"في عالمٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir dünyada
        
    • bir evrende
        
    • dünyada yaşıyor
        
    Almanya Devleti'nin insanları idam ettiği bir dünyada yaşamak nasıl olurdu, hele bu insanlar büyük ölçüde Musevi olsalardı? TED كيف سيكون شعور العيش في عالمٍ لو أن الأمة الألمانية كانت تُعدم الناس ، خاصةً لو أنهم يهود غير لائقين ؟
    Çünkü hala şamanların, ormanın ruhuna şarkılar söylediği, nehirlerin kaynadığı ve efsanelerin gerçek olduğu bir dünyada yaşıyoruz. TED لأننا نعيشُ في عالمٍ حيث ما زال الشامان ينشدون لأرواح الأدغال، حيثما تغلي الأنهار. حيث الأساطير تخرج للحياة.
    Genel olarak farklıdırlar, çünkü farklı bir dünyada yaşıyorlar. TED إنهم مختلفون أساساً لأنهم يعيشون في عالمٍ مختلف.
    Her gün verdiğimiz mücadeleyi hâlâ pek de önemsemeyen bir dünyada sesimiz susturuluyor. TED كتمت أصواتنا في عالمٍ يظهر الاهتمام القليل لنضالاتنا اليومية.
    Periler, elfler ve cüceler mistik yaratıklar bizimkine paralel, kalın bir perdeyle ayrılmış bir evrende yaşarlar. Open Subtitles الجنّيات، الجان، و الأقزام هي مخلوقات غامضة إنهم يعيشون في عالمٍ موازي لنا لكنه مُنفصل عنّا بواسطة غطاء طفيف
    Belki de artık adam kaçırmanın gerekli olmayacağı bir dünyada yaşıyor oluruz. Open Subtitles ربما سنعيش في عالمٍ لن يكون هناك داعٍ للإختطاف
    Varsayımlar yapıyoruz, bunları denklemlere dönüştürüyoruz, simülasyonları çalıştırıyoruz, hepsi şu soruya cevap vermek için: Varsayımlarımın doğru olduğu bir dünyada, ne görmeyi bekliyorum? TED نضع الافتراضات، ونحولها إلى معادلات، ونديرُ عمليات المحاكاة، كل ذلك لنجيب على السؤال: في عالمٍ تكون فيه افتراضاتي صحيحة ما الذي أتوقع رؤيته؟
    Kendi içinde taşıdığı bir dünyada kaybolmuş, fakat şatafatlı bir dış dünyayla çevrili. Open Subtitles تائهة .. في عالمٍ خاص تحمله بداخلها لكنها محاطةٌ بعالمٍ من الرفاهية
    Böylesine korkunç bir dünyada, mutlu olmaya çalışmanın hiçbir mantığı yok. Open Subtitles من غير المنطقيّ أن نشعر بالسعادة في عالمٍ مروّعٍ كهذا
    Nükleer silahların olmadığı bir dünyada bile, tehlike her zaman vardır. Open Subtitles حتى في عالمٍ خالٍ من الأسلحة النووية سيظل هناك خطر
    Nükleer silahların olmadığı bir dünyada bile tehlike her zaman olacaktır. Open Subtitles حتى في عالمٍ خالٍ من الأسلحة النووية سيظل هناك خطر
    Dayansak bile anlamadığımız bir dünyada yaşlanacağız. Open Subtitles وإن استطعنا ذلك, فإننا سوف نشيخ, وبسرعة, في عالمٍ لا نكاد نفهمه.
    Bir şeyler elde edebilmek için mücadele etmeniz gereken kendinizi korumak için sürekli arkanızı kolaçan ettiğiniz başkalarına güvenmemeyi öğrendiğiniz bir dünyada mı büyüyorsunuz ya da, karşılıklı ilişkilere, ortak paylaşıma ve dayanışmaya bağlı güvenliğiniz diğer insanlarla kurduğunuz güzel ilişkilere dayalı empati kurmanın önemli olduğu bir toplumda mı büyüyorsunuz... Open Subtitles هي عيِّنة من نوعية العالم الذي من الممكن ان تنشأ فيه. إن كنت تنمو في عالمٍ تضطر فيه أن تُقاتل من أجل ان تكسب؛
    Ama karanlık bir dünyada nerenin yukarı olduğu pek de önemli değildir. Open Subtitles لكن في عالمٍ مظلم، لا تكاد وِجهتك تشكّل فرقاً
    Gerçekten Coca-Cola'nın olmadığı bir dünyada mı yaşamak istiyorsun? Open Subtitles أتريد العيش حقًّا في عالمٍ بلا كوكا كولا؟
    Çünkü biz bundan çok farklı bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles حتى نعيش في عالمٍ مُختلفٍ جداً عن هذا العالم
    Herkesin af dilediği ama kimsenin izin istemediği bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عالمٍ حيث الجميع يريد المغفرة لكن لا أحد يطلب السماح
    Bir canavar sadece insanların olmadığı bir dünyada yaşayabilir Open Subtitles يمكن للوحش أن يعيش فقط, في عالمٍ يخلو من البشر.
    Ilk defa hayatımda, ben içeride huzuru buldum bile bir dünyada... Open Subtitles لأولِ مرةٍ في حياتي لأول مرةٍ في عالمٍ مدمرٍ بالحروب قد وجدتُ السلام والطمأنينة بداخلي
    Paralel bir evrende bile partilerden hoşlanıyor. Open Subtitles حتى في عالمٍ موازِ، فهي لا تزال تحب الاحتفال
    İki kişi kendi yarattıkları dünyada yaşıyor. Open Subtitles شخصانِ يعيشانِ في عالمٍ خاصٍ من صنعهما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more