"في سيارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • arabasında
        
    • bir arabada
        
    • Bir arabaya
        
    • bir arabayla
        
    • araba
        
    • arabasına
        
    • arabanın içinde
        
    • arabasının
        
    • 'deki
        
    • bir araçta
        
    • bir araçla
        
    • arabasıyla
        
    • bir arabanın
        
    • arabasındaki
        
    Lisedeyken, annemin arabasında biriyle seks yapıp, sonra o kişinin ben olduğu söyledin. Open Subtitles وفي الثانويه , مارستـي الجنس في سيارة والدتي وأخبرتيهـا بـ انها كانت أنـا
    Şehrin hemen dışında hız kontrolü yapan devriye arabasında ölü olarak bulmuşlar. Open Subtitles عُثر عليه ميتاً في سيارة الدورية وقد أعدّ كمين للسرعة خارج البلدة
    İlk defa böyle bir arabada bunu gördüğünüzü hatırlıyor musunuz? TED هل تذكرون أول مرة جلستم في سيارة تخفت إنارتها بتدرج
    Zehirli bir sis yüzünden 100 senelik bir arabada sıkıştık. Open Subtitles بإحتجازنا في سيارة بعمر 100 عام من قبل الضباب السام
    Benimki ise Vauxhall Corsa gibi küçük Bir arabaya anca sığar. Open Subtitles .. معي نستطيع أن نكون في سيارة صغيرة مثل فوكسهال كورسا
    Gerçek dünyayı görmek için gerçek bir arabayla dolaşalım mı? Open Subtitles لماذا لا نأخذ جولة في سيارة حقيقية لرؤية العالم الحقيقي
    Irak'ta iken bir intihar bombacısının patlattığı araba sonucu gözlerini kaybetmiş. TED بينما كان في العراق، قضى انفجار قنبلة في سيارة يقودها انتحاري على بصره.
    Kurallara göre devriye arabasına sadece üç kişi koyulduğu için destek kuvvet çağırdım. Open Subtitles وتعلمون طلبت الدعم لأن القواعد تقول بامكانك أن تضع ثلاثة في سيارة بترول
    Sıcak arabanın içinde oturmayı seninle markete gitmeye tercih ederim. Open Subtitles أفضّل الجلوس في سيارة ساخنة على أن أدخل متجراً معك
    Bunlardan birisi oğlunuzun arabasında bulundu. Bu hayır kurumunu o mu kurdu? Open Subtitles أحد هذه، وجدتَ في سيارة ابنك هل هو من فتح هذه الجمعية؟
    Bu ikisi elimizde olduğu için şanslıyız. Onları kadın satıcısının arabasında buldum. Open Subtitles كنا محظوظين للعثور على هاتين,وجدتهما في سيارة القواد
    Nasıl olduysa, Joe'nin arabasında kilitli kaldım. Aptalca, değil mi? Open Subtitles لقد أقفلت الباب على نفسي في سيارة جوي, أليس هذا سخيفا؟
    Notlarını arkadaşının arabasında kilitli bırakmandan çok daha iyi. Open Subtitles وهذا هو أفضل بكثير من قفل نسختك من بيوولف في سيارة صديقك.
    Mesela, tek denge mili ile çalışan bir arabada ilk defa iki silindirli bir motor kullanıldı. TED على سبيل المثال: إدراج محرك غاز ذي اسطوانتين في سيارة ذات عمود محرك متواز
    Çalınmış bir arabada olmak, sana nasıl bir his veriyor? Open Subtitles ما هو شعوركِ وأنتِ تركبين في سيارة مسروقة؟
    Biriyle... bir arabada ya da bir odadasın... ve bir şeyler söylemek istiyorsun, fakat korkuyorsun. Open Subtitles تكونين مع شخص ما في سيارة أو في غرفة و تودين أن تقولي شيئا ما ..
    Onları yeni Bir arabaya koyuyorsunuz, sadece bir kaç tur sonra en hızlı güzergahı buluyorlar ve yarışa hazır oluyorlar. TED يمكنك وضعهم في سيارة جديدة، وبعد دورات قليلة، تجدهم قد وجدوا أسرع خط في تلك السيارة، وبدأوا بالسباقات
    Benzin için duran üstü açılabilir bir arabayla. Open Subtitles في سيارة كبيرة زرقاء مكشوفة توقفت للتزود بالوقود
    araba örneğinin sebebi şu; araba kendisini insan gibi kullanmıyor. TED وسبب أننا سنضعها في سيارة لكي تقود نفسها، بطريقة مختلفة عن قيادة الإنسان.
    Eğer arka koltuğa geçmek istiyorsan, başkasının arabasına bin. Open Subtitles إذا كنت ترغب في المقعد الخلفي، ندخل في سيارة شخص آخر.
    Onu, dışarıda koyu renkli bir arabanın içinde biriyle konuşurken gördüm. Open Subtitles رأيتها واقفة في الخارج تتحدث لشح ما في سيارة داكنة اللون
    Bunu, sarhoşken polis arabasının üzerine işeyenlerin kredi alabilitelerinin yüksekliğine dayanarak mı söylüyorsun? Open Subtitles وذلك على الأساس الفطري الائتماني لدى البشر الذين يسكرون ويتبولون في سيارة الشرطة؟
    Şimdi de L.A.'deki polislerin yarısından kaçarken bir minivan'ın arkasında burger mi yiyorsun? Open Subtitles والآن تأكل الهامبرقر في سيارة ميني فان, هاربا من نصف شرطة لوس انجليس
    Ama periyodik bakımları eksik bir araçta seyahat etmek beni biraz geriyor. Open Subtitles و لكنني مرتبكة قليلا بتواجدي في سيارة لا تخضع للفحص الدوري باستمرار
    Kiralık bir araçla, sınırın karşı tarafından... ..iki toncuk esrar kaçırıyoruz sadece. Open Subtitles لأن كل ما نهربه هو طنان من الماريجوانا عبر الحدود الدولية في سيارة منزلية مستأجره
    Chuck tutuklama emrini kaldırtmayı becermişti ve mahkeme ücretlerini ödemek için bir ödeme planındaydı ve kız arkadaşının arabasıyla Tim'i okula götürüyordu. TED قد استطاع تشك تسديد كفالته وكان يمشي على خطة لدفع رسوم المحكمة وكان يذهب بتيم في سيارة صديقته إلى المدرسة.
    O zaman oğlunuzun arabasındaki jet yakıtını açıklayın. Open Subtitles إذاً إشرح وقود الطائرات الذي وجد في سيارة إبنك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more