O kadınla bir ilişkisi olduğunu ima ediyorsanız, yanıIıyorsunuz. Ben bir şey ima etmiyorum. | Open Subtitles | لو أنك تقترح أنه كان في علاقة غرامية بها، فأنت مخطئ |
Zaz'la, Jane'in nişanlısı Michael'ın bildiği bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | في علاقة غرامية مع المتوفي مؤخرا رومان زازو و الذي كان خطيب جين يعلم بالأمر |
İnşallah bir ilişkisi yoktur. | Open Subtitles | آمل أنه لم يكن في علاقة غرامية |
Ben onunla çirkin bir aşk ilişkisi yaşamıyorum, düşündüğün buysa. | Open Subtitles | انا لست في علاقة غرامية مشينة معه ان كان هذا ما تعتقدينه |
Adayların ikimizin Bir ilişki yaşadığını düşündüğünü biliyorsun. | Open Subtitles | تدركين أن أن هؤلاء المترشحين يعتقدون أننا في علاقة غرامية |
Eğer Silvie ile Richard'ın bir ilişkileri olduğuna gerçekten inandıysa bu, onu öldürmek için gerekçe olur değil mi? | Open Subtitles | وإذا كانت حقاً تعتقد بأن (سيلفي) (كانت في علاقة غرامية مع (ريتشارد فإن ذلك كان دافعاً لقتلها، أليس كذلك؟ |
bir ilişkisi oldu. | Open Subtitles | كان في علاقة غرامية |
Sanırım Teri'nin bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | أعتقد أنّ تيري كانت في علاقة غرامية . |
Donnie ve Shelby'nin bir ilişkisi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | قال أنه يعتقد بتورُّط (دوني) و(شيلبي) في علاقة غرامية |
- Silvie ile bir ilişkisi oldu. - Bunu nereden çıkardın? | Open Subtitles | (لأنه في علاقة غرامية مع (سيلفي |
Bir AB bakanlar toplantısında, başka bir ülkeden meslektaşım olan bir kadınla konuşmuştum, insan böyle bir mevkideyken ve ihtiyaçları varken, bir aşk hayatı olmasının imkansız olması hakkında. | Open Subtitles | تناقشت ذات مرة احدى النساء البرلمانيات في امكانية التوفيق بين عملنا وان نكون في علاقة غرامية لازال للانسان حاجات غريزية |
Tüm ülkenin hayallerini ele geçiren bir aşk yaşadıktan sonra bunun devlet tarafından elimizden alınması ikimizin de kaderi oldu. | Open Subtitles | فأنا وهي نتشارك ذات القدر حيث كل منا دخل في علاقة غرامية عظيمة ألهمت جزءاً كبيراً من خيال البلاد إلا أنها ممنوعة من قبل المؤسسة |
bir aşk macerası yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا كنت في علاقة غرامية. |
Bir ilişki yaşıyorum evli bir adamla. | Open Subtitles | أنا في علاقة غرامية.. مع رجل متزوج |
Benim terapistim de Bir ilişki yaşamam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | حسنٌ، ربما طبيبي المعالج آخبرني بالدخول في علاقة غرامية! |
Seninle Bir ilişki içindeyim. | Open Subtitles | أعني, إنني في علاقة غرامية معك |
Sophia ve Dexter'ın gizli bir ilişkileri vardı kocası öğrendi, Nate de onu öldürdü. | Open Subtitles | (صوفيا) و (ديكستر) كانا في علاقة غرامية الزوج أكتشف ذلك، (نايت) قتله |