Dakikliğinle tanınıyorsun, insanlar seni tam zamanında bekliyor. | Open Subtitles | أنت معروف عنك الدقة ، الناس تنتظر من الحضور في موعدك بالظبط |
D.C. senden tam zamanında gelmeni ve de tam zamanında gitmeni bekler. | Open Subtitles | العاصمة تتوقع أن تأتي في موعدك و أن تغادر في موعدك |
tam zamanında geldin. Herkes otursun. | Open Subtitles | انت وصلت في موعدك تفضلوا جميعا |
buluşmada eğlenmeye çalış. | Open Subtitles | لكن عندما تكوني في موعدك , من فضلك أقضي وقت ممتع |
Her neyse, buluşmada ne giyeceksin? | Open Subtitles | بأي حال ماذا ستلبسين في موعدك ؟ |
Tam vaktinde geldin, stajyer. | Open Subtitles | تماماً في موعدك ، أيها المجنّد |
Tam da vaktinde geldin. | Open Subtitles | جئت في موعدك تمـاماً. |
Merhaba. tam zamanında, bebek. | Open Subtitles | اهلا, شريكي في موعدك تماما |
Ve sen de tam zamanında geldin. | Open Subtitles | وأنت وصلت في موعدك تماماً |
tam zamanında. | Open Subtitles | تماماً في موعدك |
- tam zamanında. - Evet, neredeyse olmuyordu. | Open Subtitles | تماماً في موعدك - كدت ألا أحضر - |
tam zamanında, Harp. | Open Subtitles | تمامًا في موعدك يا هارب |
tam zamanında. | Open Subtitles | في موعدك تماماً |
Hayır Jefferson, tam zamanında geldin. | Open Subtitles | كلا يا (جيفرسون) أتيت في موعدك |
Ben. tam zamanında. | Open Subtitles | يا (بن) لقد جئت في موعدك |
tam zamanında. | Open Subtitles | في موعدك تماما |
"İlk buluşmada sorulacak 20 soru" mu? | Open Subtitles | "عشرون سؤالاً تطرحها في موعدك الغرامي الأول؟ |
Sen ilk buluşmada sakso çekiyor musun? | Open Subtitles | هل مارستي الجنس الفموي في موعدك الأول ؟ |
Tam vaktinde geldin. | Open Subtitles | لقد جئت في موعدك |
Demek bu yüzden vaktinde geldin. | Open Subtitles | لهذا جئت في موعدك |