"في مرة من" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir
        
    Hayır, Bir barda, tıpkı Bir zamanlar ki biz gibi. Open Subtitles كلا, هو في حانة مثلنا تماماً في مرة من المرات
    Bir meslektaşım Bir defasında şunu söyledi, "Bana çocukları sevmem için para vermiyorlar. TED زميل قال لي في مرة من المرات "لا يدفعون لي كي أحب الطلاب
    Ama yolda Quincy Jones adında başka Bir adamla daha tanıştım ve ona da slide'larımı gösterdim. TED و قابلت في مرة من المرات شخص يدعى كوينسي جونز و عرضت له صندوق الشرائح
    Eminim hepiniz en az Bir kere yara bandı sökmüşsünüzdür, ve bunu nasıl yapmanın daha iyi olacağını düşünmüşsünüzdür. TED بالطبع، جميعكم مر بتجربة نزع ضمادة في مرة من المرات وبالتأكيد فكرتم في الطريقة الصحيحة لنزعها.
    Bir zamanlar annem ne kadar güzeldi. Ve babam ne kadar hayat doluydu. Open Subtitles كانت جميلة في مرة من المرات وكان ذلك محطماً
    Uzun yıllar önce... Bir adam ve Bir kadın varmış. İkisi de casusmuş. Open Subtitles في مرة من المرات كان هناك رجل وامرأة كان كلاهما جاسوس
    Bir keresinde çocuğun birini, yatağının çarşaflarını hiç değiştirmeden on gün aynı yatakta yatırmışlar. Open Subtitles في مرة من المرات، أحد الفتيان تبول في فراشه فعاقبوه بالنوم في نفس الشرشف لمدة عشرة أيام
    Bir zamanlar hepimizin göçmen olduğunu hatırlatmak isterim. Open Subtitles انا فقط اذكركم أننا في مرة من المرات كنا مهاجرين
    Bir zamanlar Filipinler'e Bir grup Amerikan ve İngiliz rehineyi kurtarmaya gitmiştik. Open Subtitles في مرة من المرات في فيلادلفيا كان يجب ان نحرر مجموعة من الرهائن البريطانية والاميركية
    Bir keresinde Baykuş bana okumuştu ve kesinlikle dinlediğim en uzun şeydi. Open Subtitles بلى، لقد قرأءة ليي آول في مرة من المرات ومن المؤكد انه كان اطول شيء سمعته في حياتي
    Ve, öyle ki, hatırlıyorum da Bir ara, Sara beni ziyarete geldi. Open Subtitles وأذكر أنه في مرة من المرات جاءت سارة لزيارتي
    Babi amca o Patilerle sadece arkadaş değil, Bir keresindede hayatlarını kurtarmıştı. Open Subtitles لم يكن العم بابي ،صديقاً للبوديز فحسب ولكن العم بابي قد أنقذ حياتهم في مرة من المرات
    Tıpkı Bir zamanlar sevgili Vatikan'ımızın parası olduğu gibi. Open Subtitles والفاتيكان المحبوبة كان عندها مصادر مالية في مرة من المرات
    Bir keresinde kaju fıstığı üzerine yarım saat boyunca konuşmuştuk. Open Subtitles مرحة في مرة من المرات تحدثنا حول المكسرات واستمر ذلك ، لتلاثين دقيقة
    Bir beyaz kızla çıkıyordum ben aynen şöyle dedim, "Bebeğim, nereye gitmek istersin?" Open Subtitles انظر لهذا انظر لهذا لذا في مرة من المرات كنتُ أنا كنت قد خرجت مع هذه الفتاة البيضاء، تعرف؟
    Çim labirentimiz* o kadar büyük ki, Bir keresinde, iki gün boyunca orada kaybolmuştum. Open Subtitles تحيط فيه متاهة واسعة جدا في مرة من المرات ضعت هناك لمدة يومين
    Bir keresinde burnumu Bir gözleme için basık etmişti. Open Subtitles في مرة من المرات اصبح انفي مسطحا كما قالب الكيك.
    Bir keresinde 5.000 dolarlık Bir saat bulmuştu. Open Subtitles في مرة من المرات، عثر على ساعة تساوي خمسة آلاف دولار.
    Bir keresinde Bir çocukla yattım.. Open Subtitles في مرة من المرات وبينما كنت أمارس الجنس مع رجل
    Ne bileyim, arkadaşım Nancy geçen anlatıyordu da babası hep gece geç saatlere kadar çalıştığını söylüyormuş sonra Bir gece, annesi ofisine gitmiş ama adam orada değilmiş. Open Subtitles لا اعرف صديقتي نانسي كانت تخبرني ان اباها كان يقول انه يعمل بالمكتب ليلا ولكن في مرة من المرات امها ذهبت الى المكتب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more