"قابلتَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanıştın
        
    • tanıştınız
        
    • tanışmıştın
        
    • görüştün
        
    • tanışmışsın
        
    • tanışmışsınız
        
    • yla
        
    • tanışıklığınız
        
    Ee peder, dışarıda güzel oğlanlarla tanıştın mı? Open Subtitles إذاً يا أبتِ، هَل قابلتَ صِبيان ظُرفاء في الخارِج؟
    Ailemle tanıştın. Open Subtitles فحياتكَ ليست بهذا السوء لقد قابلتَ والديّ
    Ron Hewitt'le tanıştın, kendisi bizim gazetemiz olur. Open Subtitles قابلتَ رون هيويت، لأميلي بوست.
    Dostlarım Bambi ve Thumber'la tanıştınız sanırım. Open Subtitles أَرى بأنّك قابلتَ أصدقائَي، بامبي وثومبير.
    George, arkadaşım Doreen'le tanışmıştın, değil mi? Open Subtitles "جورج", قابلتَ صديقي "دورين", أليس كذلك؟
    Bu yüzden Gyu Su amcayla görüştün demek. Open Subtitles لهذا السبب قابلتَ العمّ غيو سوو.
    İşte benim anlamadığım şey şu sen bu kızla tanıştın ve onunla sıkı-fıkı oldun ve sonra, puf! Open Subtitles ها هو ما لا أَحصَلُ عَليه , حَسَناً،... قابلتَ هذا الفرخِة... وأنت أصبحتَ فظيعا مَعها...
    Kahrolası adada bir kızla mı tanıştın? Senin adına sevindim. Open Subtitles قابلتَ فتاة على هذه الجزيرة الموحشة؟
    Kızın biriyle tanıştın diye işi salladın öyle mi? Open Subtitles لم تأتي للعمل لأنكَ قابلتَ فتاة
    Sanırım Driscoll'le tanıştın, ikinci kaptandır. Open Subtitles أعـتَقد أنك قابلتَ (دريسكول)، مـُساعد القـبطان
    Leslie ile tanıştın mı? Open Subtitles هَلْ قابلتَ ليزلي؟
    Bu arada Len, oğlumla tanıştın mı? Open Subtitles هَلْ قابلتَ إبنَي لاري ؟
    Kardeşimle tanıştın mı? Open Subtitles هَلْ قابلتَ ابن أَخِّي
    - Evet. Kızlarla tanıştın mı? Open Subtitles نعم، هَلْ قابلتَ أيّ بنات؟
    Mary-Ann'le tanıştın mı? Open Subtitles لذا، قابلتَ ماري آن؟
    Vicky ile tanıştın sanırım. Open Subtitles أَرى بأنّك قابلتَ فيكي.
    Evet, dostum. Hatta oyuncuların bazılarıyla da tanıştınız. Open Subtitles أجل، و وضعتُ أيضاً أنك قابلتَ بعض اللاعبين..
    - Bay Sweetchuck'la tanıştınız, sanırım? Open Subtitles قابلتَ السّيدَ سويتشاك، أَفترضُ ذلك؟
    Ben Sloan ve gezginlerden bazılarıyla sizin bir kova kanınızı alırlarken tanışmıştın. Open Subtitles أنا (سلون)، وإنّك قد قابلتَ بعضًا الرحّالة حين أخذوا سطلًا من دمائك.
    Jung'la görüştün mü? Open Subtitles هل قابلتَ جونغ؟
    Bakıyorum da Adacı Niles ile tanışmışsın Roz. Open Subtitles أوه، حَسناً، روز، أَرى بأنّك قابلتَ جزيرةَ النيل.
    Larry, güzel. Bakıyorum D-Day'le tanışmışsınız. Eğleniyorsunuz da. Open Subtitles "لاري" , أرى بأنّك قابلتَ "دي داي" وتَقْضي وقتاً سعيداً، هذا جيدُ
    Rivera'yla buluştunuz mu, yüz yüze? Open Subtitles هَل قابلتَ ريفيرا بَعد. وَجهاً لوَجه؟
    - Kurbanla daha önceden bir tanışıklığınız var mıydı? Open Subtitles هل قابلتَ الضحية منْ قبل؟ كلا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more