"في مأمن" - Translation from Arabic to Turkish

• güvendesin
• güvendeyim
• güvendeyiz
• güvendesiniz
• da güvende
• Kilitlenip
• daha güvende
• güvende değil

Savaşçı köyden ayrıldık. güvendesin.
لقد إبتعدنا عن القريةَ العسكرية أنت في مأمن

Onu biri tuttu ve başarılı olduklarını düşündükleri sürece güvendesin.
استأجره شخص ما, وستكون في مأمن فقط إذا ظنّ أنّه نجح في عمليته

Sana burada güvendesin demiştim değil mi?
حسناً استمع إليّ , لقد أخبرتكَ بأنكَ في مأمن هنا , أليس كذلك ؟

Sadece Rus bölgesinde güvendeyim. Beni kullandıkları müddetçe güvendeyim.
أنا في مأمن في المنطقة الروسية فقط في مأمن طالما يستفيدون مني

Bazı şeyler korkutucu gelebilir, ama hepinize söz veriyorum, burada tümüyle güvendeyiz, tamam mı?
قد يبدو بعضها مخيفاً ولكنّي أعدكم جميعاً، نحن في مأمن تامّ هنا، مفهوم؟

Şimdilik burada güvendesiniz. Bu odada izinizi bulamazlar.
إنّكَ في مأمن هنا في الوقت الراهن، لن يتمكّنا من تعقّب هذه الغرفة إليكَ

- İyiliğin için bu gerekli. Savaş sona erene dek, Dünya'da güvende olacaksın.
حتى تنتهي هذه الحرب ستكونين في مأمن على الأرض

Kilitlenip kaldırılacak bir sır daha.
سرٌّ آخر لحفظه في مأمن

Tek söylediğim tedbirli olmamız gerektiği çünkü daha güvende sayılmayız.
كل ما أقوله يجب أن نكون حذرين لأننا لسنا في مأمن على وَجهِ التحدِيد لا نملك أي خيار آخر

Yani, biz ormanda gezinirken kimse güvende değil.
اقصد لا احد في مأمن معنا ونحن نجوب الغابة

Ne olursa olsun buradan ayrılma. Burada güvendesin, tamam mı?
ومهما فعلت, لا تتحرّك من هذا البقعة, أنتَ في مأمن هُنا, إتفقنا؟

O zaman, şimdi uyumalısın çünkü sana söz veririm, artık güvendesin.
,حسنا, عليك الخلود للنوم لأنك في مأمن الآن, أعدك بذلك

Çünkü ilaç işe yaramıyor, ve ilacın işe yaraması için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, yani güvendesin.
لأن المخدر لا يعمل وأنا لا أعرف كيفية جعلهِ يعمل إذا أنت في مأمن

Yani bizimle konuşmak istiyorsan, tamamen güvendesin.
،لذاً، إن كنت تود بالتكلم معنا .إنّك في مأمن تماماً

Tamam. Su anda güvendesin.
كل شيء علي ما يرام، أنت في مأمن الآن

Her şey geçti, ufaklık. Artık güvendesin.
لا بأس أيّها الصغير، أنتَ في مأمن الآن

Yataktan uzak durduğum sürece güvendeyim, demektir. Ne?
لذا، مادام لا أذهب للفراش، فأنا في مأمن.

Bir süreliğine burada güvendeyiz.
ينبغي أن نكون في مأمن هنا لفترة من الوقت.

İşte bu yüzden etrafınızda olduğum sürece güvendesiniz.
لذلك كلّنا في مأمن ما دمت موجود حولكم.

Şu an gözden uzaktasın Old Town' da güvende olacaksın.
عليك أن تتواري عن الأنظار ستكونين في مأمن في المدينة القديمة

Haklısın. Bu disk seninle daha güvende olur.
أنت محق، القرص الصلب سيكون في مأمن برفقتك

Onu insanlarınızdan uzak tutun. O zamana kadar burada kimse güvende değil.
أبقيه بعيدا عن الجميع، وحتى تعمل ذلك لا أحد في مأمن.