"في هايفن" - Translation from Arabic to Turkish

• Haven'da
• Haven'a
• Haven'daki
• Haven'ın

Sanki Haven'da neler olduğunu kimse bilmiyor.
وكأن لا أحد في هايفن يعرف بأصحاب القدرات

Tam da Haven'da sürgülü silahlı katilin çıktığı zamanlara denk geliyor.
ذلك عندما ظهر قاتل بندقية الترباس في هايفن

Ben Audrey'yle beraber buraya, Haven'a aitim. Seninle mücadele edeceğiz.
انا سأبقى هنا في هايفن مع اودري , وسوف نقاتلك

Haven'a ilk geldiğimde bir FBI ajanıydım, bir davayı araştırıyordum.
عندما ظهرت لأول مرة في هايفن كنت عميلة فيدرالية وكنت أنظر في قضية

Hafta sonuna kadar Haven'daki tüm sorunluların sorunları aktifleşecek ve bunu durdurmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
بحلول نهاية الأسبوع كل شخص مضطرب في هايفن ستعمل اضطراباتهم على التحول عندها لن يكون بمقدورنا فعل شيء لايقافهم

Haven'daki tek sorun sorunlar değil artık.
الاضطرابات ليست المشاكل الوحيدة الان في هايفن

Haven'ın başına gelen her kötü şeyde Nathan'ın önemli bir rolü var.
كل شيء سيء حدث في اي وقت مضى في هايفن نايثان كان له دور رئيسي به

Haven'da bir psikiyatri koğuşunun daha çok hastası olacağını sanıyor insan.
اعتقد ان الجناح النفسي هو العمل الاكبر في هايفن

Jeffrey'i Haven'da bıraktıktan sonra bir daha hiç iletişime geçtiniz mi?
اذن بعد ان قمتي بترك جيفري في هايفن هل بقيت على اتصال ؟

Haven'da başka bir zaman kaybolması olayı yaşanmıştı.
كان هناك حادث آخر حول الوقت الضائع في هايفن

Dr. Cross'un Haven'da kalması için bir nedeni kalmaz.
لن يبقي للدكتورة كروس اي سبب للبقاء في هايفن

Eğer bu eczacınızdaki hastalıkla aynı hastalıksa Haven'da salgın var demektir.
اذا كانت نفسها المكورات العنقودية فان الصيدلي الخاص بك حدث في هايفن تفشي

Seni kasabadan uzaklaştırırsak belki ayılar Haven'da ortaya çıkmayı bırakırlar.
اذن اذا اخذناكي خارج المدينة ربما ستتوقف الدببة عن الظهور في هايفن

Jeffrey, nasıl oldu da Haven'a gitti peki?
كيف وصل شقيقك في القانون ان ينتهي به الامر في هايفن ؟

Haven'a olanlar yüzünden beni suçluyor.
هو قام بلومي على ماجرى في هايفن

Haven'a son geldiğinde bir uzmana göstermiştim.
هل تحقق خبير منها آخر مرة كان في هايفن

HKM, Haven'a kimseyi göndermediklerini söyledi.
مركز السيطرة على الامراض نفى وجود ! أي شخص في هايفن

Haven'a son geldiğinden bu yana çok şey oldu.
لقد حدث الكثير منذ كنت اخر مرة في هايفن

Yoksa Croatoan Mara'yı ve Haven'daki herkesi öldürecek.
او سيقتل كروتوان مارا وكل شخص اخر في هايفن

Haven'daki adam aslında Skip. Kocam.
الرجل الذي في هايفن هو حقا سكيب

Ben sonuncu olacağım. Haven'daki herkesi tedavi ettikten sonra.
انا ساكون الاخير بعد كل احد في هايفن

Haven'da hiç yoktu. Bu Haven'ın kaybı tabii.
لم يكن يوجد في "هايفن" على نحوٍ يضر بها