- O şimdi çok daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | عليك أن تعلم انها في مكان أفضل بكثير، حسنا؟ |
Eğer o an bu ansa, seninle buradan daha iyi bir yerde görüşürüz. | Open Subtitles | إذا كانت هذه النهاية سأَراك في مكان أفضل |
şu anda çok daha iyi bir yerde uyuyor olabilirdi. | Open Subtitles | لو إختارت شخصا عاديا , لكانت الآن نائمة في مكان أفضل من هذا |
Bazılarınız, bana bugün sarılmak için uğradığınızda, onun daha güzel bir yerde olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | بعضكم ما ان أتيتم لتضموني اليوم قلتم انه في مكان أفضل |
Birkaç gün iznim vardı. Kullanacak daha iyi bir yer düşünemedim. | Open Subtitles | لدي بضعة أيام للعطلة، لم أفكر في مكان أفضل كي أقضيهم. |
Ama ikimiz de şu an karının çok daha iyi bir yerde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لكن كلانا يعلم أن زوجتك في مكان أفضل بكثير |
Johnny'e anlatıyor, Laura şimdi daha iyi yerdeymiş, falan, filan ve bunu da biliyor çünkü Laura onun hastasıydı. | Open Subtitles | فأخبر "جوني" بأن "لورا" في مكان أفضل... إلخ... إلخ |
daha iyi bir yerde yeniden var olmak için bedenini arkada bırakmayı istiyor musun? | Open Subtitles | أنك ستترك جسدك هذا خلفك لتعِش في مكان أفضل ؟ |
Söylediklerine göre Kendall... daha iyi bir yerde olamazmış. | Open Subtitles | قالوا بأنه لا يمكن لكاندال أن تكون في مكان أفضل من هذا |
Belki daha iyi bir yerde tekrar karşılaşırız, kardeşim. | Open Subtitles | ربما نتقابل مرة أخرى في مكان أفضل يا أختي |
4. randevumuzun hastane kantininden daha iyi bir yerde olmasını istedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها بأن لقائنا الرابع يجب أن يكون في مكان أفضل من كافتيريا المستشفى |
Zaten 94 yaşındaydı büyütecek bir şey yok. Üzülme artık daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | كان عمره أربعة وتسعون ، ليس بالأمر الهام حسناً ، إنه في مكان أفضل الآن |
Tetikçiye 25.000$ ödeyen bir adamın daha iyi bir yerde oturmasını beklerdim. | Open Subtitles | ستتوقع أن رجل دفع 25.000 دولار من أجل عملية قتل سيسكن في مكان أفضل من هذا. |
Kaderin silllesini yedi ve artık daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | فقد نال كمية هائلة من الحظ الحسن وأنه حالياً في مكان أفضل |
Evet, sanırım senin becerilerini daha iyi bir yerde kullanabiliriz. | Open Subtitles | أقدام مسطحة أجل، حسنٌ، أظن أننا يمكننا أن نضع مهارتك في مكان أفضل |
- Üzülme, o artık daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | لا تكوني كذلك، إنّها في مكان أفضل بكثير. |
Böyle bir günde hissetmemiz gereken şey, Sevdiklerimizin başka bir yerde, daha güzel bir yerde oldukları hissi olmalı. | Open Subtitles | هذا الشعور الذي يخبرنا بأن أحبائهم في مكان آخر في مكان أفضل هو الشعور الذي يجب أن يسود في يوم مثل اليوم |
daha güzel bir yerde buluşalım. | Open Subtitles | ليس في مكتبي، لنتقابل في مكان أفضل |
Biliyorsunuz parayı araştırma fonu dışında koyacak daha iyi bir yer bilmiyorum. | Open Subtitles | أتعرف، لا يمكنني التفكير في مكان أفضل لوضع أموالك من تمويل الابحاث |
Ama ikimiz de şu an karının çok daha iyi bir yerde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لكن كلانا يعلم أن زوجتك في مكان أفضل بكثير |
Johnny'e anlatıyor, Laura şimdi daha iyi yerdeymiş, falan, filan ve bunu da biliyor çünkü Laura onun hastasıydı. | Open Subtitles | فأخبر "جوني" بأن "لورا" في مكان أفضل... إلخ... إلخ |
O daha iyi bir yere gitti. Bu kasabaya benzemeyen bir yere. | Open Subtitles | إنه في مكان أفضل على عكس باقي سكان البلدة |