Cuma günü saat iki treniyle Pritampur'a gelecek. | Open Subtitles | ستصل إلى بريتمابور يوم الجمعة في قطار الساعة الثانية |
Eğer kar tanesi treniyle seyahat ederken sohbet edersek benim hakkımda pek çok şey öğreneceksin ve yakınlaşacağız. | Open Subtitles | ، إذا صعدنا في قطار الثلج و ذهبنا في رحلة،وتحدثنا معا .يمكنك ان تتعرف علي أكثر. ونصبح اكثر قربا |
Metroda bulduğumuz bıçağın üzerinden kan örnekleri aldık ve bugün apartmanda bulduklarımızla karşılaştırdık. | Open Subtitles | لدينا عينة من الدم من السكين التي استخدمت عليه في قطار الأنفاق وقارناها مع العينة التي وجدناها في شقته |
1200 yolcuyla birlikte hızlı ve düzgün bir şehir treninde rahatça oturuyorsunuz. | TED | أنك تجلس براحة تامة في قطار حضاري سريع وسلس، مع 1200 راكب. |
Pantolonumu çıkarıp, takımımı giydim. Annem bavulumu topladı. trene atladım. | Open Subtitles | لذلك غيرت ملابسي بسرعة وغادرت المنزل في قطار الصباح |
Bekle. Yani bana, bir kurşunun, Trendeki zaten ölmüş bir adama isabet etmeyi başardığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | تشبث، أنت تقول لي أن رصاصة تمكن من ضرب رجل واحد في قطار السرعة الذي كان مات بالفعل؟ |
Saatte 200 mil hızla giden bir trende gibiyiz, ve trenden ayrılmak hoş olabilirdi... ve bu sadece...sadece, platformda bir dakika durmak gibi. | Open Subtitles | , كأننا في قطار بسرعة 200 ميل في الساعة و الأمر سيكون رائعاً أن ننزل من عليه . . و فقط |
Batı trenine iki kişilik yer al, Nereye olursa. | Open Subtitles | إحجز مقعدين في قطار الصباح الشرقي لا يهم إلى أين |
Yaşlı bir adamın horladığını görmek için gece treninin içine bir alaycıkuş koyacağım. | TED | سأضع طير محاكي في قطار منتصف الليل لأسمع رجل مسن يشخر. |
Bilmiyorum işte, trendeydi galiba. | Open Subtitles | لا أعلم بدا أنها في قطار أو شيء كهذا |
Gece treniyle Londra'ya gidiyordum. | Open Subtitles | كنت اسافر عائداً إلى لندن في قطار المساء |
Yaşlı patron akşam 5 treniyle geliyormuş. | Open Subtitles | تحرك والد الزعيم سيصل في قطار الخامسة |
4:25 treniyle New York'a gidiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ ذاهبة في قطار 4: 25 إلى نيويورك. |
- Metroda birazcık huysuzlanıyorum. | Open Subtitles | أُصبح عكِر المزاج بعض الشيء في قطار الأنفاق أحقاً؟ |
Ooh! Metroda giderken sana çok benzeyen birini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت توا شخصا يشبهك تماما في قطار الأنفاق |
Metroda giderken sana çok benzeyen birini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت توا شخصا يشبهك تماما في قطار الأنفاق |
Eğer bu kadar azmetmiş olmasaydı Etobicoke'nın dışında raydan çıkan 6:10 treninde ölen 13 kişiden biri olabilirdi. | Open Subtitles | غير متجهة الى نكبة لكانت واحدة من 13 ضحية في قطار ال 6: 10 |
Sonra da 4:00 Baltimore treninde olacaksın. | Open Subtitles | بعدئذ أنت تكون راكب في قطار الساعة الرابعة إلى بالتيمور |
Tek bir kelime ve yarın kendini Moskova treninde bulursun! | Open Subtitles | كلمة واحدة و غدا ستجد نفسك في قطار إلى موسكو! |
Bak, seni hemen bir trene bindiremezsem, burada kalabilirsin, ha? | Open Subtitles | إنظري.لو أنني لم أستطع أن أضعكي في قطار في الحال.فيمكنكي أن تبقي هنا.هه؟ |
Maris'ı Chicago'ya giden trene bindirdim az önce. - O olmayınca kimsesiz kalıyorum. | Open Subtitles | لقد وضعت ماريس في قطار شيكاغو وانا بائس للغاية بدونها |
Bu sabah saat 7:48 sularında Şikago'da bir banliyö treninde patlayan bomba Trendeki tüm insanları öldürdü. | Open Subtitles | في الساعة السابعة و 48 دقيقة هذا الصباح " انفجرت قنبلة في قطار خارج " شيكاغو .. و قتلت كل من كان هناك |
Trendeki Yabancı'yı izlemiş miydin? | Open Subtitles | هل شاهدت فيلم "غريبان في قطار"؟ |
trende yatıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان ينام في قطار الأنفاق لم يكن لديه أي مكان ليذهب إليه |
- 2 nolu perona gidip Blackpool North trenine bineceksiniz. - Harika. | Open Subtitles | هل تريد الدرجة التانية ؛ في قطار بلاكبول الشمالي. |
Kap kek treninin son durağı. | Open Subtitles | آخر محطة في قطار الكعك |
Bilmiyorum. Son gördüğümde bir trendeydi. | Open Subtitles | -لا أدري، آخر مرّة رأيته كان في قطار . |