| Öyle görünüyor ki Bu oyunda şans... geldiği anda geri gidiyor. | Open Subtitles | يبدو أن الحظ ينفد في هذه اللعبة بشكل أسرع من المتوقع |
| 50$ veya bazen üç dört katı nakit para ödülünü kazanmak için Bu oyunda o kadar çok hile yapmaya eğilimli oluyorsunuz. | TED | زاد احتمال ان تغش في هذه اللعبة لكسب اعتمادات مالية نحو جائزة نقدية 50 دولار، وأحيانا 3 إلى 4 مرات أكثر . |
| Kendini organize eden desenlerin Bu oyunda kendiliğinden ortaya çıktığını görürsünüz. | TED | حسنا ، سترى أنماط التنظيم الذاتي التي تحدث بصورة تلقائية في هذه اللعبة. |
| Ama Bu oyunda gördüğünüz şey tüm animasyonların tekrardan ibaret olması. | TED | ولكن ما يمكن ملاحظته أن الرسوم المتحركة في هذه اللعبة كثيرا ما تتكرر |
| Hayatta kaldığınızı görmek için kendinizle mücadele etmek. Birçok oyuncumuz Bu oyunda öğrendikleri alışkanlıklarını korudular. | TED | تحدى نفسك لترى كيف ستعيش. معظم لاعبينا حافظوا على العادات التي تعلموها في هذه اللعبة. |
| Unutma, ben de Bu oyunda oynamak istiyorum. | Open Subtitles | لا تنس اني اريد الدخول في هذه اللعبة ايضا |
| Unutma ben de Bu oyunda olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا تنس اني اريد الدخول في هذه اللعبة ايضا |
| Bu oyunda anlaman gereken en önemli şey yüzde 90'ının değişken olduğudur. | Open Subtitles | الشيء الأكثر أهمية للفهم في هذه اللعبة هو ان تسعين بالمائة منها متغيّر |
| Yani Bu oyunda bir şeyler elde edersin ama her şeyin bir bedeli var. | Open Subtitles | أقصد أنه ستحصل على مرادك في هذه اللعبة لكن لن يكون مجاني |
| Akıllı olanı takdir ederim adamım, bilirsin, Bu oyunda sadece akıllı olmak yetmez. | Open Subtitles | والآن ، أنا أقدّر الذكاء لكن يجب أن تعرف أن ذلك غيرُ كافٍ في هذه اللعبة يا رجل |
| Ben de Bu oyunda olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا تنسَ أني أريد الدخول في هذه اللعبة ايضا |
| Dinle, kendine dikkat etmelisin, tamam mı, çünkü Bu oyunda... | Open Subtitles | اسمع! يجب أن تعتني بنفسك أليس كذلك؟ في هذه اللعبة |
| Kendimce diyebilirim ki aslında Bu oyunda herkes bir şekilde kazanır. | Open Subtitles | الآن أشترك شخصيا إلى الفكرة مع ذلك كلّ شخص ينتصر في هذه اللعبة. |
| Bu oyunda sana öğrettikleri ilk şey kimseyle gerekenden fazla yakınlaşmamandır. | Open Subtitles | اول شيء يلقنونك اياه في هذه اللعبة هو أن لا تكوني قريبة لأي أحد |
| Bu oyunda avize yok, efendim. Karınla konuşuyordum. | Open Subtitles | ليس هناك مصباح في هذه اللعبة, سيدي كنت أتحدث إلى زوجتك |
| ! Bu oyunda asla bir elden fazlasını oynayamıyoruz. | Open Subtitles | لا نحظى أبداً بأكثر من دور واحد في هذه اللعبة |
| Bu arada, seni Bu oyunda nasıl yeneceğimi buldum. | Open Subtitles | انا عرفت كيف اهزمك في هذه اللعبة بالمناسبة |
| Yine mors ettin. Tanrım,Bu oyun içine işlemiş. | Open Subtitles | حصلت عليك ثانية ياإلهي , أنت سيء في هذه اللعبة |
| Bu oyunu sizin sesinizi kullanarak kontrol etmenize izin vereceğim. | TED | سأترككم جميعا تجربون التحكم في هذه اللعبة باستخدام أصواتكم. |
| Oyuna beni de kat. | Open Subtitles | إحصلي .علي في هذه اللعبة. |
| "Patronum Frosty, bu işin geleceğinin "çok parlak olduğunu söyledi". | Open Subtitles | في البداية، أخبرني رئيسي بأنني لدي مستقبل عظيم في هذه اللعبة |
| Ve tüm dünyanın görmesi için onu gözler önüne sereceğiz. | Open Subtitles | وتضعه في هذه اللعبة حتى يراه العالم أجمع |