"فُقدت" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybolmuş
• kayboldu
• kayıp
• kayıptım
• kaybolduğunu
• kaybolan
• kaybedildi
• kaybolduğunda
• kaybolmuştu
• Kaybolduğum

Bütün denetleme raporları kaybolmuş ve şehir soruşturmayı tekrar başlatmış.
كل سجلات التحقيق فُقدت وكان على المدينة البدء من جديد

- Aslı yıllar önce bir yangında kaybolmuş, ama kopyaları batıdaki her barın duvarına asılır.
لقد فُقدت الأصليّة في حريق منذ عقودٍ مضت لكنّ النسخ قد عُلقت في كلّ بارٍ في الغرب تقريباً

C520 kargo uçağının kaybolduğu yerin on kilometre yakınından daha az bir mesafede C8O2 uçağı da kayboldu.
المنطقة التى فُقدت فيها طائرة النقل سي 802 أقل من 10 كيلومترات من المنطقة التى فقدت فيها طائرة النقل سي 520

O ismi hatırlıyorum. 3 hafta önce kayboldu.
أنا أعرف هذا الإسم لقد فُقدت منذ 3 أسابيع

kayıp ruhlara aldırış etmediği için iskelet gibi bir deri bir kemik kalmıştı.
كما انه كان ضعيف كهيكل عظمي . لانه لم يتنبه للارواح التي فُقدت

Âşık olduğum her kişiyi ölüme sürüklüyorum. Yıllarca kayıptım.
حبي يحمل عقوبة الموت انا فُقدت لسنوات

seni görmek ne kadar güzel seninde diğerleriyle kaybolduğunu sanıyordum sularda prenses ile birlikteydim döndüğümüzde seninde diğerleri gibi kaybolduğunu sandık
لقد ظننت أنك فُقدت مع الآخرين لقد حاولت مطاردتهم فى المياه للوصول للأميره و عندما عُدت إعتقدت انك فُقدت مع من فُقد

Her neyse... Son zamanlarda kaybolan böyle bir gaz maskesi var mı?
عل اية حال، هل هناك اية كمامة مثل هذه فُقدت مؤخرا؟

İki dalgadan oluşan saldırıda 120'nin üzerinde uçak ya kaybedildi ya da onarılamaz derecede zarar gördü.
... فى غارتين فقط فُقدت أكثر من 120 طائره البعض تم ... إسقاطه والأخر أخرجته الأصابه من الخدمه

- Pek emin... - Kızınız kaybolduğunda Ian'ı sorguladılar mı?
أنا لست متأكدة - عندما فُقدت ابنتك, هل استجوبوا ايان؟

Karmaşada kaybolmuş bir değeri arıyorsun. Bu tahmin edilemez.
.أنتَ تُحاول العثور على قيمة فُقدت في الفوضى .هذا لا يُمكن توقعه

Kulağa garip gelecek ama bugün kaybolmuş bir cesedi arıyorum.
سيبدو هذا غريبًا للغاية لكنّي أبحث عن جثة فُقدت من المشرحة اليوم

Aslında davetiyem postada kaybolmuş olmalı.
في الواقع، لا بد أن دعوتي فُقدت في البريد.

Üç yıl önce 200 bin doları kayboldu ve bütün gözler bana çevrilmeye başladı.
قبل 3 سنوات، فُقدت مائتا ألف دولار وبدأ الجميع ينظر إليّ -لماذا؟

Gelenekler, dostlar, hatta aileler bile kayboldu.
التقاليد , الأصدقاء حتى العائلات فُقدت

Bir kaç gün önce Acil'de bir kız kayboldu.
فتاة فُقدت من الطوارئ قبل بضعة أيام

Merak etme canım. Bunlar da kayıp eşyalar.
لا تقلقي ياعزيزتي هذه فُقدت وتم العثور عليها

Ve bu sarı çubuk, aslında, kayıp olan enerji oranını temsil ediyor.
بالواقع يُمثّل جزءاً من الطاقة التي فُقدت.

Dostum, uzun süredir kayıp olan ikizini buldun.
لقد عثرتِ على توأمكِ التي فُقدت منذ أمد بعيد فهذا بأمر جلل

Âşık olduğum her kişiyi ölüme sürüklüyorum. Yıllarca kayıptım.
حبي يحمل عقوبة الموت فُقدت لسنوات

Bazı evrakların sizin zamanınızda kaybolduğunu farkettik bazılarında da oynama yapılmış.
بعض السجلاّت فُقدت أثناء ساعات عملكَ وبعدها غُيّرت معلوماتها

Ve yayılıyor. Şu geçen hafta kaybolan kızı hatırlıyor musun?
أتذكرين الفتاة الصغيرة التي فُقدت الأسبوع الماض؟

17. nokta kaybedildi.
النقطة 17 فُقدت

Ayrıca, ceset kaybolduğunda sizinleydim.
وبالطبع كنت معكم عندما فُقدت جثته

İlk kurban kesinlikle kasabanın fahişesiydi yüzünden vurulmuş ve ormanda kaybolmuştu.
إذاً لنقل أن الضحية الأولى كانت .. بالحقيقة سيئة الأخلاق أطلق على وجهها النار و فُقدت فى الغابة

Kaybolduğum geceyi.
الليلة التي فُقدت فيها