"في موقع" - Translation from Arabic to Turkish

    • alanında
        
    • yerinde
        
    • mahallinde
        
    • bir yerde
        
    • bir yere
        
    • 'ın
        
    • mahalinde
        
    • mahalindeki
        
    • 'de
        
    • 'te
        
    • yerini
        
    • mahalli
        
    • alanındaki
        
    • bölgesinde
        
    • deki bir
        
    Kendimi savunmam gerekirse, inşaat alanında kim kravat takar ki? Open Subtitles في دوري الدفاعي من يرتدي ربطة عنق في موقع البناء؟
    Hayır, köydeki inşaat alanında çalışıyorduk. Open Subtitles ـ هل أنتم من هنا؟ لا؛ نحن نعمل في موقع البناء في القرية
    Dedektif ölüm zamanını sormuştu ben de o işi olay yerinde hallettim. Open Subtitles المحققين يسألون عن موعد الوفاه لذلك تدبرت ذلك الأمر في موقع الجريمه
    Bir bot, suç mahallinde izler ve bir gecede uydurulmuş görgü tanığı. Open Subtitles قارب، بصمات في موقع الجريمة وحجة غياب تمّ اختلاقها في ليلة وضحاها
    Daha önce de çok oldu. Başka bir yerde bekletiliyorlar. Open Subtitles العمال الكثيرين الذين كانوا عندكِ ينتظرون التواجد في موقع آخر.
    Ve ben-- koşmaya devam ettim ve üç saat sonra bir inşaat alanında baygın şekilde buldular. Open Subtitles واصلت الركض، عثروا عليّ بعد ثلاث ساعات منهاراً في موقع بناء
    Ben O'Neil'ı alacağım, sonra da iniş alanında buluşuruz. Open Subtitles أنا سأحصل على أونيل ويقابلك في موقع الإنزال.
    Sen bu adamın bomba alanında... ölmediğini buraya gelmeden önce biliyordun. Open Subtitles انت كنت تعرف أن هذا الرجل لم يمت في موقع القنبلة ؟
    Aynı zamanda olay yerinde bulunan bıçak ile uyuşan 17 yara saydım. Open Subtitles وايضاً أحصيت حوالي 17 طعنة حدثت نتيجة سكين وجدناها في موقع الجريمة
    Garip olan şu ki hiçbiri olay yerinde gördüğümüzle eşleşmiyor. Open Subtitles الامر الغريب هو جمعيها مختلفه عما رأينا في موقع الجريمة
    Olay yerinde bulunan renkli maddenin sonuçları çıktı. Open Subtitles النتائج من المادة الملونة التي وُجدت في موقع الجريمة
    20 yıldır kayıp bir çocuğun DNA'sı... aniden bir cinayet mahallinde ortaya çıkar. Open Subtitles ســــــــــــــــــابقاً الحمض النووي للطفل المفقود منذ عشرين عاماً يظهر فجأة في موقع جريمة
    Pardon. Suç mahallinde az zaman harcarsak daha iyi olur. Open Subtitles معذرة، كلما قضينا وقتاً أقل في موقع الجريمة كان أفضل
    Dana, suç mahallinde yalnızca uzman araştırmacıların olmasını istiyorum. Open Subtitles دانا اريد فقط أشخاص مؤهلين من الفريق في موقع الجريمة
    Geçen otuz yılda, bu çalışma az sayıda proteini ve görece az örneği genellikle tek bir yerde test etti. TED في الثلاثين سنة الماضية، اختبرت هذه الدراسات مجموعة صغيرة من البروتينات في عينات قليلة نسبياً وعادةً في موقع واحد
    Çocuğu başka bir yerde boğuyor, hazırlıyor ve ıssız bir yere getirip bırakıyor. Open Subtitles اذن يقوم بخنق الصبي في موقع اخر يجهز الجثة يخرجها للخارج الى وسط العراء و يرميها هنا
    Eskiden mezarlık olan bir yere yapılan site inşaatında çalışıyormuş. Open Subtitles كان يعمل في موقع بناء حيث كانت تقع المقبرة سابقاً
    Sahadan yeni döndüm. Lisht adında bir sahada Mısır'ın eski yapıtlarına ilişkin ortak bir görevde çalışıyordum. TED أنا عائدة للتو من الموقع، حيث شاركت في قيادة بعثة مع وزارة السياحة المصرية في موقع اسمه ليشت.
    Cinayet mahalinde bulduğunuz anahtarı incelemeyi bitirdim. Open Subtitles لقد أنهيتُ معاينة المفتاح الذي وجدتوه في موقع الجريمة
    Suç mahalindeki toplayabileceğiniz tüm delilleri toplayın. Open Subtitles هو انك تجمع كل الأدلة المتاحة لك في موقع الجريمة.
    Sonrasında, salı günü de tapınağımızın temel atma töreni olacak. Open Subtitles إذاً لدينا مناسبات خاصة للريادة في موقع المسكن يوم الثلاثاء
    Polis, plakayı Trafik'te aratıp vesikalık fotoğrafı çıkınca kafanın kimliğini teşhis etmişler. Open Subtitles إذا أين الرأس حسناً,الشرطة حددت هويته في موقع الجريمة عندما بحثوا عن لوحة سيارته قارنت بقسم المرور طلقة الى الرأس
    Olay yerini boşaltır, yazılanları uygular, delilleri toplarız. Open Subtitles لقد فتحناها في موقع الجريمة ورفعنا البصمات ، والدلائل العالقة
    Suç mahalli ve adamların yerini bildirdim. Open Subtitles أبلغ الشرطة السرية ومختبر الجرائم ضباط بملابس مدنية في موقع الحادثة
    Belkide inşaat alanındaki gibi cesetleri çabuk bulmamızı istiyordu. Open Subtitles ربما يود أن نعثر على الجثة بسرعة، كما حصل في موقع البناء.
    Pine Lodge'daki kaza bölgesinde bulundu. Open Subtitles وُجِدَ في منتجعِ الصنوبرِ في موقع التحطمِ
    Kalıntılar Galler yakınında güney İngiltere'deki bir arkeolojik kazıda bulundular. Open Subtitles لقد عُثر على البقايا في موقع أثري جنوب إنكلترا قرب مدينة وولز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more