Yapabildiklerine güvenmeli insan, Kendine güvenmeli ve Kendine bir dizi hedef belirleyerek onlar üzerinde çalışmalı. | TED | يجب عليك أن تثق في قدراتك، وأن تثق في نفسك وتسطر لنفسك مجموعة من الأهداف وتعمل على تحقيقها. |
Kendine hakim ol , yoksa hücrene dönersin! | Open Subtitles | يجب أن تتحكم في نفسك وإلا ستعود للصندوق. |
Kendine bir iyilik yap ve ben oraya geldiğimde orada ol. | Open Subtitles | جيد أصنع في نفسك معروف كبيراً وكن هناك عندما أصل |
Hayatında bir kez olsun dünyayı kurtarmayı bırakıp Kendini düşünmeye başlayacaksın. | Open Subtitles | لمرة واحدة في حياتك ابدأ بالتفكير في نفسك وليس بإنقاذ العالم |
Kendini muhtaç biri gibi görmekten vazgeç. | Open Subtitles | توقفي عن التفكير في نفسك كواحدة من مئات الحالات احتياجا. |
Bana baktığın zaman, kendi içinde sevmediğin şeylerini görüyorsun. | Open Subtitles | إنّك تنظر إليّ، فترى كلّ شيء تكرهه في نفسك. |
Bu gibi olaylar kendinize olan güveninizi altüst ediyor. | TED | هذه هي الأحداث التي تقتل الثقة في نفسك. |
Çünkü, kendinizi ve ilişkinizde kazandığınız veya kaybettiğiniz şeyi düşünmeyi bırakmaya ve ne vereceğinizi düşünmeye başlarsınız. | TED | وذلك لأنك تتوقف عن التفكير في نفسك وماذا تكتسب أو تخسر في علاقتك، وتبدأ في التفكير في ما لديك لتقدمه. |
Bana aptalca geliyor, dostum. Kendine eziyet etme. Unut gitsin. | Open Subtitles | يبدو ذلك رائعا ياصديقي افعل في نفسك معروفا |
bak, Stuart, Kendine bir iyilik yap. Ufak bir papağan al ve unut onu. | Open Subtitles | أنظر ستيوارت أعمل معروفا في نفسك أشتري ببغاء وأنساها |
Şey, belki de onun Kendine göre acı çekmesine izin vermelisin. | Open Subtitles | ربما عليك أن تبحث في نفسك عن طريقة كي تدعها تتخطى حزنها بطريقتها |
Bencil değil. Kendine odaklı. | Open Subtitles | ليس أن تصير أنانياً، بل أن تركّز في نفسك |
Sonra mahkemede kanıtları gördüğünde, kendi Kendine... | Open Subtitles | ثم رأيتِ الدليل في المحاكمة فقلت في نفسك |
Büyük bir yarış kazandın, evine gittin, Bakardi 151'inle birlikte duşunu aldın ve Kendine yeni bir maç ayarlayarak bunu kutladın. | Open Subtitles | فتعودين لبيت وتستحمين بمشروب كحولي وتحتفلين بإشعال النار في نفسك تصرف معقول تماماً |
bunu Kendine sen yapıyorsun... Kendini cezalandırıyorsun veya Kendini yoksun bırakıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعملين هذا في نفسك,تعاقبين نفسك وتحرمين نفسك |
Hepsinin dileği de senin Kendini bütün Romalıların seni bildiği gibi bilmen. | Open Subtitles | وكل واحد منهم يرغب أن يكون هذا ما تراه في نفسك كما يراك كل روماني نبيل |
- Daima Kendini düşünemezsin. | Open Subtitles | لا يمكن أن تفكـِّر في نفسك فقط على الدوام. |
Hepimiz anlıyoruz. Kendini de düşünmelisin. | Open Subtitles | ولكن فكر في نفسك الآن انه الحل الوحيد الممكن |
Onun ölümü sıkıntımızı arttırdı. Kendini düşünmüyorsan okulu düşün. | Open Subtitles | لكن هل نسيت ما كان يقوله المعلم دائماً فكر في المدرسة وليس في نفسك |
Kendini düşünmelisin. Hızla para tuzağına batıyorum. | Open Subtitles | يجب أن تفكري في نفسك أنا أغوص بسرعة في حفرة النقود هذه |
Tamam mı? Çözümü kendi içinde bulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تجد في نفسك طريقه لحلها |
Siz, Yokoyama Isamu, kendinize olan güveninizi kaybettiniz! | Open Subtitles | ( أنت ، ( يوكوياما إساميو ! لقد فقدت الثقة في نفسك |
kendinizi satın alma gücünüzün herkes için daha eşit bir toplum yaratmasına yardımcı olduğu bir yerde gıda yatırımcısı olarak düşünün. | TED | فقط فكر في نفسك كمستثمر في الغذاء، حيث تساعد قدرتك الشرائية على إنشاء مجتمع أكثر إنصافًا للجميع. |