Onun yerine üvey babamın Vietnam'dan kalan bir lav silahı vardı. | Open Subtitles | كان لدينا قاذف اللهب ذلك الذي حصل عليه والدي بالتبني في فيتنام |
Tabii ki aldık. Marshmallow atar aldık. | Open Subtitles | بالطبع لقد حصلنا على واحد قاذف المارشميللو |
alev makinesi gözü, uzun ve kanlı bir savaşta yeniyor. | Open Subtitles | قاذف اللهب يعمي العين أثناء المعارك الطويلة الدموية |
İşte, atıcı attı topu sonra vurdular, muazzam bir şekilde bir sürü sayı yaptılar. | Open Subtitles | قاذف الكُرة قذفها وبعدها ضربوها و أحرزوا الكثيرمن النقاط فى.. بإسلوب مُثير للغاية. |
Bütün olağanla beraber arıtmalar, fırlatma koltuğu, torpiller nesneleri vurması için hedef-arayan av tüfekleri. | Open Subtitles | بالاضافة للتّفاصيل المعتادة مقعد قاذف, طّوربيدات, مسدّسات باحثة عن الهدف لكى... ... لضرب الأشياء المتحرّكة . |
Neden lav silahını ısıtmıyorsun? | Open Subtitles | لما لا تشغلي قاذف اللهب؟ |
alev makinası, büyük ve gürültülüdür. Dikkati üzerimize çekebilir. | Open Subtitles | قاذف اللهب كبير وعالى وقد يلفت أنظار غير مرغوب فيها |
Ateş püskürtücü henüz kullanılmıyordu. | Open Subtitles | ولم أكن مؤهلا ساعتها لاستخدام قاذف اللهب |
Şimşek silahı gibi oynuyordum ama mutfakta düşürdüm. | Open Subtitles | كنتُ أتظاهر بأنّه قاذف صواعق، وأوقعتُه في المطبخ |
Lav silahı ezilmiş kağıttan yapılır. | Open Subtitles | قاذف لهب مصنوع من الورق المقوى. |
Başına lav silahı tutulmuş gibi. | Open Subtitles | يُشاهدُ مثل شخص ما أَخذَ a قاذف لهب إلى رأسهِ. |
Ne derler biliyor musun? "M4 bomba atar taşıyana nazik davran." | Open Subtitles | أنت تعلم ما يقولون، كن لَيِنًا وخذ معك بندقية "أم 40" مع قاذف قابل. |
Roket atar senin için çok mu önemli? | Open Subtitles | الم يكن بإمكانك إحضار قاذف صواريخ آخر يا "كرو"؟ |
Bu alev makinesi oraya atılan gizli her şeyi yakıyor. | Open Subtitles | إنها مثل قاذف اللهب الذي يملكونه هُنا بالأسفل لإشعال النار في أي شيء سري |
taşınabilir bir alev makinesi var. | Open Subtitles | انه حصلت على هذا قاذف اللهب المحمولة. |
Büyük ligde atıcı olma şansını arttırır. | Open Subtitles | سيزيد هذا من فرصِه بأن يكون قاذف بيسبول مشهور |
Ağ atıcı ayarlarını pek bilmiyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أن أعدادات قاذف الشباك الخاص بك ليست مألوفة لك.. |
Lemur fırlatma koltuğu. | Open Subtitles | ) - المقعد قاذف الليمور - |
Uçuş güvertesine ulaşacağız ve ben de Ronan'ı öldürmek için Hadron Enforcer silahını kullanacağım. | Open Subtitles | سنعبر إلى طابق الملاحة وسأستخدم قاذف "هيدرون" لأقتل (رونان) |
Bir alev makinası ile bakkala dalmaya benzer. | Open Subtitles | إنه وكأنك تحصل على البقالة مع قاذف لهب |
alev püskürtücü mü dedin? | Open Subtitles | لا ، قبل ذلك هل قلتَ قاذف لهب؟ |
O zaman dışarı çıkıp kendini pompalı tüfekle vurup ikiye böl sonra da tekrar birleştirmeye çalış, bakalım nasıl olacak. | Open Subtitles | لم لا تخرج من هنا وتحصل لنفسك على قطع من النصف من شظية مسدس قاذف كي نعاود الرفقة ثانيةَ ؟ |
Gaz basınçlı manyetik kanca tabancası. | Open Subtitles | حزام بعدة جيوب قوي للغايه مسدس قاذف ممغنط محرك بالغاز |
Bu bir torpido fırlatıcı! - Bundan hoşlanmadım | Open Subtitles | انها قاذف طوربيدات |
Philip tartışmasız dünyanın en iyi bıçak fırlatıcısı. | Open Subtitles | فيليب يمكن القول إنه أعظم قاذف سكين في العالم. |