Kendimi savunmam gerekirse, inşaat alanında kim kravat takar ki? | Open Subtitles | في دوري الدفاعي من يرتدي ربطة عنق في موقع البناء؟ |
Hayır, köydeki inşaat alanında çalışıyorduk. | Open Subtitles | ـ هل أنتم من هنا؟ لا؛ نحن نعمل في موقع البناء في القرية |
Dedektif ölüm zamanını sormuştu ben de o işi olay yerinde hallettim. | Open Subtitles | المحققين يسألون عن موعد الوفاه لذلك تدبرت ذلك الأمر في موقع الجريمه |
Bir bot, suç mahallinde izler ve bir gecede uydurulmuş görgü tanığı. | Open Subtitles | قارب، بصمات في موقع الجريمة وحجة غياب تمّ اختلاقها في ليلة وضحاها |
Daha önce de çok oldu. Başka bir yerde bekletiliyorlar. | Open Subtitles | العمال الكثيرين الذين كانوا عندكِ ينتظرون التواجد في موقع آخر. |
Ve ben-- koşmaya devam ettim ve üç saat sonra bir inşaat alanında baygın şekilde buldular. | Open Subtitles | واصلت الركض، عثروا عليّ بعد ثلاث ساعات منهاراً في موقع بناء |
Ben O'Neil'ı alacağım, sonra da iniş alanında buluşuruz. | Open Subtitles | أنا سأحصل على أونيل ويقابلك في موقع الإنزال. |
Sen bu adamın bomba alanında... ölmediğini buraya gelmeden önce biliyordun. | Open Subtitles | انت كنت تعرف أن هذا الرجل لم يمت في موقع القنبلة ؟ |
Aynı zamanda olay yerinde bulunan bıçak ile uyuşan 17 yara saydım. | Open Subtitles | وايضاً أحصيت حوالي 17 طعنة حدثت نتيجة سكين وجدناها في موقع الجريمة |
Garip olan şu ki hiçbiri olay yerinde gördüğümüzle eşleşmiyor. | Open Subtitles | الامر الغريب هو جمعيها مختلفه عما رأينا في موقع الجريمة |
Olay yerinde bulunan renkli maddenin sonuçları çıktı. | Open Subtitles | النتائج من المادة الملونة التي وُجدت في موقع الجريمة |
20 yıldır kayıp bir çocuğun DNA'sı... aniden bir cinayet mahallinde ortaya çıkar. | Open Subtitles | ســــــــــــــــــابقاً الحمض النووي للطفل المفقود منذ عشرين عاماً يظهر فجأة في موقع جريمة |
Pardon. Suç mahallinde az zaman harcarsak daha iyi olur. | Open Subtitles | معذرة، كلما قضينا وقتاً أقل في موقع الجريمة كان أفضل |
Dana, suç mahallinde yalnızca uzman araştırmacıların olmasını istiyorum. | Open Subtitles | دانا اريد فقط أشخاص مؤهلين من الفريق في موقع الجريمة |
Geçen otuz yılda, bu çalışma az sayıda proteini ve görece az örneği genellikle tek bir yerde test etti. | TED | في الثلاثين سنة الماضية، اختبرت هذه الدراسات مجموعة صغيرة من البروتينات في عينات قليلة نسبياً وعادةً في موقع واحد |
Çocuğu başka bir yerde boğuyor, hazırlıyor ve ıssız bir yere getirip bırakıyor. | Open Subtitles | اذن يقوم بخنق الصبي في موقع اخر يجهز الجثة يخرجها للخارج الى وسط العراء و يرميها هنا |
Eskiden mezarlık olan bir yere yapılan site inşaatında çalışıyormuş. | Open Subtitles | كان يعمل في موقع بناء حيث كانت تقع المقبرة سابقاً |
Sahadan yeni döndüm. Lisht adında bir sahada Mısır'ın eski yapıtlarına ilişkin ortak bir görevde çalışıyordum. | TED | أنا عائدة للتو من الموقع، حيث شاركت في قيادة بعثة مع وزارة السياحة المصرية في موقع اسمه ليشت. |
Cinayet mahalinde bulduğunuz anahtarı incelemeyi bitirdim. | Open Subtitles | لقد أنهيتُ معاينة المفتاح الذي وجدتوه في موقع الجريمة |
Suç mahalindeki toplayabileceğiniz tüm delilleri toplayın. | Open Subtitles | هو انك تجمع كل الأدلة المتاحة لك في موقع الجريمة. |
Sonrasında, salı günü de tapınağımızın temel atma töreni olacak. | Open Subtitles | إذاً لدينا مناسبات خاصة للريادة في موقع المسكن يوم الثلاثاء |
Polis, plakayı Trafik'te aratıp vesikalık fotoğrafı çıkınca kafanın kimliğini teşhis etmişler. | Open Subtitles | إذا أين الرأس حسناً,الشرطة حددت هويته في موقع الجريمة عندما بحثوا عن لوحة سيارته قارنت بقسم المرور طلقة الى الرأس |
Olay yerini boşaltır, yazılanları uygular, delilleri toplarız. | Open Subtitles | لقد فتحناها في موقع الجريمة ورفعنا البصمات ، والدلائل العالقة |
Suç mahalli ve adamların yerini bildirdim. | Open Subtitles | أبلغ الشرطة السرية ومختبر الجرائم ضباط بملابس مدنية في موقع الحادثة |
Belkide inşaat alanındaki gibi cesetleri çabuk bulmamızı istiyordu. | Open Subtitles | ربما يود أن نعثر على الجثة بسرعة، كما حصل في موقع البناء. |
Pine Lodge'daki kaza bölgesinde bulundu. | Open Subtitles | وُجِدَ في منتجعِ الصنوبرِ في موقع التحطمِ |
Kalıntılar Galler yakınında güney İngiltere'deki bir arkeolojik kazıda bulundular. | Open Subtitles | لقد عُثر على البقايا في موقع أثري جنوب إنكلترا قرب مدينة وولز |