| Eninde sonunda aklı başına gelecek. | Open Subtitles | أعني ,أنها ستستعيد رشدها في نهاية الأمر ؟ |
| Eninde sonunda başlarına iş açacağıma eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنني سأفسدهم في نهاية الأمر |
| Yani, Eninde sonunda sözünü ettiği... | Open Subtitles | ستتم إبادته في نهاية الأمر بواسطة التكنولوجيا , قال أنه في نهاية الأمر |
| Onun koşulları belirlemesine izin verirseniz rehineler Sonuçta ölecektir. | Open Subtitles | .. لوسمحتهلهأنيتخطي الظروف. الرهائن ستموت في نهاية الأمر. |
| Yani, bu benim sorunum değil, Ne de olsa sizin diliniz. | TED | فهي ليست مشكلتي، لأنها لغتكم في نهاية الأمر |
| diyordu. en sonunda, SKY'yi bir kutuya koyduk ve asker, merkezi terk edeceği zaman, onu orada bırakmayı tercih etti. | TED | في نهاية الأمر ،وضعنا الوجه في صندوق لاحتواء أكبر له، وعندما غادر العسكري المكان اختار أن يترك الوجه الدموي خلفه. |
| Fakat güven, En nihayetinde, ayırt edicidir çünkü başka insanlar tarafından verilir. | TED | لكن الثّقة في نهاية الأمر مميّزة لأنّها تُكتسب من الآخرين. |
| Mutlu ülkeler hakkında da yeterince şey duydum ama sonuç olarak bu hala bencilce bir şey. | TED | لقد اكتفيت من السماع عن الدول السعيدة لأنه في نهاية الأمر ما يزال فعلا أنانيا. |
| Biliyor musun, sürekli geçmişimin üstünü kapamaya çalışıyorsun ama Eninde sonunda gerçeği öğreneceğim. | Open Subtitles | كما تعرفين يمكن أن ...تستمرا بإخفاء ماضيَ ...لكن في نهاية الأمر سأكتشف الحقيقة |
| Oldukça iyi bir kitap ama Eninde sonunda diğerleri gibi bu da sadece kitap. | Open Subtitles | إنه كتاب جيد للغاية , ولكن في نهاية الأمر , حتى هذا الكتاب هو مجرد كتاب |
| Ama Eninde sonunda zor kararlar vermek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | لكنك ستضطر لاتخاذ قرارات صعبة في نهاية الأمر. |
| Ve inan bana, ben seni orada korumuyorken Eninde sonunda seni öldürecek. | Open Subtitles | وثق في، بعدم وجودي لحمايتك سيقتلك في نهاية الأمر |
| Eninde sonunda evime döndüğümde, beni koruması için birilerine ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حين أعود إلى موطني، في نهاية الأمر سأحتاج لشخص بجواري ليحمي مصالحي |
| Eninde sonunda iş, dayandığın şey oluyor. | Open Subtitles | في نهاية الأمر ما ينفع الناس هو ما يبقى. |
| Eninde sonunda bunu yaparlar, öyle değil mi? | Open Subtitles | -إنهم كلهم يفعلون هذا في نهاية الأمر,اليس كذلك؟ |
| - Eninde sonunda okulu bırakıyorlar. | Open Subtitles | في نهاية الأمر سيتوقفون عن القدوم |
| Sonuçta ben bir erkeğim ve sen de bir kadın, en azından son kez kontrol ettiğimde... | Open Subtitles | في النهاية أنا رجل و أنت مرأة في نهاية الأمر |
| ...çünkü Sonuçta önemli olan tek şey, çocuğunun mutluluğudur. | Open Subtitles | لأنه في نهاية الأمر المهم هو أن يكون طفلكِ سعيد |
| Ne de olsa bunu ben yaptım. | Open Subtitles | أعني أنه في نهاية الأمر أنا الذي صنعتها. |
| Ve onlarınki durumu en sonunda çözebilecek tür etki. | TED | ويحصلون على نوع من النفوذ يقدر في نهاية الأمر على كسر الجمود في الأوضاع. |
| Şimdi, En nihayetinde, doğrulanmış tek bir ölüm olayı var, o da bizzat Bay Carter'ın kendisi. | Open Subtitles | الآن، في نهاية الأمر لم يكن هناك سوى حالة وفاة واحدة و كان ذلك، السيد كارتر نفسه |
| sonuç olarak eğer eğlenmek için fırsatım varsa sizin sorunlarınızın beni durdurmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أعني، في نهاية الأمر لو كان لديّ فرصة كي أستمتع لم أكن لأدع مشكلة من مشكلاتكم تمنعني من الذهاب |
| Her ne kadar dayanılmaz acılar verse de, er ya da geç etkisi azalacaktır. | Open Subtitles | مهما تكن، لا يهمّ كم ستؤلم في نهاية الأمر ستختفي أعتقد ذلك |