"فَقَطْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalnızca
        
    • yapıyorum
        
    • ediyorum
        
    • istediğim
        
    Ben yalnızca ayaklarının üzerinde durmasına yardım etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ مساعدتها لتقف مجددا على أقدامِها.
    Burada yalnızca dönen dolapları izlemek için oturuyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَجْلس لمشاهدة دوران العجله بشكل متواصل
    Hayır, bu bir şantaj değil, ben yalnızca size gerçekleri söylüyorum. Open Subtitles لا، هو لَيسَ إبتزازاًً أَنا فَقَطْ أعرض الوقائع
    Basıncı kontrol etmek için sualtı denemeleri yapıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَعْملُ بَعْض الإختباراتِ تحت الماءِ لتَدقيق الضغطِ
    İş için yeni bir araştırma yapıyorum da. Open Subtitles نعم، أَنا فَقَطْ ابحث في مشروع جديد للشركة
    radyo işi arasında, ekstra gelir elde ediyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَجْعلُ بَعْض النقدِ الإضافيِ بين العرباتِ الإذاعيةِ.
    Güven bana, pislik hakkında bilmek istediğim hiçbir şey yok. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ تَعليمك صدقني هناك شيء أُريدُ معْرِفته حول التغوّطِ
    Bunu eski filmlerde gördüm yalnızca. Open Subtitles . رأيتُ ذلكَ فَقَطْ في الأفلامِ القَديـــمـةِ
    yalnızca yardım ediyorum. Sana yardımcı olabileceğim bir şey var mı kardeşim? Open Subtitles -مُجَرَّدُ مُحَاوَلَةِ مُفِيدَةٍ فَقَطْ.
    yalnızca biraz eğleniyoruz, Bay Puşki. Open Subtitles -كُنَّا فَقَطْ نَمْرَحُ قَلِيلًا. -سَيِّدٌ. " بِوَشْكَيْنِ". كُنَّا نَمْرَحُ قَلِيلًا.
    Size ne isterseniz verebilir. yalnızca isteyin yeter, ne isterseniz. Open Subtitles -يُمَكِّنَهُ إعْطَائِكَ أَيُّ شَيْء تَطَلُّبِهِ, فَقَطْ اِسْأَلْ.
    yalnızca benden dilendiğinde bunu yapabilirim. Open Subtitles -يُمْكِنُنِي التَّصَرُّفُ فَقَطْ, عَنْدَمًا اِرْغَبْ فِي ذَلِكَ,
    Hayır, hayır, yalnızca parçaları birleştirmeye çalışıyorum. Open Subtitles لا، لا، أَنا فَقَطْ أُحاولُ تَرتيب قصّة
    Önemli bir şey değil, yalnızca belirtiyorum. Open Subtitles أنا لا أَتدبّرُ. أَنا فَقَطْ أَذْكرُه.
    Ben sadece şeytanın avukatlığını yapıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَنتحلُ دور المدافع عن الشيطان.
    Sadece emeklilik maaşı, dişim ve diğer şeylerim olsun diye içimden geldiği için yapıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَعْملُه مِنْ داخل، حيث أُصبحُ a راتب تقاعدي وأسنان ومادة.
    Şaka yapıyorum, hadi pizza söyleyelim. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَمْزحُ، دعنا نَطْلبُ a بيتزا.
    Ben sadece bir sonraki adım için hazır olup olmadığını merak ediyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَتسائلُ إذا أنت جاهز للخطوة القادمةِ
    Bir sonraki adım için hazır olup olmadığını merak ediyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَتسائلُ إذا كنت جاهز للخطوة القادمةِ
    Sadece bir süre dikkat çekmemeni tavsiye ediyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَقترحُ إختفيتَ للفترة قصيرة،
    Demek istediğim öncekiler gibi değil ve titiz olmamış. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَقُولُ بأنّه لَيسَ كنظيف جداً ودقيق.
    Demek istediğim, sırrın benimle güvende. Open Subtitles لا أَنا فَقَطْ أَقُولُ، سِرّكَ سلامة مَعي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more