Büyük "Tilki" hala hücresinde, değil mi? | Open Subtitles | الثعلب الكبير ما زال في زنزانته .. أليس كذلك؟ |
Öteki bir yıl sonra yakalandı, hücresinde kendini astı. | Open Subtitles | والآخر اُعْتُقِل َ, ذهب لطريق حبل المشنقة في زنزانته. |
İdamına kısa bir süre kala, hücresinde intihar etti. | Open Subtitles | إنتحر في زنزانته قبل فترة قليلة من إعدامه |
Wolfe hücrede mi dışarıda mı bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد لي من معرفة ما إذا كان وولف في زنزانته أو طلقاء. |
Hücresindeki bu telefondan Bourdin yüzlerce ödemeli arama yaptı. | Open Subtitles | من هذا الهاتف في زنزانته قام "بوردين" بمئات المكالمات |
Geçici hücresindeyken işi bitirmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا التخلّص منه في زنزانته |
İdamına kısa bir süre kala, hücresinde intihar etti. | Open Subtitles | إنتحر في زنزانته قبل فترة قليلة من إعدامه |
Miguel Dominguez son 15 yıldan beri hücresinde akıllı bir şekilde yatıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن ميغيل ديمنغيز يستريح مرتاحا في زنزانته حيث كان طوال الـ 15 سنة الأخيرة دعني أكلمه |
Bütün gün hücresinde. Kimseyle görüşmüyor. | Open Subtitles | يقضي معظم اليوم في زنزانته لا يرى أحداً. |
Bütün gün hücresinde. Kimseyle görüşmüyor. | Open Subtitles | يقضي معظم اليوم في زنزانته لا يرى أحداً. |
İşte bu yüzden hücresinde purolar var. | Open Subtitles | في الحقيقة، هذا الأمر وأنهُ ايضًا يُدخن في زنزانته |
Kendini hücresinde asmasaydı hâlâ yatıyordu. | Open Subtitles | أجل، لم يكمل فترة عقوبته لأنه شنق نفسه في زنزانته. ـ حقاً؟ |
hücresinde bir ampulü parçalayıp kablosunu kendine elektrik vermek için kullandı. | Open Subtitles | لقد حطم مصباح في زنزانته واستخدم السلك لصعق نفسه بالكهرباء. |
Onu hücresinde görmek istiyorum. Tutuklanmış ve hapsedilmiş olarak. | Open Subtitles | أنا أريد رؤيته في زنزانته, تعلمين, موقوف و مسجون. |
Bir hapishane hücresinde oturan bir torbacı ve pezevengin tekisin. | Open Subtitles | أنت مجرد بائع متجولٍ وقوّاد قابعٍ في زنزانته |
Esir, hücresinde ölü bulundu. | Open Subtitles | لقدْ تمّ العثور على السجين ميتاً في زنزانته |
Onu hücresinde ölü bulurlar ve bir de baktın ki dava çözülmüş. | Open Subtitles | وجدوه مشنوقاً في زنزانته انتهى، أغلقت القضية |
Belki bir hafta, belki bir ay senin şu şüpheli katilin kendi hücresinde ölü buluncak. | Open Subtitles | ،ربما أسبوع ربما شهر قاتلك المشبوه الذي في الداخل سوف يُعثر عليه ميتاً في زنزانته |
Yardım edebilir mi bak. Ama hücrede kalacak. | Open Subtitles | فلتر لو كان بوسعه المساعدة لكن وهو في زنزانته |
-Evet. Hücresindeki bıraktığı incil yerine aldı. | Open Subtitles | -استبدل الذي كان في زنزانته . |
Geçici hücresindeyken işi bitirmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا التخلّص منه في زنزانته |
Hücresindeydi. | Open Subtitles | وكان في زنزانته. |
Charles Mahoney'in kullan-at telefonu bulundurduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تشارلز ماهوني) لديه) هاتف في زنزانته مرحباً؟ |