Şimdi ise bir tür küresel farkındalık yaratıyor gibi görünen İnternet çağında yaşıyoruz. | TED | نحن اليوم نعيش في عصر الانترنت والذي على ما يبدو أنه يبني وعياً عالمياً |
Modern tıbbın inanılmaz çağında yaşıyoruz. | TED | نحن نعيش اليوم في عصر رائع من الطب الحديث ؛ |
Büyük veri çağında, dünyayı daha önce hiç yapmadığımız yollarla ölçebiliriz. | TED | في عصر البيانات الكبيرة، يمكن أن نقيس العالم بطرق لم يمكننا من قبل. |
Artık bağlı bir çağda yaşıyoruz, herhangi birinin, herhangi bir zamanda, gerçek zamanda elimizdeki küçük cihazla yerini tespit edebileceğimiz bir zaman. | TED | نحن نعيش الآن في عصر الاتصال حيث يمكننا تحديد مكان أي شخص، في أي وقت، في الوقت الحقيقي، من جهاز صغير في أيدينا. |
Kayda değer bir dönemde yaşıyoruz, genom bilimi çağı. | TED | نحن نعيش في عصر إستثنائي، عصر علوم الجينوم. |
Antik Tanrıların... savaş lordlarının ve kralların zamanında... kargaşa içindeki ülke bir kahraman için haykırıyordu. | Open Subtitles | في عصر الآلهة القديمة وزعماء الحروب والملوك |
Bir Rönesans adamı veya kadını olmak, sadece Rönesans döneminde mümkündü. | TED | وكونك رجل او امرأة من عصر النهضة، هذا الأمر لم يكن ممكناً الإ في عصر النهضة. |
Yeni makine çağında ortaya çıkacak olan toplumsal zorluk türleri hakkında size bir şey anlatacağım. Size iki klişe Amerikalı işçiler hakkında bir hikaye anlatmak istiyorum. | TED | لأخبركم عن أنواع التحديات المجتمعية التي سوف تظهر في عصر الآلة الجديد، أريد أن تروي قصة عن عاملين أمريكيّين عاديّين. |
Yani şöyle ki küresel plütokrasi çağında yaşıyoruz, ama bunun yavaş yavaş fakına varıyoruz. | TED | لذا نحن نعيش في عصر النخبة الثرية العالمية، ولكن كنّا متأخرين في ملاحظة ذلك. |
Peki biz insanlar yapay zekâ çağında kendimizi nasıl farklı kılabiliriz? | TED | إذن كيف نميز أنفسنا كبشر في عصر الذكاء الاصطناعي؟ |
Diğerleri ise uluslararası ticaret çağında standart birimlerin önemini anladı. | TED | لكن بعضها الآخر أدرك معنى وجود توحيد للقياسات في عصر التجارة العالمية. |
(Gülüşmeler) İnsanlar aşırı bilgi çağında yaşadığımızı söylüyor, değil mi? | TED | الناس يقولون أننا نعيش في عصر مليء بالمعلومات الزائدة. |
Endüstri çağında toplum bir piramit gibiydi. | TED | في عصر الصناعة، كان المجتمع على شكل هرم. |
Söyle ona senin gibi o da önceden anneleriniz ve yanlarında kız kardeşleriniz gibi her zamanki gibi efsaneler çağında doğdu. | TED | أخبريها أنها ولدت مثلما كنت، وكما الجدات من قبل بجانبهن أخواتهن، في عصر الأساطير، كما الحال دائماً |
Önümüzdeki değişimin farkına varmalı ve robot çağında hâlâ geçerli olacak yeni iş türlerini tasarlamaya başlamalıyız. | TED | لابد أن ندرك التغيير الذي يطرأ علينا ونبدأ في تصميم وإيجاد وظائف جديدة يمكن أن تثبت نفعيتها في عصر الروبوتات. |
Sihri araştırmak ve teknolojik bir çağda neden hâlâ bu büyülü merak hissine sahip olmaya devam ettiğimizi sormak için mükemmel bir araçtır. | TED | يبدو انها الوسط المثالي للبحث عن السحر و للسؤال، لماذا، في عصر التقنية، يبقى لدينا هذا الأحساس السحري بالدهشة |
Çünkü artık hepimiz dijital, ağ bağlantılı bir çağda yaşıyoruz, hepimiz ardımızda kayıt bırakıyoruz. | TED | لأنه في العصر الرقمي الذي نعيش فيه الآن, في عصر الشبكات, نحن جميعاً نترك سجلاً. |
En tepedekiler ve diğer herkes arasındaki gelir eşitsizliğinin giderek tırmandığı bir çağda yaşıyoruz. | TED | إننا نعيش في عصر من عدم المساواة في الدخل المتزايد، لا سيما بين أولئك في القمة وأي شخص آخر. |
Daha farklı, daha güzel bir dönemde, iş yapmayan havalı hanımefendiler olabilirdik, galeri gezip ve seyahat edip, güzel vakit geçirebilirdik. | Open Subtitles | في عصر مختلف، وأفضل لكنا سيدتان مترفتان، نتغدى معاً، نزور المعارض، نسافر، نضع الحياة في موضعها الصحيح |
Antik Tanrıların... savaş lordlarının ve kralların zamanında... kargaşa içindeki ülke bir kahraman için haykırıyordu. | Open Subtitles | في عصر الآلهة القديمة وزعماء الحروب والملوك |
Şu an, anatomi kendi doğası gereğince görsele dayalı bir bilim ve bunu anlayan ilk anatomistler, Rönesans döneminde yaşamış. | TED | الآن، التشريح بطبيعته هو علم بصري، وأول من فهم ذلك من علماء التشريح عاشوا في عصر النهضة. |
Bugün buradayım çünkü hackerlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum ve aslında, bilgi çağı için aradığımız bağışıklık sistemi onlar olabilirler. | TED | وأنا هنا لاعتقادي بأننا نحتاج للمخترقين، وأنهم في الواقع، قد يُشَكلوا جهاز المناعة في عصر المعلومات. |
Üç boyutlu internet çağına hoş geldiniz. | Open Subtitles | و بصراحة تامة المستقبل مرحبا في عصر الإنترنت ثلاثى الأبعاد |
Çalışma anlamında öylesine hızla değişen bir dünyada yaşıyoruz ki. | TED | وجدنا أنفسنا في عصر من العالم حيث يشهد فيه العالم تغييراً سريعاً في العمل. |