"في قلبك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kalbinde
        
    • içten içe
        
    • kalbindeki
        
    • kalbinizde
        
    • Kalbine
        
    • kalbinden
        
    • kalpten
        
    • Kalbinin
        
    • yüreğinde
        
    • kalbindekileri
        
    • kalbini
        
    Eğer bu hayvanlardan birisi balık kurbağa ya da yılan ölmüşse, bu taşı hayatının geri kalanında hep Kalbinde taşıyacaksın. Open Subtitles و لكن إذا أيّ من الحيونات السمكة ،الضفدعة و الثعبان وجدتها ميته ستتحمل ثقل مرارة ذنبهم في قلبك لبقيّة حياتك
    Ama sen yaptığın evde, yani Kalbinde tüm odaları annene ve nefretine vermişsin. Open Subtitles لكن في البيت الذي بنيته جيّداً في قلبك.. أعطيتَ كل الغرف لأمك والكراهية.
    Çekilmez biri olabilirsin ama içten içe iyi ve yüce ruhlu birisin. Open Subtitles قد تكون لا تُطاق لكن في قلبك أنت عطوف ولديك روح معطائة
    Sen de şimdi kalbindeki boşluğu doldurmak için ondan yiyorsun. Open Subtitles و الآن أنت تتناولي واحدة كي تملئِ ثقب في قلبك
    bir içki verin gözlerinizi açın kalbinizde ne varsa kulağıma fısıldayın Open Subtitles افتح عينيك مهما في قلبك اهمسي في اذني خلال بعض الحشود
    Eğer yanılmıyorsam Kalbine saplanan bir çubuk, seni felç eder... Open Subtitles الآن إذا أخذت هذا و ألصقته في قلبك فسوف يشلّك
    Eğer kalbinden geldiği gibi yazıyorsan boşuna yazıyorsun... Open Subtitles اذا كتبت ما يوجد في قلبك هذا يعني بأنك لن تحصل على مقابل
    Bunu yapmaya mecbur değildim ama ufacık bir çocuktun, baban yoktu, umutsuzdun ve Kalbinde koca bir boşluk vardı. Open Subtitles لم أكن مرغماً على ذلك لكنّك كنت طفلا يتيماً بلا أب ، بلا أمل و فراغ كبير في قلبك
    Fakat sahip oldugun bu mirasin gururunu daima Kalbinde tasi. Open Subtitles و دائما أحمل في قلبك الأعتزاز بثروتك المميزة
    Kalbinde bir gülücük olduğunda Başlamak için daha iyi bir yol olamaz Open Subtitles "حينما تكون هناك ابتسامة في قلبك فما من طريقة أفضل تبدأ بها"
    Kalbinde ona bir yer ayırırsın. Senin bir parçan olur. Open Subtitles أنتِ تصنعين لها مكاناً في قلبك إنه تصبح نوعاً ما جزءاً منك
    Eğer bana bir şans daha vermek için Kalbinde yer açarsan. Open Subtitles ان كنت فقط تجدها في قلبك لتعطيني فرصة أخرى
    Ama Kalbinde hala fırtınalar esiyor. Open Subtitles بدونأن أفكرفيأسعادك. لكن هناك جنازة أبدية مازالت في قلبك
    Çünkü içten içe yaptığın adiliği bildiğinden, vicdanını rahatlatmak istedin. Open Subtitles لأنك تعرف أنه في قلبك ما فعلته وأنت تريد التأكد من أنك بخير
    İçten içe, tüm kargalar özgürce uçmak ister. Open Subtitles في قلبك , تريد الصياح كالغراب و تطير حرًا.
    kalbindeki derin düşünceleri biliyorum Tekrar bir pop star olmak istiyorsun. Open Subtitles تعرف هذا العميق لأسفل في قلبك تريد أن يكون المعبود البوب مرة أخرى.
    Yaran, bir zamanlar Charlie'nin doldurduğu ama şimdi boş olan kalbindeki bir yerden kaynaklanıyor. Open Subtitles ألمك كان بسبب مكان خال في قلبك كان فيه تشارلي من قبل
    Yapıştırıcı beyinde kullanım için tasarlandı ama ben kalbinizde denemek istiyorum. Open Subtitles الغراء صمم كي يستخدم في دماغك، لكنني أريد تجربته في قلبك.
    Dönüşmeye başlarsan, Kalbine kazığı şahsen saplayacağım çünkü biz dostuz. Open Subtitles إذا بدأت بالتحول سأغرس بنفسي وتدا في قلبك لأننا صديقان
    Bazen yapılacak en iyi şey, kalbinden geçeni söylemektir. Open Subtitles أحياناً أفضل شيئ تفعله هو أن تتبع ما في قلبك بالضبط
    Normal biriymiş gibi yapan ama seni kalpten seven birini bulabileceğini düşünüyor musun? Open Subtitles في قلبك ان تحب احد يتظاهر بأنه مستقيم فقط لكي يمارس الجنس؟
    Büyü burada değil senin Kalbinin ve kafanın içinde. Open Subtitles التعويذة ليست في ردائه انها في قلبك وعقلك
    Umarım bir gün, yüreğinde beni affedebilirsin. Open Subtitles و أتمنى انك يوما ما سوف تجد القدرة في قلبك لتسامحني
    Amy'nin peşinden gidip kalbindekileri ona söylemen için geç değil. Open Subtitles انها ليست بعد فوات الأوان بالنسبة لك أن تذهب بعد ايمي وأقول لها ما هو حقا في قلبك.
    Deshawn, bacağından soktuğumuz küçük bir tüple kalbini onarmayı başardık. Open Subtitles كنا قادرون على علاج قلبك بضغط أنبوبة صغيرة في قلبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more