"في سنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • yılında
        
    • yaşındaki
        
    • yaşta
        
    • onun yaşında
        
    • Onun yaşındayken
        
    Amerika'da, yalnızca 2014 yılında 884 kişi vur-kaç kazalarında hayatını kaybetti. Open Subtitles في سنه 2014 لوحدها .. في الولايات المتحده الأمريكيه قتل 884 شخص
    En son biz Japonya'dayken '95 yılında, ben... Open Subtitles اخر مره كنا في اليابان كانت في سنه 95 و انا...
    Onun yaşındaki erkekler ya amigo kızlarla çıkıyor ya da Afghanistan'a gidiyor. Open Subtitles كل شخص في سنه يخرج مع الفتيات او الى افغانستان
    Onun yaşındaki bir hükümdar masamıza emsalsiz bir bilgelik getirecektir bence. Open Subtitles أظن بأن ملكًا في سنه سيجلب حكمة لا تقدر بثمن لهذا المجلس
    Diyordu ki; "Bobby, çok küçük bir yaşta da olsa, O üzgün ve korkmuş bir çocuktu." Open Subtitles قال ان بوبي، حتى في سنه المبكرة جدا انه طفل غاضب جداً
    onun yaşında bir adamın saygın bir kadınla flört etmesinin tek bir sebebi olabilir. Open Subtitles هنالك سبب واحد لتغزل رجل في سنه بامرأة وقورة
    Onun yaşındayken aynı anda beş kızı idare ediyordum. Open Subtitles لما كنت في سنه كان لدي 4 أو 5 فتيات في وقت واحد ألم أخبرك بهذا؟
    '98 yılında Japonya'daydık. Open Subtitles لقد ذهبنا الى اليابان في سنه 98
    95 yılında sekiz gün yatmıştım. Open Subtitles في سنه 95 كنت فاقد الوعي لثمانيه أيام
    2003 yılında emanet olarak alındı. Open Subtitles لقد أُشتري في سنه 2003 بالنيابه عنها -يعني بإسمها بس ملك شخص ثاني-
    Onun yaşındaki erkeklerin ihtiyaçları olmaz mı zannediyorsun? Open Subtitles تظنين أن الرجال في سنه ليس لديهم رغبات؟
    Konuşmuyor. Pika olabilir. Onun yaşındaki bir adam için tuhaf. Open Subtitles أنه لا يتكلم قد تكون "وَحَم (شهوة الأشياء)" الغرايبه لكن هذا مشكوك فيه لرجل في سنه
    -Talidomid mi? -12 yaşındaki çocuklar seks yapmazlar. Open Subtitles -الأطفال في سنه لا يمارسون الجنس، صحيح؟
    Ama sabah birşeyi yoktu. Bu yaşta herhangi bir zamanda durum değişebilir. Open Subtitles كان بخير هذا الصباح - لا يمكنك تأكيد أي شيء في سنه -
    Üç aylık mı? ! Bu yaşta bebek sahibi olduğunuza inanamıyorum. Open Subtitles تخيل يصبح أبا في سنه
    Sanırım onun yaşında biraz seviyordum. Open Subtitles أعتقد أنني كنت قليلا مثل ذلك في سنه.
    - onun yaşında bir çocuğum var. Mateo. Böyle bir şey, en büyük kabusundur. Open Subtitles لدي طفل في سنه ما تيو" في أحيان كهذه"
    Onun yaşındayken sen de öyle yapardın. Open Subtitles هذا ماكنتِ تفعلينه عندما كنتِ في سنه
    Yemin ederim, Onun yaşındayken benim gibi biri, yanımda olsaydı biliyorsun, hiç yol gösterenim olmadı. Open Subtitles لو كان لدي مثله في داخلي عندما كنت في سنه (لم أكن لأذهب إلى (مينتور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more