
    • kafasından
        
    Beşe kadar sayacağım ve sen silahını indireceksin yoksa kafasına bir mermi sıkacağım. Open Subtitles سأعد لل 5 و أنت ستضع مسدسك على الأرض و إلا سأضع رصاصة في رأسها
    Teslim ol ya da kızın kafasına bir tane sıkarım! Open Subtitles لن أكون في موضعك الأن إن أردت وضع رصاصة في رأسها.
    Maggie üç şey yaptı: Dikkat verdi, ne olduğunu hatırladı ve bunu aklında tutup Kafasında bir şablon oluşturdu. TED وقامت ماجي بثلاثة أشياء: كانت لابد أن تنتبه، وكانت لابد أن تتذكر ما حدث وكان عليها أن تحفظ مسارًا في رأسها وتحدده.
    Cennete gideceğini düşünmüştüm, ama bir sandalyede Kafasında bir kurşun ile oturuyor. Open Subtitles ظننتها ستكون بالجنه لكنها تجلس على مقعد و في رأسها رصاصه
    başından vurulduğu için ayağın kayık pozisyonda durması normal. Open Subtitles لو انها تلقت رصاصة في رأسها لابدا انها تدحرجت علي هذا الوضع
    Kafasındaki hasarı düzelttirmek için 2 yıl içinde 3 kez ameliyat olmuş. Open Subtitles لقد أجرت 3 عمليات خلال مدار العامين الماضيين لتصلح الضرر في رأسها
    Evet. Çok büyük sayıları kafasından çarpabiliyor. Open Subtitles إنها تستطيع مضاعفة أعداد كبيرة في رأسها..
    kafasına bir kurşun sıkmadan önce bir dakikan var. Open Subtitles لديك دقيقة واحدة قبل أضع رصاصة في رأسها.
    kafasına bir kurşun sıkılmış halde sokağın ortasında yatarken. Open Subtitles حين كانت ممدة قتيلة على قارعة الطريق وثمّة رصاصة في رأسها.
    Lanet sevimli kafasına bir kurşun yemesinin oranı altıda bir, şimdi değil mi? Open Subtitles الإحتمالات بعيده من أنها ستحظى برصاصةٍ في رأسها الجميل، صحيح؟
    Kızın Kafasında bir tel saçı kalmış bile olsa, o tele zarar gelmeyecek. Open Subtitles لن تلمس اي شعرة في رأسها أذا بقي شعر برأس الفتاة المسكينة
    Kızın Kafasında bir tel saçı kalmış bile olsa, o tele zarar gelmeyecek. Open Subtitles لن تلمس اي شعرة في رأسها أذا بقي شعر برأس الفتاة المسكينة
    - başından vurmayı göstereyim. Open Subtitles نعم.. أنظر إلي الآن اضرب هذه السيدة في رأسها
    - Nasıl? Anne başından vurulur. Hiç günahı yoktur. Open Subtitles أصيبت أمي برصاصة في رأسها و هي لا تفعل أي شيء و أبي غير موجود أبداً
    diğer mermi eşini başından vurmuş. Open Subtitles أظن أنك شعرت بالتوتر الثانية ضربة زوجتك في رأسها
    Kafasındaki herhangi bir şeyi bozarsan hasar raporu yazmak zorunda kalırız. Open Subtitles إن حطّمتَ شيئًا في رأسها سيتوجّب علينا أن نرفع تقريرًا بالأضرار.
    Kafasındaki herhangi bir şeyi bozarsan hasar raporu yazmak zorunda kalırız. Open Subtitles إن حطّمتَ شيئًا في رأسها سيتوجّب علينا أن نرفع تقريرًا بالأضرار.
    Dinliyordum ve tanımladığı adamın Kafasındaki adam olmadığını fark ettim. Open Subtitles وأنا أستمع ، وأدرك الرجل الذي كانت تصفه ، ليس الرجل الذي في رأسها
    Askerler Meryton'a geldiğinden beri aklında sadece aşk ve subaylar vardı. Open Subtitles منذ ان جاء الفوج الى ميرايتون، لا يوجد في رأسها سوى الحب والضباط.
    Sanırım aklında yer etti. Öylece geldi. Open Subtitles وأعتقد أن هذا ثبت في رأسها ولقد أتت إليّ
    Bunu yaparsam, kafasından aldığım görüntüleri tutarım. Open Subtitles أخبرك شيئاً .. اذا فعلت هذا فسأحتفظ بأي صور أجدها في رأسها
    14 ajanımızı öldürdü. Ben de onu kafasından vurdum. Open Subtitles لقد قتلت 14 من عملائنا وقمت بقتلها برصاصة في رأسها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more