O kadın her sabah uyanıp mutfağında beni çocuğunu kucaklarken görüyor. | Open Subtitles | هذه المرأة تصحوا كل صباح، وترى وجهي في مطبخها حاملًا طفلتها، |
Eve geldiğinde kendisini öyle iyi hissediyormuş ki yeni bir şeyler deneme arzusu duymuş ve mutfağında hoş koku ve saç yağlarıyla deneyler yapmış. | TED | وحقيقة أنها تعود لبيتها كل يوم سعيدة هو من قادها للبدء في التجربة بصنع العطور وزيوت الشعر في مطبخها. |
Eve gelip de mutfağında bir sürü gangsteri görünce ne yapacağını kimse bilemez. | Open Subtitles | تأتي بعد يوم عمل شاق .. لتجد مجموعة مجرمين في مطبخها يقومون ببعض اعمال المجرمين |
Yani Amy de şimdiye kadar 'mutfağında' kimsenin yemek yapmasına izin vermemiş. | Open Subtitles | إذاً ايمي لم تدع أحداً يطبخ في مطبخها أيضاً |
Güzel bir kadın mutfağında bulduğu malzemelerle sıfırdan yemek pişiriyor. | Open Subtitles | امراة محبوبة تاخذ المكونات تجدها في مطبخها وتطبخ وجبة كاملة من البداية |
Eğer annenin mutfağında, hiç kilitlemediği arka kapının hemen sağındaki küçük açılır kapanır masada oturmuş, sohbet edip, reçelli kek yerken annen sana ne tavsiye ederdi diye düşünmelisin. | Open Subtitles | كيف ستنصحك أمك لو جلست في مطبخها تحاورها |
Onu siyah kapüşonluyla mutfağında görmüştü. | Open Subtitles | لقد رأته في مطبخها , وهو يرتدي الوشاح ألأسود |
- Aksini söyleyene dek mutfağında çalışmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | وانا اعمل في مطبخها حتى يأتي اليوم الذي تقول فيه خلاف ذلك |
Evet, bu doğru. Burdayım onun mutfağında. | Open Subtitles | نعم، هذا صحيح أنا هنا في مطبخها |
Marie Dinning'e tecavüz etti. Kızın kendi mutfağında tam dört kez. | Open Subtitles | وأستيلاء (ماري) للطعام طعام (ماري) ، تبقى أرببع مرات في مطبخها |
Annemin mutfağında şu saatin aynısı vardı. | Open Subtitles | والدتي لديها مثل هذه الساعة في مطبخها |
Bu onun evinde, onun mutfağında oluyor. | Open Subtitles | لكنّه في مطبخها في منزلها |
Bay Duncan'ı mutfağında vurdu. | Open Subtitles | لقد أطلق النار على السيدة (دونكان) في مطبخها |
Bayan Huber mutfağında bir an için hareketsiz kaldı. | Open Subtitles | وقفت سيدة (هوبر) دون حركة في مطبخها ...مصدومة بهذا الحدث المؤسف |
Rebecca'nın mutfağında uğraştığı şey buymuş. | Open Subtitles | هذا ما كانت تعبث به ريبيكا) في مطبخها) |