"في كل مرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ne zaman
        
    • her seferinde
        
    • her seferde
        
    • her zaman
        
    • her an
        
    • hep
        
    • sürekli
        
    • her sefer
        
    • her defasında
        
    • her bir
        
    • tek seferde
        
    Ne zaman dönsem arkamda seni buluyorum. Her şeyime müdahale ediyorsun. Open Subtitles في كل مرة أستدير، انت تكون خلفي تدفعني، تتدخل في شؤوني
    Bir erkek Ne zaman seni reddetse, nedense hep sana iyilik yapmış olur. Open Subtitles في كل مرة يراوغك فيها أحد و يدير وجهه عنك، فإنه يسديك صنيعاً
    Yine aynı şeyi yapıyorlar. Ne zaman dursak aynı şeyi yapıyorlar! Open Subtitles إنهم يفعلونها ثانية إنهم يحالون فعلها في كل مرة نتوقف فيها
    her seferinde yeni görüntüler ekliyorum çünkü her gösterimde yeni bilgiler ediniyorum. TED أضفت لها صورا جديدة لأني أتعلم عنها المزيد في كل مرة أقدم.
    Ne zaman bir şey yapması gerekse, bunu Paula'nın söylemesini isterdi. Open Subtitles في كل مرة كانت مارلين ستفعل شيئا، تصعد لـ بولا لتخبرها
    Diyorum ki Ne zaman senin için bir şeyler yolunda gitse, batırıyorsun. Open Subtitles أنا أقول, في كل مرة تكون الأمور على مايرم, ثم تقوم بإفسادها
    Evet, gördüm ve Ne zaman göz kırpsam tekrar görüyorum. Open Subtitles نعم لقد رأيتهم ولازلت أراهم في كل مرة اغمض عيني
    Ne zaman başıma iyi bir şey gelse köşede bir kötülük beni beklerdi Open Subtitles في كل مرة يحصل لي شيء جيد, يكون شيئا سيئا ينتظرني في المقابل
    Hayır, konuşamam çünkü buraya Ne zaman gelsem ve sana geçirdiğim haftadan bahsetsem bana kendimi berbat hissettirmenin bir yolunu buluyorsun. Open Subtitles أجل, أمانع بالحديث عنه لأنه في كل مرة أحضر إلى هنا أخبرك بشأن أسبوعي, و تجد أنت طريقة لتجعلني أشعر بالبؤس
    Neden Ne zaman bir kızdan hoşlansam... bir şey yüzünden iyi olmadığını söylüyorsun? Open Subtitles لماذا في كل مرة أعجب بفتاة تقول أنها ليست جيدة بسبب شيئاً ما؟
    Ne zaman seninle görüşsem bana seni soruyor. Senin için endişeleniyor. Open Subtitles هل تعرف، يسأل عنك في كل مرة أراك فيها يقلق بشأنك
    fakat bunu Ne zaman Ade'e söylersem. hemen savunmaya geçiyor. Open Subtitles ولكن في كل مرة أذكر ذلك لإيد, تقوم بالدفاع عنه
    Ama Ne zaman bu konuyu düşünsem, durup tekrar neden diye düşünüyordum. Open Subtitles ولكن في كل مرة كنت أفكر فيه، كان يجب عليّ والتفكير لماذا.
    Ne zaman şeytan tırnağın çıksa bebek gibi sızlanıyorsun. Tamam. Open Subtitles أنت تنتحب كالطفل في كل مرة تحصل على مبرد أظافر
    deseydi. Sizin de her seferinde asla başaramayacağı ve yine düşeceği düşüncesi ile başa çıkması için danışmanlık yaptığınızı düşünün. TED ويكون عليكم أن تجلبوا له المساعدة ليستطيع التعامل مع مشاعر عدم الكفاءة وعدم القدرة على الوصول والفشل في كل مرة.
    İşte yine başardım! Beni savunmayacak mısın, evlat? Çünkü her seferinde basket atarım. Open Subtitles لا تتركني بدون حماية أبداً يا بني لأنني سأضعها بالسلة في كل مرة
    Ve sen her seferinde onunla gittiğinde bende ortaya çıkan klasik depresyon. Open Subtitles والإحباط الكلاسيكي هو الذي يسيطر علي في كل مرة تذهبين فيها معه
    Gezegenimizin şiddetli bir değişimden geçtiği her seferde yeni bir yaşam fırsatı doğar. Open Subtitles حيث أنه في كل مرة تمر الأرض بتغير شديد يفتح معه باب للحياة
    Ben bir robot değilim; her zaman her şeyi aynı yoldan yapmam. TED انا لست إنسان آلي, لا أفعل الأشياء بنفس الطريقة في كل مرة.
    Ben bir avım. her an polisler tarafından içeri atılabilirim. Open Subtitles أنا رجل مُطارد ، في كل مرة أظن أنني نجوت
    Ülkenin diğer bölümlerinde, Bu deneyi bir sürü kez sürekli birebir aynı sonucu alarak tekrarladım. TED و من ثم الى أجزاء اخرى من البلاد، لقد كررت التجربة مراراً و تكراراً حاصلاً على نفس النتائج في كل مرة
    Şimdi 140 cm'de bir şey seyretmek istediğin her sefer istemeye istemeye buraya gelmek zorunda değilsin. Open Subtitles سوف تحب ذلك , حسنا الآن ليس عليك أن تسحب ذيلك هنا في كل مرة تريد أن تشاهد بها شيئا على الـ50 إنش القديم
    Buna ilişki kurma deniyor, her defasında bir blok olacak şekilde TED تسمى بناء العلاقات، وتعني حرفيًا مربع سكني واحد في كل مرة.
    her bir yemek lokmasında bu yüzüğün boğazına takılması ve boğulması gibi. Open Subtitles كأن أجعله يختنق بهذا الخاتم اللعين في كل مرة يتناول فيها الطعام
    tek seferde sadece bir cüzdan alabiliyorum çünkü biri iade etmem için zorluyor. Open Subtitles يمكنني فقط الحصول على محفظة واحده في كل مرة لأن شخصاً يجعلنني أعيدهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more