Birkaç saat içinde Ofisimde F.B.l ile buluşmalıyım. | Open Subtitles | حَسناً، يَجِبُ أَنْ أُقابلَ مكتب التحقيقات الفدرالي في مكتبِي في خلال ساعتين |
Christian, şu dövme silme görüşmesi için Ofisimde bekliyorlar. | Open Subtitles | كريستين، تلك إزالةِ الوشمِ تَستشيرُ في مكتبِي. |
Hayatım, belki gidip Ofisimde beklesen daha iyi olacak. | Open Subtitles | الحبيب، لَرُبَّمَا أنت يَجِبُ أَنْ تَذْهبَ إنتظارَ في مكتبِي. |
Yine delinin biri ofisime daldı. | Open Subtitles | إستمعْ، أنا كَانَ عِنْدي مجنون آخرُ يتجوّلْ في مكتبِي. |
Richard az önce ofisime gelip, Karasz işini mahvetmemem için bana yalvardı. | Open Subtitles | ريتشارد كَانَ في مكتبِي يطلب بأَنْ لا اعقد صفقةَ كارسيز. |
Vincent kardeşim, onlara odamda bakarım. | Open Subtitles | الأخ فنسينت، أنا سَأَنْظرُ إليهم في مكتبِي. |
Beni orada, Ofisimde bekliyor. -Sen iyi misin? | Open Subtitles | هي تَنتظرُ ظهرَ هناك لي في مكتبِي. |
Siz ikinizi Ofisimde görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أراكما يا فتيات فوق في مكتبِي |
Siz ikinizi Ofisimde görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أراكما يا فتيات فوق في مكتبِي |
Ben Ofisimde olacağım. | Open Subtitles | أنا سَأكُونُ في مكتبِي إذا احتجتني |
Aslında bu akşam Ofisimde kalacak ve hukuk blogum için bir şeyler yazacaktım. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا كُنْتُ سأَبْقى في مكتبِي اللّيلة وأَعْملُ على قانونِي blog. |
Daha sonra benimle, Ofisimde buluşabilir misin? | Open Subtitles | هل بإمكانك مقابلتي في مكتبِي لاحقاً؟ |
Ofisimde olacağım. | Open Subtitles | أنا سَأكُونُ في مكتبِي. |
Ofisimde bir görüşme var. | Open Subtitles | عِنْدي يَستشيرُ في مكتبِي. |
Ofisimde oturuyorum. | Open Subtitles | أَجْلسُ في مكتبِي. |
Ofisimde görüşebiliriz. | Open Subtitles | لذا دعنا نَتكلّمُ في مكتبِي. |
Pekala, Ofisimde olacağım. | Open Subtitles | حَسَناً، سأكون في مكتبِي. |
Bu tuhaf, o benim ofisime salı günü geldi. | Open Subtitles | ذلك غريبُ، ظَهرتْ في مكتبِي يوم الثلاثاء. |
Şu kapı şu anki boyunun yarısı olmalı böylece insanlar benim ofisime girerken lanet olası dizlerinin üstüne çökmeliler. | Open Subtitles | ذلك البابِ يَجِبُ أَنْ يَكُونَ نِصْف إرتفاعه الآن والذي يجعل الناس يَقتربوا مِني فقط في مكتبِي ليسألوني المساعدة |
Bir dakikalığına ofisime gelir misin? | Open Subtitles | شاهدْك في مكتبِي لمدّة دقيقة؟ |
Sean, seninle odamda konuşmalıyım. | Open Subtitles | شون، أَحتاجُ للكَلام معك في مكتبِي. |