"في سبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir neden
        
    • bir sebep
        
    • sebep gelmedi
        
    Ama kaynağı senden gelen bir haberi yazmam için iyi bir neden göremiyorum. Open Subtitles ولكنني لا أستطيع أن أفكر في سبب وجيه يجعلني أنشر أي شيء تعطيني إياه
    Bir Yankee olmamak için daha iyi bir neden düşünemiyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع التفكير في سبب أفضل لكي لا أكون من اليانكيز
    Aklıma bir neden geliyor. Telefon kartlarının izi sürülemez. Open Subtitles حسنا، يمكنني التفكير في سبب واحد، بطاقة الهاتف لاتترك أثرا
    Seni rahatsız edecek olması bile bence kalması için yeterli bir sebep. Open Subtitles لا أستطيع التفكير في سبب جيد لبقائه، غير أنه لا يشعرك بالإرتياح.
    Seni hemen şimdi vurmamak için aklıma bir sebep gelmiyor. Open Subtitles أنا مضطر للتفكير في سبب لعدم إطلاق النار عليك على الفور.
    Seni hemen şimdi vurmamak için aklıma bir sebep gelmiyor. Open Subtitles أنا مضطر للتفكير في سبب لعدم إطلاق النار عليك على الفور.
    Daha çabuk evlenmek için aklıma daha geçerli bir sebep gelmedi. Open Subtitles - حسناً , لا أستطيع التفكير في سبب أفضل للزواج بسرعة فائقة
    Senin gibi bir yalancı ve hain birine yardım etmek için bir neden göremiyorum. Open Subtitles لا أستطيع التفكير في سبب لكي .أساعد شخص كاذب وخائن مثلك
    Sana güvenmek için aklıma bir neden gelmiyor. Open Subtitles لا أستطيع التفكير في سبب يجعلني أثق بكِ.
    Bana sizi işe almam için tek bir neden bile söyleyemiyor musunuz? Open Subtitles حقًا؟ لا يمكنكِ أن تفكري في سبب واحد بأن عليّ توظيفكِ؟
    Yaşamaya devam etmek için bir neden bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول التفكير في سبب للاستمرار المعيشة
    Ölmek için daha iyi bir neden göremiyorum. Open Subtitles يمكنني التفكير في سبب أفضل لموتي.
    Çünkü bunun için bir neden bulabilirsen evrenin neden bu kadar kötü ve acımasız olduğunu anlayabilirsen bunu bana söylemenin tam sırası. Open Subtitles لأنه لو كان يمكنك التفكير في سبب أي سبب على الإطلاق ليكون هذا الكون عابث، قاس وعشوائي فهذا سيكون وقت جيد لإخباري لأنني أحتاج حقاً بعض الإجابات
    Yaşamamamız için bir sebep düşünebiliyor musun sen? Open Subtitles هل يمكنك التفكير في سبب واحد لماذا لا ينبغى لنا أن نفعل ذلك؟
    Çocuğa ait bir bedenin buraya gömülmesi için meşru bir sebep göremiyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أفكر في سبب شرعي ل دفن جثة هنا ، وخاصة طفلا.
    Olmaman için tek bir sebep bulamıyorum. Open Subtitles لا استطيع التفكير في سبب واحد يمنعك من ذلك.
    Duygularını incitmeden gelemeyeceğini belirtecek bir sebep düşünmek zorundayız. Open Subtitles يجب أن نفكر في سبب يجعل حضورها غير ممكن ولكن لا يجرح مشاعرها
    bir sebep düşünebilirim. Sen bir gavatsın. Open Subtitles أستطيع أن أفكر في سبب, أنت حقير
    - Aklıma hiçbir sebep gelmedi. Open Subtitles لا أستطيع التفكير في سبب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more