Eğer Fildes'ten bu tabloyu günümüzde yani 2011 yılında yapması istenseydi ne yapardı diye her zaman merak etmişimdir. | TED | لقد تساءلت كثيراً، ماذا كان سيفعل فيلدز لو طلب منه رسم هذه اللوحة في العصر الحديث في سنة 2011؟ |
1901 yılında Auguste isminde bir kadın Frankfurt'ta bir akıl hastanesine kaldırılır. | TED | في سنة 1901، أخذت امرأة تدعى اوجستا إلى فرانكفورت من أجل العلاج. |
bir yılda, benim altı yılda yaptığımdan daha faydalı şeyler yapıyor. | Open Subtitles | الذي تفعله جيداً في سنة ، أفعله أنا في ستّ سنوات |
Bu proje bir yılda binlerce hareket başlattı, yüzbinlerce insanı harekete geçirdi, milyonlarca görüş yarattı. | TED | هذه المشاريع تطلبت آلاف المبادرات في سنة واحدة، لجعل مئات الآلاف من الناس تشارك، لخلق ملايين المشاهدات. |
Yani oyunculuk derslerime de devam edebileceğim. Uyuşturucudan uzak duruyorum. | Open Subtitles | لا زلت آخذ صفي بالوكالة لم أتعاطى المخدرات في سنة |
1995'te yerli bir balıkçı, yetkilileri sularının koruma alanında olduğuna ikna etmiş. | TED | في سنة 1995، أقنع الصيادون المحليون السلطات بالإعلان عن مياهها كمحمية بحرية. |
Fakat sonra Lorna, Kanner’ın makelesinden bir yıl sonra 1944’ te Almanya’da yayınlanıp unutulan ve hiç kimsenin hatırlamak ve düşünmek bile istemediği korkunç bir zamanın küllerinde gömülmüş bir makaleye atfedilen bir belgeye rastladı. | TED | ولكن بعد ذلك أعترضها مرجع لورقة وقع نشرها في ألمانيا في سنة 1944، بعد سنة من نشر ورقة كانر، والتي تم نسيانها، وتم دفنها مع مشاكل الحياة التي لا يريد أحد تذكرها أو التفكير بها. |
Tanrı biliyor, Ömre Bedel Kadın'la aday gösterildiğim sene törene katılamayacak kadar gerilmiştim. | Open Subtitles | الخالق يعلم أن في سنة ترشيحي لفلم ميلدريد بيرس كنت متوترة جداً لأحضر |
2012 yılında siyahi bir kadın doğum sırasında beyaz bir kadına göre 10 kat fazla ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. | TED | امرأة ذات بشرة سوداء في سنة 2012 واجهت خطر الوفاة أكثر من 10 مرّات عند الولادة مقارنة بامرأة ذات بشرة بيضاء. |
Eğer sağ üst köşeye dikkatlice bakarsanız, 1970 yılında yapılan bir yol olan ince beyaz bir çizgi göreceksiniz. | TED | إذا نظرتم بتمعن في الزاوية اليمنى بالأعلى، فستلحظون خط أبيض رفيع، هو طريق بني في سنة 1970. |
Fakat 96 yılında son bir iş daha yaptım. Siyah ve beyaz, tek renkli, tamamen renkli, hepsi tamsayı matematiğiydi. | TED | في سنة 1996 صنعت آخر انجازاتي، كانت بالأسود والأبيض أحادية اللون بشكل كامل، كلها بأعداد صحيحة |
2002 yılında bir grup tedavi eylemcisi, uçağın ilk zamanlardaki gelişmesini tartışmak için toplandılar. | TED | في سنة 2002 إلتقت مجموعة من الناشطين في مجال المعالجة لمناقشة التطوير الأول للطائرة. |
2000 yılında Kore'nin durumu oldukça iyiydi. ancak Koreliler çok az öğrencinin gerçekten yüksek seviyede bir mükemmelliğe ulaştığını düşünüyorlardı. | TED | في سنة 2000،كانت كوريا قد حققت هذفها، لكن الكوريين كانوا قلقين من أن جزء قليل فقط من طلابهم حققوا أعلى مراتب التفوق. |
Suriye'nin başkenti Şam'da 1991 yılında doğmuştu. | TED | وُلد بالعاصمة السوريّة دمشق في سنة 1991. |
Bu bir yılda yaklaşık 900 arabanın trafikten çekilmesine eşdeğer. | TED | هذا مساوي تقريباً ل900 سيارة أُزيلت من الطريق في سنة واحدة. |
Bu yüzden soruyorum: Sizce bir yılda bir milyon ton CO2'nin havadan alınması için ne kadar enerji gerekir? | TED | لذا أطرح السؤال: ما مقدار الطاقة التي تحتاجها باعتقادك لإزالة مليون طن من ثاني أكسيد الكربون من الهواء في سنة محددة؟ |
Aşağı yukarı küçük bir otomobilin günde 20 kilometreden bir yılda salacağı kadar. | TED | مايقارب رحلة سيارة صغيرة 20 كيلومتر ليوم, وستصدر منها في سنة واحدة. |
Hem ortaokul hem de lisede hep en yüksek notu alırdım ve sınıf birincisi olarak mezun oldum. | TED | في الإعدادية والثانوية كانت درجاتي تامة وتصدرت المرتبة الأولى في سنة التخرج |
Ardından anıt 2011'de açıldı, ve müze de önümüzdeki yıl 2014'te açılacak. | TED | تمَّ افتتاح المبنى التذكاري في سنة 2011، وسيتم افتتاح المتحف في السنة القادمة 2014. |
Ve üniversite futbolunun onur listesine seçildi. 1993'te hayatını kaybetti. | Open Subtitles | وأنتخب للجنة المشاهير قي الجامعة وقد توفى في سنة 1993 |
O, bir yıl içinde 3 kez fok avlarken tespit ettiğimiz tek hayvan. | Open Subtitles | إنها الحيوان الوحيد اللذي ادركناه يأخذ ثلاثة عجول مختلفة في سنة واحدة |
Bundan sadece 1 sene sonra, Yangtze seli yaklaşık 5500 ölüme yol açtı. | TED | فقط في سنة لاحقة فاض نهر يانجتزي وتسبب في مقتل 5500 |
Okuduğu şeyleri ben üniversite 2. sınıfta görmüştüm. | Open Subtitles | لقد قرأت أشياءاً لم أرها أنا إلا في سنة ثاني كلية. |
Kulübe bir yıllık üye olsan nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيك في سنة اضافية على اشتراكك بالنادي؟ |
Bak, bak, bak beni senede sadece iki kere ziyaret eden kişi gelmiş. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، انظروا من قرر زيارتي مرتيّن في سنة واحدة |